Keyifli Okumalar...💙🌸
Alihan'dan;
Birinin omzumu dürtmesiyle gözlerimi bıkkınlıkla araladım. Benim küççük kardeşim Emrah'dı. Bana umutsuz vakaymışım gibi bakıyordu. Göz devirip yattığım yerden bir büyük of çekerek doğruldum. Kafasına bir tane vurdum. "Ne var lan sabah sabah? Omzumu oydun."
Kafaya vurmak da güzelmiş he. Şimdi anlıyorum neden bizimkilerin kafama çalıştığını. Zevkliymiş lan.
"Annem uyandırmamı söyledi. Tam yarım saattir dürtüyorum uyanmadın bir türlü. Hayır insan olmadığını bilsem kış uykusuna yattın derdim de."
Ba ba laflara ba. 12 yaşında ki velet 20 yaşında ki reşit abisine neler neler söylüyor. Vay namıssız vay. Bir tane daha geçirdim kafasına. "Yürü git lan. Terbiyesiz. Cık cık cık. Olmamış bu çocuk. Kola kapaklarının altında yazan 'tekrar deneyiz' yazısının vücut bulmuş hali bu çocuk resmen."
Bana bıkkınlıkla göz devirip gitti. Ba ba 12 yaşındaki velet göz deviriyor. Daha ben yapamıyorum lan onu! Yok yok o değildi. Tek kaşımı kaldıramıyordum ben. Ehehe!
Yataktan kalkıp banyoya girdim ve işlerimi halledip yeniden odama geldim. Üstüme geçen gün Ömer'imden almak maksadıyla çarpmış olduğum mavi tişörtümü giydim. Alınan mal geri verilmez sonuçta. Ehehe! Altıma kot pantolonumu giyip aynanın karşısına geçtim ve dağılan saçlarımı elimle geriye yatırdım. Yine çok yakışıklıyım be!
Mutfağa gittim. Benim çılgın madırım patates kızartmış. Sefiyom seni madır. Hemen masaya oturup iştahla kahvaltımı yapmaya başladım. Küççük Emrah elinde ki tabletiyle gelip karşıma oturdu. Bana tip tip baktı. Ne var dercesine kafamı salladım.
"Yavaş Alihan, boğulacaksın oğlum."
Madırımın sesiyle başımı ona çevirdim. "Ocokmoşom modorom."(Acıkmışım madırım.)
Ağzım dolu olduğu için annem beni anlayamamıştı. Kafasını sallayıp velet kardeşime döndü. Ellerini beline koyup iç geçirdi. Ahanda kaos geliyor.
"Oğlum neden tablet elinden düşmüyor senin?"
"Çünkü tutuyorum anne."
Emrah'ın benim kaliteli esprilerimin yanında yapmış olduğu son derece kalitesiz esprisine göz devirdim. Aptal çocuk! Madırın o senin. Benim çılgın madırım Emrah'ın elinden tableti bir çırpıda aldı. "Bir de dalga geçiyor benimle. Kalk ders çalış. Abisi kılıklı."
Aman laf sokmasanız olmaz zaten. Peh! Çokta wifi. Aha! Wifi demişken onurum gururuma söyleyim de internet faturasını ödesin. Dün gece İnstagram'dan kız tavlarken wifi çekmedi. Yeminle korku filmi gibiydi o anlar.
Sofradaki herşeyi silip süpürdükten sonra telefonumu alıp evden çıktım. Okulların açılmasına da az bir zaman kalmıştı ha. Gezcez tozcaz gezcez tozcaz gezcez tozcaz hop okuldayız. Naled olsun okulda geçen günlere...
Ellerim cebimde ıslık çala çala mahallemizin o tertemiz sokaklarında yürümeye başladım. Leyla'nın evinden çıkan Onurum gururumla Mecnunsuz Leyla'mı gördüm. Tartışıyor gibi bir halleri vardı. Lan! Kaos kokusu alıyorum. Adımlarımı hızlandırıp onlara doğru yürüdüm.
"Kızım bu şort ne? Git değiştir üstünü!"
"Of Onur ya! Değiştirmeyeceğim. Yürü hadi geç kalıyoruz."
"Hayırdır gençler?" dedim cool bir şekilde. İkisinin de gözleri bana döndü. Onurum gururum göz devirirken Leyla da baş selamı vermişti kısaca. Sanki 'selam' dedim. Ba ba havalara ba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ MAHALLESİ
Novela JuvenilÇocukluktan beri arkadaş olan 4 kız ve 4 erkeğin dostluğu... Ve zamanla değişen hisler... Keyifli Okumalar...💚💙