81

355 34 8
                                    

GÜNEY
Biliyor muydu? Nasıl ya?

Güney: biliyor muydun? Ben anlamıyorum...

Meral : neden intihar ettim sanıyorsun? Dayanamıyorum Güney... onları gördüm Güney! Gördüm, hem de canlı canlı...nasıl hissettiğimi düşünebiliyor musun?

Güney: bi dakika... nasıl? Bana neden söylemedin?

Meral : bir gün Mert'e sürpriz yapmak için sabah erken bir vakitte evine gittim. Hizmetçi beni içeri aldı, odasına birden daldım, sürpriz diye neşeli bir şekilde bağırmıştım ve yatakta bir kız gördüm... bir kız! Nerden bilebilirdim onun benim çocukluktan beri odamı paylaştığım kız olacağını! Üzerindeki iğrenç kıyafetle yanıma geldi! Konuştu! İnanabiliyor musun?

Güney : madem biliyordun bana neden söylemedin? Keşke söyleseydin... söylemeliydin! Ben onunla...

Meral : özür dilerim özür dilerim... sadece bana inanmayacağını düşünüyordum... haksız mıyım? İnanılcak gibi değil...

Güney : Mert mi inanılacak gibi değil?! Yapma Meral, o herif başından beri Songül'ün peşindeydi! Songüle söyledim, o herif sana yürüyor dedim, dinlemedi! Sana aşık olduğu falan da yalandı işte! O güvenilmez adi herifin teki. Ama Songül... Songül bunu nasıl yaptı? İnanamıyorum gerçekten...

Meral : ben de inanamıyorum.. Songül bu...

Güney : görmesem inanmazdım muhtemelen

Meral : ben de öyle. Peki şimdi ne olacak? Ne yapıcaz?

Güney: tek bildiğim, Songülden boşanacağım, şuan başka bir şey bilmiyorum...

SONGÜL
Kızlar her şeyi öğrenecekti... her şeyi öğrenecekler ve benden nefret edeceklerdi. Bu yüzden onlara söylemeye karar verdim, en azından bir kısmını...

Kızları aradım tek tek - Meral hariç- ve hepsine yurtta buluşmak istediğimi söyledim... bugün onlarla birlikte eski günlerdeki takılmak için son günümdü...

EYLÜL
Serkan uyuyorken gerçekten de Nazan hanım beni aramış, birçok konuda tembihlemişti...

Flashback
Nazan hanımın aradığını görünce hemen açtım...

Eylül: Nazan hanım? Şey Serkan biraz yorgun o yüzden uyuyor...

Nazan : ben Serkanı değil seni aradım zaten. O nasıl?

Eylül : iyi... buraya çok yakın bir yerde yemeğe gittik, bir şeyler yedik ve döndük, yorgun olduğu için şimdi uyuyor

Nazan : sen mi yedin, birlikte mi yediniz?

Eylül: birlikte yedik Nazan hanım. Döner yedi, hepsini de bitirdi.

Nazan : döner mi? Cidden mi? Peki bitirdi mi?

Eylül: evet... neden sordunuz ki?

Nazan : son zamanlarda nerdeyse hiçbir şey yemedi. Şaşırdım sadece kızım... sanırım o orda mutlu... dinleniyor, uyuyor ve yemek yiyor...

Eylül: evet... mutlu

Nazan : iyi peki o zaman... bak sana hatırlatmam gereken şeyler var..

Eylül: dinliyorum...

Nazan : ....... ve son ilacı da gece yatmadan önce, iki günde bir. Ha bir de yarın 11de kemoterapisi var

Eylül: hepsini yazdım

Nazan : ona iyi bak...

Flashback sonu

SERKAN
Eylülle bir film izlemeye başlamıştık, ikimiz de koltuğun iki yanında oturuyorduk...

Eylül: orda rahat mısın? Yatmak falan ister misin?

Serkan: hayır...

Eylül: bir sorun mu var?

Serkan : bilmiyorum... yani biz sevgiliyiz dimi? Öyle demiştin...

Eylül: evet, öyle dedim.

Serkan: o zaman neden böyle?

Eylül: anlamadım? Nasıl yani?

Serkan: Yani neden koltuğun öteki ucundasın? Önceki zamanlarımızı hatırlıyorum, yine senle ev tutmuştuk ve yine film izlemiştik ama böyle değildi... yan yanaydık...

Eylül yanıma doğru geldi, bana sarıldı... gülümsedim, sanırım sadece kuruntu yapıyordum, her şeyi geride bırakmıştık...

Biz öylece oturuyorken Eylül'ün telefonu çaldı...

Eylül: tamam Songül.. tabii ki ama sorun ne? Peki tamam... geliyorum...

Telefonu kapattığında ona döndüm...

Serkan: sorun ne?

Eylül: Songül bizimle bir şey konuşacakmış, hepimizi çağırıyor...

Serkan: onları buraya da çağırabilirsin... onlar senin arkadaşların, kardeşlerin... burası da senin evin...

Eylül: ama Cemre de olacak, ve onun bizi burda birlikte yaşıyorken görmesini istediğimi sanmıyorum. Cemrenin seni görmesini istemiyorum hatta Cemre'yi görmek bile istemiyorum! Ama zorundayım!

Eylül birden yanımdan kalkıp odasına gitti... sanırım hala bazı şeyleri aşamamıştık...

Dayan YüreğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin