35

449 43 11
                                    

EYLÜL
Cemre beni nasıl bir duruma sokmuştu böyle? Kardeşim dediğim kıza yalan yanlış şeyler anlatmıştı üstelik. Aşırı sinirlenmiştim ona. Öfkeden deliye dönmüştüm hatta. Yurtta odama gider gitmez Cemre'nin saçına yapıştım. O bile ne olduğunu anlayamamamışken Kader'in de şaşkınlıktan bize baktığını gördüm. Ama ayırmaya falan da gelmemişti...

Cemre : ah! Naapıyorsun be?!

Eylül: sen ne pislik bir insansın ya! Sana kardeşim dedim ben be. Ne olursa olsun bizim aramızda bu mesele dedim, kızlar sana arkasını dönmesin istedim. Bu yaptığın ne? Birbirini seven iki insanın evliliğini ne hakla bozmaya kalkarsın sen?! Yalanlarla dolanlarla...

Cemre : bana Eylül yapmaz dedi ama o da farketmiş demek ki... demek ki inandı bana...

Eylül: çünkü doğrusu bu! Bu inanılacak bir şey değil... naapmaya çalışıyorsun sen? Serkan senin, daha ne diye uğraşıyorsun benimle?!

Cemre : arkadaşımın gözünü açtım sadece, hiçbir şey yapmadım.

Eylül: sen... seni anlatacak kelime bulamıyorum. Nasıl bir insansın ya sen! İnsanların ilişkilerindeki zayıf anlardan yararlanıp onları ayırmayı alışkanlık haline getirdin... Meral'e de söyleyeyim de senin önünde kavga falan etmesin... arkadaşlarının kötü giden ilişkilerinden beslenen bir psikopat var aramızda

Cemre : yalan mı söylüyorum Eylül? Gözümüzün önünde Güneyle flörtleşen sen değil miydin? Gülüşmeler, bakışmalar...

Kader : kendinle karıştırma! Seni de Serkanla nasıl yakaladığımı hatırlıyor musun?

Eylül: Kader... duymak istemiyorum, lütfen...

Cemre : ne o... özledin mi yoksa?

Eylül: sen zavallısın! Aslında sana acıyorum... çünkü sen busun. Zavallısın. Yalnızsın... herkes sana sırtını döndü. Hiç arkadaşın yok. Şimdi bir zavallı gibi kendine çekecek birilerini arıyorsun.

Cemre : zavallı olan sensin... Arkadaşların olabilir ama yalnızsın...

Eylül: nerden biliyorsun? Belki benim de sevgilim vardır...

Kader : ne? Var mı? Oha! Oha! Ozan...

Eylül: evet... Ozanla çıkıyoruz...

Cemre : ne?! Nasıl?

Eylül: evet, bak yalnız değilim...ve sen Cemre... aslında sana acıyorum, biliyor musun? Çünkü kuduruyorsun. Her an ya Serkan bana dönerse, ya bir gün senden de vazgeçerse diye diken üstündesin... her an bizi yan yana gördüğünde içinde bir endişe oluyor... ya giderse, ya Eylül'ü severse yeniden diye... kim bilir, belki de ilişkin git gide kötüye gider ve bam, bir bakarsın birileri de senin ilişkini iyice bozmuş olur...

Cemre : ne diyorsun sen be?! Biz Serkanla çok iyiyiz ve hiç ümit etme, o sana asla dönmeyecek çünkü biz aşığız...

Eylül: aşık.. dimi? Öyle san... mutsuzluğun üzerine mutluluk kuramazsın Cemre... senin de o yıkılmaz sandığın ilişkin yıkılıp gidecek.

Cemre dışarı attı kendini... ben de Kaderle kalmıştım... benden detayları isteyince ona kafede, Ozanın bana çıkma teklifi ettiğini anlattım. Mutlu bir şekilde uyudu... bense öyle değildim...

Flashback...

Eylül : ama...

Ozan : ama ne?

Eylül : o beni sevmiyor... yani ben birini seviyorum, ne kadar nefret etsem de seviyorum işte... ama o beni sevmiyor, kardeşim dediğim kızla çıkmaya başladı... bana aşık değilmiş artık, ona aşık olmuş, öyle dedi... şimdi arkaşım, yani benim için sadece öyleymiş gibi yapıp umursamadığımı göstermek istiyorum ama...

Ozan : şu uzun boylu zayıf olan mı? Hani yanındaydı...

Eylül: hayır, o Güney... o eniştem sayılır, yani en yakın arkadaşımla evli...

Ozan : o zaman sarışın olan mıydı? Seni yanımdan götürmek isteyen..

Eylül: evet... o. Bu yüzden başkasını severken seninle olamam... kusura bakma

Ozan : tamam şöyle yapalım. İnan bana ikimiz de mutlu olucaz...

Eylül: nasıl olacak o?

Ozan : biz ikimiz çok aşık olucaz. Yani dışarıdan öyle görünücez en azından. Bu sırada takılırız, eğlenir konuşuruz sadece. Ama belki benim eski karım beni farkeder, çocuğuna ve bana geri döner... aşık olduğumdan değil, Efe için.. hem belki de o çocuk sana geri döner, mutlu olursun...

Eylül: nasıl? Oyun gibi mi?

Ozan : gibi... yani hem öyle hem değil... hem birbirimizi iyice tanımaya çalışıcaz, hem de bize dönmelerini beklicez. Olmazsa da, kim bilir, belki de bu sırada birbirimizi severiz, ne dersin?

Eylül: kabul... tamam..

Flashback sonu

Dayan YüreğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin