15. BÖLÜM

9.5K 422 13
                                    

Keyifli Okumalar...💙🎈

Emel'den;

Leyla'nın sorusuyla Asya deli öksürürken Nefes hışımla ayağa kalktı.

"Ne?! Ne aşkı? Aşk da ne? Yeniyor mu? Giyiliyor mu? Yoksa soyut bir şey mi? Aşk da neymiş canım? Bence en güzeli bekarlık! No manita no dırdır geziyorum fıldır fıldır yani. Bence en güzeli bu. Sizce de öyle değil mi?" dedi tek nefeste ve gözlerini tavana dikti. "Aa! Leyla siz tavanı mı boyattınız? Çok güzel olmuş. Kim boyadıysa eline sağlık."

Leyla ve ben hayretle Nefes'e bakarken o az önce kalktığı yere oturdu ve ıslık çalarak etrafına bakmaya başladı. Bende Emel'sem vardı bunun bir karın ağrısı. Bilirdim.

Leyla'yla göz göze geldiğimizde aynı şeyi düşündüğümüzü belirtecek bir şekilde göz kırptı. Gülümsedim. Ardından Nefes'e döndü.

"Nefes..." dedi Nefes'in dikkatini üzerine çekerek. "Anlat bebeğim." dedi anaç bir yaklaşımla.

Nefes saf saf baktı. Ya da saf ayağına yattı. "Neyi?"

"Askerde geçirdiğin güzel anlarını."

"Ne?"

Leyla bıkkınlıkla göz devirdi. Ardından kaşlarını çatıp sinirli bir şekilde söylendi. "Var işte senin bir karın ağrın. Anlat!" Güldü sonra. "Kimmiş bakalım damat adayımız?"

Nefes gözlerini kaçırıp parmaklarıyla oynamaya başladı. Kararlaştıramadığı ya da çekindiği şeyler var gibiydi. "Biri yok." diye mırıldandı. Göz teması kurmadı. Dudaklarının kenarına buruk bir tebessüm yer edindi. "Sen öyle sorunca heyecan yaptım ben. Ne derler?" Düşünür gibi yapıp gözlerini kıstı. "Hah! Kendi kendine gelin güvey olmak. Öyle işte."

Sonrası boşvermişlikten ibaretti.

"Amaan..." diyerek ayağa kalktı Asya. "Ne aşkı canım. Çocuğuz biz daha çocuk!"

Güldüm.

"Nefes sıçtı sen de sıvıyorsun herhâlde Asya." diyen Leyla'ydı.

Asya gözlerini kaçırıp alt dudağını ısırdı. Gözlerimiz kesiştiğinde mavi gözleri aradığını bulmuş olacak ki parladı. Ardından Leyla'ya döndü ve "Aa! Leyla." dedi sahte olduğu bariz belli olan şaşkınlıkla. "Bence biz bizimkilerin yanına gidelim." Mavi gözleri onay vermemi beklercesine bana kaydı. "Hem Emel'de Uğur'u özlemiştir."

Can evimden vurdu vicdansızın kızı!

Dudaklarımı hafifçe büzüp Leyla'ya baktım. Onlara Uğur'u anlatmadım diye ağır tepkiler vermemişlerdi şükür ki. İlk 1 saat yaşadığım gerilimi korku filmi izlerken bile yaşamamıştım. Ama değmişti. Bana gönül koymamışlardı. Şimdi bir de Uğur'u görüp onun aşk dolu bal rengi gözlerine bakarsam benden mutlusu yoktu.

Leyla sesli bir nefes verip göz devirdi. "İyi hadi." dedi memnuniyetsizce. "Gidelim bakalım bizimkilerin yanına."

Kızlarla ayakkabılarımızı giyip evden çıktık. Leyla yanıma gelip koluma girdi. Güldüm. Bizim erkeklerin genel olarak Onur'ların tamirhanesinde buluştuklarını bildiğimiz için gideceğimiz adres belliydi. Az sonra tamirhaneye geldik ve aralık olan kapıdan içeriye girdik. Fakat duyduğum sesle yerimde durdum.

"Emel biliyor mu?" diye sordu Onur.

Kaşlarımı çatıp aralık olan kapıyı açtım. Uğur ayakta dikilerek sıkıntılı bir şekilde Onur'a bakıyordu.

"Neyi biliyormuşum ben?"

Sorumla hepsinin bakışları bana döndü. Fakat benim gözlerim tek bir kişideydi. Bal rengi gözler şaşkınca bana bakıyordu. Ardından Onur'la kısa bir bakışma yaşayıp yeniden gözlerini bana çevirdi. Gülümsedi ve yanıma gelip çenemden tutup alnıma derin ve uzun bir öpücük bıraktı. Beklenmedik bu hareket karşısında kalbim dört nala koşmaya başladı.

SEVGİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin