SONGÜL
Sabah tek başıma uyandım... tanımadığım, bilmediğim bir yerdeydim, telaşla kalktım ama çırılçıplak olduğumu farkettiğimde yeniden yatağa yöneldim...Kapı açıldı ve içeri Mert girdi...
Mert : günaydın... acıktın mı? Sana kahvaltı hazırladım..
Songül : Mert ben...
Mert : benim çıkmam lazım, sadece erken kalkıp san bir şeyler hazırlamak istedim. Ama gerçekten çıkmam gerek okula geç kalıyorum...
Songül : Mert... sağol ama konuşmamız gerekenler var...
Benim yanımda, burda olmamı umursamaz bir halde üzerini değiştirmeye başladı, bir yandan da konuşuyordu...
Mert : konuşacak bir şey yok. Sen kocandan boşanmazsın biliyorum. Sen onla boşanmadıkça ben de Meralle çıkmaya devam edicem.
Songül : ama Meral... bu...
Mert : arkadaşını mı kafana taktın? Takma Songül. Biz istemedikçe kimse bir şey öğrenemez.
Songül : takıyorum ulan! Kardeşim o benim... ama ben naaptım... kahretsin!
Mert : Ama sen devamını istersen beni nerde bulacağını biliyorsun... dün gece... çok güzeldi Songül... Güney de, Meral de evli olman da umrumda değil. Seni tanıyorum, eğer Güneyle bir şeyleri bitirmemiş olsaydın dün gece asla o kadar ileri gitmezdin. Ben seni zorlamadım, içkili de değildin. Tamamen kendi iradenle benimle birlikte oldun...
Songül : evet ama... bu çok yanlış...
Mert : ben seni ondan daha çok mutlu ederim Songül, bunu sen de biliyorsun. Bir şans ver...
Songül : ben evliyim! Ulan ben ne yaptım?!
Mert : benim şimdi çıkmam gerek. Okula gidiyorum. Sen de kapıyı çekip çıkabilirsin. Ve lütfen söylediklerimi düşün...
Alnımdan öpüp çıktı. Ben de yatakta, çarşafa sarılmış bir halde, elimdeki kahvaltı tepsisiyle kalakaldım...
CEMRE
Okuldan sonra yurda uğradım. Meral gelmişti, ayaküstü konuştuk...Cemre : dün eğlendiniz mi?
Meral : yani evet.. sen nerden biliyosun canısı?
Cemre : e Eylül hanım gelmemişti yurda, gece sende kalmış ya
Meral : yoo... ben dün gece Güney ve Macide abla ile bardaydım.
Kader : Güney ve Macide abla ne alaka?
Meral : ay uzun hikaye canısı.. kısaca biz Macide ablayla gitmiştik, Güney ve arkadaşları da ordaydı, takıldık biraz. Sonra eve geldik ve yattık. Eylül bizle değildi...
Cemre : vay.. demek sevgilisiyle kaldı.. Bak sen Eylül hanıma... bana ahlak bekçiliği yapıyor bir de...
Kader : öf evet Ozanlaydı, dün arayıp haber verdi...kız akşamı sevgilisiyle geçirmek istemiş ne var bunda? Hem Eylül yanlış bir şey yapmaz zaten...
Cemre : ya.. tabii tabii.. iyi kız o dimi? Kötü olan benim
Kader de Meral de göz devirdiler bana...Serkan okula gelmemişti, onların evine uğramak istedim, telefonlarımı açsa öğrenirdim nerde olduğunu ama kapamıştı....
Defne : öf yine mi sen?
Cemre : sırası değil Defne... Serkan evde mi?
Defne : evet ama çalışıyor...
Onun bana engel olmasına izin vermeden hızla içeri girdim ve bir hışımla Serkanın odasına girdim... ben odaya girerken o yarı çıplak haldeydi ve üzerini giyiniyordu. Kapının açılmasıyla direkt bana döndü ve hızla gömlek düğmelerini ilikledi.
Cemre : nerdeydin Serkan?! Telefonunu açmıyorsun! Çok korktum çok!
Serkan: pardon... Şey... ben arkadaşlarlaydım... duymamışım. Çok yorgundum zaten telefonuma bile bakmadım... af edersin...
Rahatlamıştım. O iyiydi... sadece telefonu duymamıştı, iyiydi...
Birden bana sıkı sıkı sarıldı... şaşırsam da ben de sıkı sıkı sarıldım...
Serkan: seni çok özledim... bugün burda kalsana, akşam seni yurda bırakırım...
Cemre: olur... olur tabii...
Bu tavrı çok hoşuma gitmişti. Günler sonra Serkan'ı bana bu kadar yakın hissediyordum. Beni kollarının arasına aldı ve uzunca sarıldı, sanki hiç bırakmak istemezmiş gibi... Çok seviyordum onu, çok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayan Yüreğim
Novela JuvenilHer hikayenin içinde acı da olur ayrılık da... ama iyi biten herşey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...