9. BÖLÜM

10.8K 541 34
                                    

Keyifli Okumalar...💙🌸

Emel'den;

Daha ben yapamamışken o itirafı Yeliz tek nefeste küçümser bakışlarıyla söylemişti. Tesadüf eseri Uğur'a olan hislerimi öğrenmişti. Ve sırf beni denemek için böyle bir yalan uydurarak Uğur'u, beni kullanmıştı. Benim hislerim, benim aşkım bunları hak etmemişti. Herkes Uğur'a olan sevdamı öğrenmişti ve ben ne Uğur'un ne de diğerlerinin yüzüne bakamazdım. Uğur da dahil hepsi benden cevap beklerken koşarak caddeye çıkmış ve bir taksiye atlamıştım.

Arkamdan seslenmelerini umursamamıştım. Kızlara bile söylemeye çekinmiştim ben. 2 yıl... Tam 2 yıl uzaktan sevmiştim onu. Beni arabayla işten almaya gelmesi, iş çıkışı tatlıcıya götürüp en sevdiğim tatlı olan künefeyi birlikte yememiz... Birlikte hafta sonlarında bir şeyler yapmamız. Sanırım bu hisler bana umut vermişti ve artık o umut yoktu. Biliyordum çünkü. Hissediyordum. Uğur 'olmaz' diyecek, 'kardeş gibi büyüdük biz hep beraber' diyecek. 'Ben seni kardeş olarak görmüyorum.' diyemeyeceğim, demeyeceğim. Zorla da kendimi sevdiremem ya.

"Geldik abla."

Taksicinin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Tutarı ödeyip teşekkür ettikten sonra taksiden indim. Küçükken dedemle gelmiş olduğum  çiftliğe gelmiştim. Ahşap tek katlı evin önüne geldiğimde kenarda duran saksının içinden anahtarı çıkardım. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Eve girdiğimde her şey yerli yerinde duruyordu. Oturma koltuklarının, masalarının üzeri beyaz çarşafla örtülüydü. Ne zaman canım sıkılsa, üzülsem evden kaçar dedemin yanına, buraya gelirdim. O öldükten sonra cesaret edememiştim. Kısmet bugüneymiş demek.

Evden çıkıp arka tarafa yürüdüm. Göl kenarında bir evdi. İnsana huzur veren yapısı vardı. Gölün kenarına gidip oturdum. Berrak su da yüzen ördekleri izledim. Kuşların sesini dinledim. Bunlar biraz da olsa Yeliz'in söylediklerini unutmamı sağlıyordu.

Ne yapacaktım ben?

Bugün kaçtım. Yarın ne olacaktı?

Ertesi gün?

İlla ki Uğur yüz yüze konuşmak isteyecek, diğer kızlarda sıkıştıracaktı beni. Bir kalbim olsa ya da yeniden dünyaya gelsem yine onu severdim. İmkansız olsa bile. Derin bir nefes alıp gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Allah'ım sen bana yardım et.

Çalan telefonumu cebimden çıkarttım. Leyla, Asya, Nefes... Hepsi yol boyunca aramıştı ve ben açmamıştım. Tam kapatacakken Gökhan Hoca'nın aradığını gördüm. Kendisi Kalp doktoruydu. Bende yanında hemşirelik ve asistanlık yapıyordum. Gelen çağrıyı yanıtladım.

"Alo?"

"Emel acil hastahaneye gelmen lazım. Sana ihtiyacım var."

Sesi telaşlı geliyordu. Kaşlarımı çattım. "Ne oldu hocam?"

"Soru sorma ve acil hastahaneye gel Emel. Acil!"

Ve telefon kapandı. Hay Allah'ım ya... Hızla oturduğum yerden kalkıp ayaklandım. Eve girip kapıyı kilitledikten sonra anahtarı saksıya bıraktım. Hızlı adımlarla caddeye yürüyüp taksi çevirdim. Hızla bindim. Taksiye gideceğim hastahanenin adını verdikten sonra sıkıntıyla arkama yaslandım.

Umarım kötü bir şey yoktur.

Taksi durduğunda ücreti ödeyip indim. Koşar adımlarla hastahaneye giriş yaptım ve hızla acile gittim. Gökhan hocayı sakin bir şekilde acilde bir hastayla ilgilenirken gördüm. Kaşlarımı çattım. Acil demişti. Yanına gittim.

"Hocam?" dedim sorarcasına.

"Emel." dedi gözleri beni bulurken. Ardından arkamda ki kapalı perdeyi işaret etti. "Orada ki hastayla ilgilen."

SEVGİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin