SONGÜL
Melek avazı çıktığınca ağlıyor, Zehra abla ona bakmak için kılını bile kıpırdatmıyordu. Güney'e baktım, salonun ortasında elinde kitap ve kalem, iki büklüm ders çalışıyordu daha doğrusu çalışmaya çalışıyordu. Zehra abla Sedef'in kucağındaki kızına bir an bile bakmadan pür dikkat son ses açtığı televizyonda saçma sapan bir evlendirme programını izliyordu.Güney : Zehra abla, şunun sesini kısar mısın? Ders çalışmaya çalışıyorum, sınavlarım yaklaştı...
Zehra : ya bu Melek car car ağlıyor zaten, hiçbir şey anlamıyorum oğlum... bir de sesi daha da kısarsam hiçbir şey duyamam ki...
Güney : duyma Zehra abla, banane elalemin hayatından? Ben burda geleceğim için uğraşıyorum, vizelerim yaklaştı çalışmam lazım ama sayende çalışamıyorum
Zehra : git içerde odanda çalış o zaman, hem sen neden buraya geldin ki şimdi?
Güney : burası kimin evi Zehra abla? Bizim.. Songülle benim. Siz burda bizim misafirimizsiniz, biraz buna göre davransanız diyorum? Size acıdık, hamile halinle sokakta kalmayın diye evimizi açtık, yanımıza aldık, eyvallah... ama bizi rahatsız ediyorsunuz.
Zehra : aa şuna bak! Bizi kovuyor musun? Damat dedik bağrımıza bastık, şunun dediklerine bak, inanamıyorum gerçekten... ben gidiyorum...
Songül : nereye gidiyorsun Zehra abla? Melek ağlıyor...
Zehra : ben burada daha fazla duramam, kalbim çok kırıldı, manevi yeğenimin yanına giderim ben de... beni anlayan bir o var..
Songül : ulan Zehra abla, nerde para var, hemen oraya koşuyorsun...
Zehra : aşk olsun Songülcüm... sen de mi? Kırılıyorum ama...
Sedef : anne biz de gelelim bari..
Zehra : sus kız, sen nereye geleceksin, kardeşinle kal... hem Songül de sana yardım eder, tamam mı bebeğim?
Zehra abla kimseyi dinlemeden kendi bildiğini okuyarak dışarı çıktı. Melek hala susmuyordu, Sedef'in kucağından alıp sallamaya başladım... Güney de kulaklarını kapatıp çalışmaya çalıştı. En sonunda kitabını sinirle kapadı ve ayaklandı...
Güney : yok olmuyor, daha fazla dayanamıcam ben... çalışamıyorum ki...
Güney kitaplarını da alıp kapıya yöneldi. Arkasından seslendim...
Songül : Güney! Güney nereye?
Güney : çalışamıyorum Songül.. anneme gidiyorum ben, orda çalışırım...
Güney yine evde fazla durmadan hemen dışarı çıkmıştı. Neden hep böyle oluyordu? Yine böyle mi olacaktı? Gece geç gelip anca sabahları mı görüşebilecektik? İşten çıktığımı fark edeceğini bile sanmıyordum...
CEMRE
Yurttaki kahvaltıdan sonra Serkanların evine doğru yürüdüm. Eve gittiğimde Nazan hanım ve Defne'yi de gördüm, neyse ki Serkan'ın gülümseyerek kapıyı açışı tüm moralimi yükseltmişti...Nazan : Defne gel kızım, biz mutfağa geçelim..
Defne : geçelim annecim, buranın havası kaçtı zaten...
Serkan : Defne... sen çıkmıyor muydun?
Defne : nereye çıkıcam be?
Serkan: ders çalışmak için Eylülle buluşmayacak mıydın? O yüzden çağırmıştım ben Cemre'yi...
Defne : ben yokken çağırıyorsun yani... mide sağlığımı düşündüğün için teşekkür ederim salak kardeşim ama hayır bugün evdeyim, planlar değişti. Eylül biriyle buluşacakmış bugün. Biz de yarın çalışıcaz...
Serkan : kiminle buluşacakmış? İş görüşmesi falan mı?
Defne : detay vermedi ama önemli biri belli ki.. randevu gibi yani.. ah, siz iki eziğin ihanetini çabuk atlattı, ben de o mıy mıy kızdan bu kadar çabuk atlatmasını beklemiyordum ama oldu...
Serkan : saçmalama Defne...
Cemre : doğru söylüyor Serkan... hani Eylül'ün dün karşılaştığı mekan sahibi vardı ya, Ozan mıydı neydi, onunla buluşacak. Sabah süslenip çıktı hanımefendi, kahvaltıya gideceklermiş...
Defne : oha mekan sahibi mi? Hangi mekan?
Cemre : şu koşuyolundaki kareoke bar var ya, orası..
Defne : yuh! O zaman çok zengin... zengin arkadaşları da vardır, illa ki biriyle tanıştırır beni Eylül.. hayatım kurtulur...
Serkan : saçma sapan konuşma Defne. Kimseyle konuşmaya falan gitmiyorsun.. o Ozan'ın sırları var, ben anlarım.. Eylül'ü kandıracak ama çok geç olacak...
Cemre : sanane Serkan? Sen arkadaşça uyardın, dinleyip dinlememek ona kalmış...
Serkan düşünceli şekilde oturdu. Sinir olmuştum, hala onu önemsiyordu işte.. bu zamana kadar kötü kız olarak gösterilip ezilmiştim ama yeter, artık susmayacak, Eylül'ün gerçek yüzünü gösterecektim.. özellikle de şu sıralar her şeyden habersiz olan Songül'ün gözünü açacaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayan Yüreğim
Teen FictionHer hikayenin içinde acı da olur ayrılık da... ama iyi biten herşey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...