78. BÖLÜM

4.2K 221 13
                                    

Pazartesi deyip Cumartesi geldim. Bölümü bitirince bekletmek istemedim.

Fazla uzatmıyorum. Bölüm sonundaki duyuruyu herkes okusun rica ediyorum!

Keyifli Okumalar Dilerim...🌸

Asya'dan;

Hayat bazen size beklenmedik sürprizler yapabilirdi. İyi veya kötü...

Oturmuş olduğumuz kahvaltı masasında çayımı içerken parmağımda ki yüzüğe bakıyordum. Görmemiş gibi davranan kızlara benziyordum dışarıdan bakılınca ama öyle değildi. Ben, bu tektaşın parmağımda ki varlığına alışamamıştım daha. Hâlâ daha inanamıyordum. Alihan resmen romantik bir şekilde evlilik teklifi etmişti dün akşam!

İnsan gibi 'Benimle evlenir misin?' demişti.

Oha!

Demek ki Alihan gibi espritüel biri de romantik olabiliyormuş. Vay be!

"Asya çayını bitir. Leyla'yla sizi kuaföre bırakacağım, oradan da Uğur'un yanına geçeceğim." diyen Onur'un sesiyle irkilirken başımı salladım. Bugün Emel ve Uğur'un düğünü vardı. Aman Allah'ım!

Çayımdan bir yudum daha aldım ve ayaklandım. Odama gidip ceketimi giydim. Telefonumu ve düğünde giyeceğim elbiseyi aldıktan sonra odamdan çıktım. Onur da dış kapıda durmuş, bir taraftan ayakkabılarını giyiyor bir taraftan da Leyla'ya laf anlatmaya çalışıyordu.

"Güzelim 5 dakika içinde oradayım. Akşam için beni delirtmeyecek, güzel bir kıyafet seç kendine."

Bir süre Leyla'nın lafını dinledikten sonra, "Bende seni seviyorum sarışın." deyip telefonu kapattı gözlerini devirerek.

Ayakkabılarımı giydikten sonra elbisemin altına giyeceğim topuklu ayakkabımı da aldım ve arabanın bagajına yerleştirdim. Arka koltuğa yerleşip Alihan'a mesaj atmak için telefonumu çıkardım. Onur da şoför koltuğuna geçmişti. Tam arabayı çalıştırmıştı ki arka koltuğun kapısı açıldı ve Alihan kendini nefes nefese içeriye attı.

"Günaydın nişanlımcım kiraz çiçeem." deyip yanağımı öptükten sonra Onur'a bakıp sırıttı. "Günaydın eniştesinin gülü!"

Onur dikiz aynasından ters ters Alihan'a baktı. "Kene gibisin. Bir kere yapıştın, bir daha bırakmazsın artık!" diye homurdandı.

Alihan onu tiklemezken bana bakıp sırıttı ve kulağıma yaklaşıp beni kızartacak cümleyi fısıldadı. "Dün akşam ki öpücüğü bu akşam telafi eder miyiz kiraz çiçeem?"

Ya da fısıldadığını sandı. "Hop hop!" dedi Onur dişlerinin arasından bize, Alihan'a bakarken. "Yüzüğü taktın diye öpeceğini mi sanıyorsun lan, it?!"

Alihan rahat bir tavırla kolunu omzuma atarken yanaklarım kızarmıştı. "Pardon da Onurum gururum," dedi alaycı bir tonda. "Sen yüzük takmadan öpmedin mi sarı yellozcumu? Bizim en azından yüzüğümüz var, n'aber?" Çocuk gibi didişmesine son vermek adına dirseğimle hafifçe karnını dürttüm.

Onur Alihan'ın haklılığı karşısında sert bir soluk vermiş ve arabayı çalıştırmıştı. Beş dakika içinde Leyla'nın evinin önünde durmuştuk. O da kapıdaydı zaten. Onur arabadan indi ve Leyla'yla birlikte bagaja ilerleyip eşyaları bıraktılar.

Az sonra ikisi de arabaya bindi ve kuaföre gitmek üzere yola koyulduk. Leyla sinirli bakışını Onur'a savurdu. "Yüzüme telefon kapatmanı unutmadım sevgili nişanlım! Bu konuyu ayrıca konuşacağız." dedi ve arkasını dönüp bize baktı. Az önceki sinirli hali bir toz bulutu gibi uçmuştu. "Günaydın şapşal nişanlı çift!"

SEVGİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin