Merhabalar👋💕
Bu arada 30. Bin görülmeye adım adım ilerliyoruz buna da değinmeden edemeyeceğim🙏Hikayeme gösterdiğiniz ilgi, sevgi ve destek beni inanılmaz mutlu ediyor. Hep var olun🙏💕 Bu hepimizin hikayesi💕
Keyifli Okumalar...🌸💙
Leyla'dan;
2 Hafta Sonra;
15 Gün...
Tamı tamına 15 gün yırtmıştık takvim yapraklarımızdan... Nefes'in kaçırılması hepimizi çok yıpratmıştı. 10 gündür ruh gibi gezen Nefes, son 5 günde kendine gelebilmişti ancak. Toparlıyordu. Toparlıyorduk. Biz her şeyimizi paylaşmıştık küçüklükten bu yana. Oyuncak bebeklerimizi, arabalarımızı, birimizin canı yandığı zaman göz yaşlarımızı bile paylaşmıştık. Dostluk bunu gerektirirdi çünkü. Sadece iyi zamanlarda yanında olan insanlar bilin ki çıkarcıydı. Oysa biz iyi-kötü demeden hep bir aradaydık. Canımız yanardı paylaşırdık. Kahkahalarımızı paylaşırdık.
Burası Sevgi Mahallesi'ydi!
Burada herşey sevmekle başlar, sevmekle biterdi!
"Keşke o son dondurmayı da yeseydim." diye söylenen Alihan'a göz devirdim. Doymuyordu bir türlü. Onun yedikleriyle 15 fakir aile doyardı yemin ederim!
Hep birlikte bizim mahallenin aşağısında ki, çocukluğumuzu geçirdiğimiz parka gelmiştik. Eski günlerde ki gibiydik. Hiç ayrılmamıştık. 'Ama ben seni özlerim' dediğimiz bir an olmamıştı mesela hiç.
"Aynı anda 3 dondurma yiyerek tarihe geçeceksin mal herif! Hâlâ daha son dondurma diyorsun." diye söylendi sevgilim mavi boncuğum.
İki bankı karşı karşıya koymuştuk. Akşam serinliği eserken saçlarımız dalgalanıyordu usul usul. Fakat benim saçlarım topluydu. Neyse, konumuz bu değil. Emel ve Uğur gözümüzün önünde fingirdeşip sevgi yumağı halinde takılırken onlara göz deviriyordum. Asya başını Alihan'ın göğsüne yaslamış hepimize bayık bakışlar atarken Alihan'da göbeğini ovalıyordu. Tabii Asya'nın, Alihan'ın göğsüne yatmış olması Onur'u sinirlendiriyordu, neticede kuzeniydi. Ömer bakkalda, Nefes ise evdeydi. Gelmeyeceğini söylemişti bize.
"Kilo almıyorum, fitim diye beni kıskanma elticiğim." dedi Alihan göz süzerek sevgilime bakarken. O, benim sevgilime işveli cilveli bakışlar mı atıyordu yoksa bağa mı öyle geliyordu? Göz devirirken Emel'le Uğur'un kıkır kıkır güldüğünü gördüm.
"Göz zevkimi bozuyorsunuz ya."diye çıkıştım Emel'le Uğur'a. Şaşkınca bana döndüler. Mıç mıç bu ne yahu? Bir insan hiç mi kavga etmezdi? Biz Onur'la, Allah arttırsın günde 10 kere kavga ediyorduk. Yok o telefon neden geç açılıyor, yok o mesaja neden geç cevap veriliyor, yok sen güzelleştin mi yok saçlarını topla rüzgarda dağılan kokusunu başkası ciğerlerine çekmesin gibi daha bir sürü şey... Görüldüğü üzere hepsi de kıskançlıktan ötürüydü. Tabii benim cırlamamla galip gelen taraf ben oluyordum, buna da değinmeden edemeyeceğim.
"Görgüsüzler bunlar kayınço." dedi Alihan sırıtarak bana bakarken.
"Ne kayınçosu be?" dedim 'mal olduğunu bu kadar belli etme' bakışları atarken.
"He..." diye onayladı. "Sen dünya ahiret kayınçom..." deyip başıyla da yanımda ki Onur'u işaret etti. "Onurum gururum da dünya ahiret eltim olur."
"Salak!" diye tısladı Onur dişlerinin arasından.
"Otur. Akraba ilişkileri sıfır." dedim göz devirirken.
Dudaklarını büzdü. "Ama elektrikler kesikti teacherım. Çalışamadım."
"Biz gidiyoruz izninizle." deyip ayaklanan EmUr çiftine bakıp göz devirdim. Kör olacaktım bu gidişle. "Ayaklandınız zaten. 'Gitmeyin' desek oturacak mısınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ MAHALLESİ
Teen FictionÇocukluktan beri arkadaş olan 4 kız ve 4 erkeğin dostluğu... Ve zamanla değişen hisler... Keyifli Okumalar...💚💙