Dayan Yüreğim

82

EYLÜL
Cemre hayatımın, hayatımızın hep bir köşesinde olacaktı, olmak zorundaydı... ama nasıl olacaktı? Nasıl katlanacaktım bilmiyorum. Onun Serkanla aynı ortama bile gelmesini istemezken sürekli karşılaşacağımızın farkındaydım ama yine de çok zordu...

Serkan'ı bırakıp yurda gittim, Songül'ün anlatacaklarını merak ediyordum...
Songül, ağlıyordu, ne olmuştu ki?

Kader : kızım korkutmak beni, ne oldu anlatsana? Neden ağlıyorsun?

Songül : kızlar ben çok kötü bir şey yaptım

Cemre : bu arada Meral nerde kaldı?

Songül : gelmeyecek o... of Allah kahretsin! Nasıl yaptım ben bunu? kızlar ben çok kötü bir şey yaptım... çok kötü

Eylül: anlatsana Songül...

Songül : ben... ben Güney'i aldattım...

Kader : ne?! Şaka dimi?

Songül : değil! Kahretsin yaptım!

Cemre : şey... şimdi aldatma derken nasıl bir şey?

Kader : kiminle?

Eylül: nasıl ya?

Songül : bi o zamanlar Güneyle sık sık kavga ediyorduk, Güney Zehra abla ve Melekten kaçıyordu, çok sıkılıyordu, o yüzden eve herkes uyuyunca geliyordu... sonra ben de...

Eylül: sen de...

Songül : evine gittik... tüm gece ordaydım... beni mutlu ediyordu, seviyordu, Güney'den görmediğim mutluluğu görmeye başladım. Ama Güneyle barışıp eskisi gibi olmaya başladığında beni ilişkimizi açıklamakla tehdit etmeye başladı...

Kader : pislik! Nasıl yapar ya? Asıl sen nasıl yaparsın Songül?! Güney'i nasıl aldatırsın?

Songül : Güney de öğrendi... artık ayrıldık tamamen... o eve dönemem, gidicem buralardan, sizinle vedalaşmaya geldim...

Eylül: vedalaşmak mı?

Songül : buralarda kalamam artık Eylül... Güney'in yüzüne bakamam bundan sonra... boşanıcaz ve ben çekip gidicem, neresi olursa...

Songül birden bizlere sarıldı.... ne yani, bir daha geri dönmeyecek miydi?

Songül : bana kızgın, ya da sinirli olabilirsiniz... beni anlamayabilirsiniz de, ama ne olur benden nefret etmeyin kızlar...

Ve gittti... biz de arkasından bakakalmıştık...

MERAL
Güney, avukata giderken yanında olmamı istedi, ben de kabul ettim. Aynı kaderi yaşamış biri olarak tabii ki kabul edecektim.  Onun aldatılacağını asla düşünmezdim, sonuçta bu Güneydi, başından beri Songül için savaşmış, her şartta yanında olmuş, koşulsuz sevmiş, onun için her şeyinden vazgeçmiş bir adamdı, nasıl olurdu da aldatılırdı? Cemre olsa anlarım, hatta kendimden bile şüphe ederim ama Songül bunu nasıl yapardı?

Güney : yanımda olduğun için sağol Meral... şimdi ne yapıcam? O eve dönemem... asla! Anneme gitsem, ben haklıydım oğlum, beni dinlemedin diyecek. Bu konuşmayı da dinleyemem...

Meral : şey canısı... o zaman bize gel. Yani kocaman ev zaten, sen de kalabilirsin

Güney: çok sağol Meral... çok iyi olur

Ve Güneyle yeniden eve döndük...

SERKAN
Eylül akşama doğru eve döndü, hemen yanıma geldi...

Eylül: ya Serkan... ben biraz kızdım sana ama kusura bakma, yani... sinirlendim işte öyle birden

Serkan: önemli değil... gerçekten

Gülümseyerek yanıma oturdu, kafasını göğsüme koydu... yeniden böyle olduğumuz için öyle mutluydum ki... artık şu illeti yenmek için bir nedenim vardı... hem de çok büyük bir neden. Eylül'ü yeniden hayal kırıklığına uğratmaya niyetim yok

MERAL
Akşam yemekten sonra Güneyle oturmuş konuşuyorduk, kafamızı dağıtmaya çalışıyorduk...

Meral : benim hala aklım almıyor... ya sen Songül için neler yaptın, evinden ailenden vazgeçtin... nankör!

Güney: boşver... değmezmiş. Annemi dinlememekle büyük hata etmişim, cezasını çekiyorum...

Meral : ondan çok daha iyilerini bulacaksın Güney. İlk zamanlarda pislik gibi davransan da şimdi mükemmel biri oldun

Güney: ben mükemmel değilim... aldatıldığıma göre değilim demek ki

Meral : öylesin canısı...

Güney: asıl senin gibi biri nasıl aldatılır? Sen zekisin, eğlencelisin, herkes seninle takılmak ister

Meral: işte anca takılıyorlar canısı... kimse sevgilisi olarak istemiyor beni. Hayır ben böyle hayat doluyum diye benim duygularım yok mu sanıyorlar? Ben de üzülüyorum, ben de acı çekiyorum. Şu hayatta nerden tuttuysam elimde kaldı. Ben ne zaman mutlu olucam artık? Çok yoruldum Güney

Güney: ben seni mutlu edicem canısı...

Meral : nasıl?

Güney beni nazikçe dudağımın kenarından öpmüştü...