CEMRE
Biz gülerken Kader içeri girince bizi görünce şok oldu. Biz bir anlığına eski günlerimize geri dönmüşken, Kader'in gelmesiyle o zaman baloncuğu patlamış ve biz de gerçekliğe geri dönmüştük. Anında susup önümüze baktık...Kader : nooldu? Neye gülüyorsunuz?
Eylül: hiç ya...
Kader'in gözleri, bir cevap bekler gibi Eylül'den bana çevrildi...
Cemre : hiç...
Kader : hiç.. peki...öyle olsun bakalım...
Kader hala şaşkın şaşkın bize bakıyordu...
EYLÜL
Sabah Kader'i öperek uyandırdım...Kader : ay nooluyo
Eylül: günaydın! Doğum günün kutlu olsun Kader
Kader : ya kardeşim... unutmamışsın! dün akşam birşey demeyince unuttunuz sandım
Cemre de Kader'e sarılmıştı...
Cemre : olur mu öyle şey? Tabii ki de unutmadık. Al bakalım hediyen.
İkimiz de birbiriyle hemen hemen aynı ölçüde olan hediyelerimizi yani ince ve parlak hediye paketi kağıdı içindeki kitapları uzattık. Bir an acaba aynı kitabı mı aldık diye düşündüm ama neyse ki şüphelerim yersiz çıkmıştı. Paketleri açtığında anlamıştım ki Cemre'yle farklı kitapları almışız...
Kader : iki kitap ha? Teşekkür ederim. Anlaşarak mı aldınız dicem ama...
Eylül: tesadüf
Cemre : aynen, tesadüf...
Kader biraz bozulmuştu ama çaktırmamaya çalışıyordu...
Cemre : bizim paramız buna yetti ama eminim ki canısı güzel birşeyler almıştır sana
Kader : kızlar düşünmeniz yeter. Hem ben kitap okumayı çok seviyorum biliyorsunuz, çok teşekkür ederim. Bir an kimse hatırlamayacak diye öyle korkmuştum ki
Kahvaltı edip okula geldiğimizde erkeklerin de plandan haberi olduğunu anlamıştım. Hepsi sade bir şekilde Kader'in doğum gününü kutlamıştı...
Güney : Songül de doğum gününü kutluyo Kader. Atalyödeki işini bitirir bitirmez yurda gelecekmiş, sana söylememi istedi...
Meral : sahi canısı siz naaptınız? Konuşup barıştınız mı Songülle?
Güney: konuştuk yani anca sabah konuşabildik, o da ayak üstü. Ben dün gece eve biraz geç gittim, ben eve geldiğimde o uyuyordu. Ben de zaten gün içinde çok yoruluyor diye onunuyandırmak istemedim, hiç birşey söylemeden ben de yatıp uyudum. Sabah ben okula gelmeden önce biraz konuştuk ama hallettik sorunumuzu. Gerçi zaten bizim problemimiz yok ki hep o kaynanam olacak kadın yüzünden. Zehra abla bozuyor tüm işi. Songül de onun hizmetçiliğini yapıyor, çok sinir oluyorum. Ben Songül'ü düşündüğümden öyle çıkıştım zaten...
Meral : ben Songüle hep söylüyorum ama dinlemiyor ki. Kadın zaten öğlenleri hep bizim villada. Yiyor içiyor gidiyor. Bir şey de diyemiyorum ama bari Songüle bir yardımı dokunsun
Güney: al işte tam da bundan bahsediyorum. Benim karım onun yüzünden üniversite okuyamıyor, hala aklım almıyor ne yüzle bunu yapıyor...
Eylül: sana daha önce de söyledim Güney, sonuçta kardeşinin annesi, arada kalıyor. Zaten Songül'ü biliyorsun, fedakarlık yapamadan duramıyor, o kadar iyi kalpli ki. O da böyle işte.
Güney: öyledir benim karım...
Eylül: sadece benim için yaptıklarını bile düşününce acaba ben yeterince onun yanında oldum mu diye düşünüyorum bazen
Güney : saçmalama kızım. Bunca zaman zaten başında onca şey vardı, sen onca derdin arasındayken Songül böyle düşünür mü hiç? Hem hiçbirşey yapmamış olsan da takmıyor besbelli, bak Zehra ablaya. Songül'e tek yardımı dokunmadı ama hala onun başının üstünde yeri var
Güldüm... haklıydı
Eylül: haklısın... ben derse gidiyorum, sonra görüşürüz
Toparlanıp masadan kalkıp sınıfa gittim. Aklımda bir plan vardı. Cemre'yle aynı hediyeyi almıştım, üstelik Kader'in başka birşey beklediğini farketmiştim, surat ifadesinden bu anlaşılıyordu. Bu yüzden dersten biraz erken çıkacak ve Kader'e akşam için ufak bir hediye daha alacaktım.
Sonraki bölüm birazcık gecikmeli gelicek, finallerle boğuşuyorum çünkü halen. Yine de araya sıkıştırmaya çalışıcam ama yarın bölüm gelmezse şaşırmayın. 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayan Yüreğim
Teen FictionHer hikayenin içinde acı da olur ayrılık da... ama iyi biten herşey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...