CEMRE
Onlar hararetle Eylül'ün yeni hayranı hakkında konuşurlarken ben de yatağımda uzanmış onları dinliyordum.Kader : yarın gidiyorsun yani.. yaşasın!
Kader çocuklar gibi alkış tutmuştu...
Eylül: evet konuşmak için gidicem... ama o elbiseyi giymem. Ben buyum, imkanım bu. Beni böyle bilsin, öyle her gece partilere katılan, zengin, şımarık bi kız sanmasın beni. Ben öksüz, yetim ve zamanında defalarca tacize uğramış sıradan bir genç kızım... sıradan... gazetelere çıkmamı saymazsak tabi...
Kader : saçmalama Eylül. O seni böyle bilmeyecek. Sen zeki, akıllı ve güzel bir kızsın. Ozan seni böyle bilecek. Diğer dediklerinse senin suçun değil, hiçbiri değil... Televizyon ve gazetelere çıkman ise sa-...
Eylül: gazete... televizyon... tabii ya... nasıl düşünemedim?
Kader : anlamadım? Neyi düşünemedin?
Eylül: Ozan... o da benim fotoğraflarımı her yerde görmüştür... kim görmedi ki zaten... siz demediniz mi günlerce haberlerde verildi diye? O da mutlaka gördü ve gördüğü an beni tanıdı. Benimle sadece bunu konuşacak, merak ediyor... zaten başka ne için ilk defa gördüğü insanla konuşmak ister ki? Dimi? Çok saçma... ben bunu daha önce nasıl düşünemedim?
Bu nasıl bir düşünceydi? Böyle birşeyi nasıl düşünebilirdi? Ozan ondan gerçekten hoşlanmıştı belli ki. Kendini daha ne kadar böyle küçümseyip duracaktı. Bir zamanlar en yakınım olan, neredeyse ağlamak üzere olan kıza baktım, birinin onun aklını başına getirmesi gerekiyordu. Muhtemelen o kişi ben olacaktım. Çünkü insanlar, sevdikleri insanlardan doğruları duyduklarında aldırmazlar, onlar sırf mutlu olsun diye bunları söylüyorlar diye düşünür ama sevmedikleri insandan gerçekleri duydukları zaman bunları dikkate alırlar.
Cemre : ya ben karışmayayım, susayım dedim ama artık dayanamıyorum. Eylül, kendine güven biraz. Evet o yaşadıkların çok zordu, kolay olmadı ama bitti, artık önüne bak. Ayrıca kendi acını bu kadar büyütmene gerek yok, herkesin başına her gün bir olay geliyor, herkesin gazetelerde televizyonlarda boy boy fotoğrafları yayınlanıyor, sadece seninki değil. Aylar önce olmuş bir olaydan sonra seni hatırlayıp sana bunu sormak için seninle konuşmak isteyecek değil. Demek ki seninle gerçekten konuşmak istiyor.
EYLÜL
Birden lafa dalıp bunları söylemek ona düşmezdi ama haklıydı. Dediklerinde doğruluk payı vardı. Benimle sadece bunu konuşmak için buluşmak istediğini sanmıyorum...CEMRE
Kafasını sallayıp yatağına geçti, sanırım o sırada "haklısın, sağol" gibisinden birşeyler geveledi ağzında, ama tam emin olamadım. Belki de ben duymak istediğimi duydum, bilmiyorum...Ben de kızlar gibi yorganımın altına geçtiğimde Serkanla dışarıda yaptığım konuşmayı düşündüm.
Flashback/ Parti/ Cemre
Serkan dışarı fırladığında ben de peşinden gittim...Cemre : Serkan... Serkan neden çıktın?
Serkan : yok birşey Cemre... sen geç içeri, ben de gelicem birazdan. Şarkı da söylicem zaten birazdan, Meral çok ısrar etti...
Cemre : tamam da anlamadım ki, ne oldu? Ozan'ı gördüğünden beri bir huzursuz oldun. Neden böyle yapıyorsun?
Serkan: ne yani ben kıskanıyor muyum? Bunu mu demeye çalışıyorsun? Saçmalık!
Cemre : düşünmezdim ama öyleymiş gibi davranıyorsun Serkan
Serkan: ben sadece takılmamaktan hoşlanmıyorum. Bak, o şimdi bana inat önüme gelenle takılmak isteyecek, bize nispet yapacak aklı sıra. Ama ben onun düşündüğünün aksine ona değer veriyorum, zarar görmesin istiyorum, bunun için çabalıyorum, onu uyarmaya çalışıyorum ama beni dinlemiyor bile, yine bildiğini okuyor. Ben buna sinir oluyorum, hepsi bu.
Cemre : anladım... boşver... ne isterse onu yapsın. O da farkedecektir zaten ne yaptığını. Ama hiç düşündün mü?
Serkan: neyi düşündüm mü?
Cemre : belki de ondan gerçekten hoşlanmıştır. Belki de doğru insan odur Eylül için... Eylül mutlu olsun istemez misin?
Serkan: isterim ama Eylül onunla mutlu olamaz
Cemre: kimle mutlu olacak peki? Seninle mi?
Yanından ayrılıp içeri döndüm. Serkan ardımdan "saçmalama Cemre, beni bekle" diye bağırıyordu ama aldırmadım. Hala onu düşünüyordu. Yoksa onu mu seviyordu?
Flashback sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayan Yüreğim
Teen FictionHer hikayenin içinde acı da olur ayrılık da... ama iyi biten herşey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...