56. BÖLÜM

6.4K 279 139
                                    

Multimedia: Kızlarımın Söz de Giydiği Kıyafetler🌺

Kesit kısımlarına eklediğim bir kaç cümle oldu. Okuduk diye geçmeyin yani😂

Keyifli Okumalar...🌸💙

Nefes'den;

1 Hafta Sonra...

Zaman su gibi akan ve bir daha geri dönülemeyen bir kavramdı. Bazı insanlar geleceğini planlayıp anı boşverirken bazılarıysa anı yaşamaya bakardı. Ben hep anı yaşayanlardan olmuştum. 'Yarın ne yapacağım?' düşüncesi olmamıştı aklımda hiç. İki dakika sonra yaşayacağımızın garantisi yokken neden geleceğe yönelik planlar kurayım ki?

Bir hafta...

Bir hafta sakin fakat hızlı akan nehir gibi akıp gitmişti hayatımızdan. Ömer ile yavaş yavaş toparlıyorduk birbirimizi. Bizimkilerle de aram düzelmişti. Tabii Leyla beni affedene kadar az çektirmemişti bana. Tam bir lazkızıydı! İnatçı...

Eren Hoca... Bir haftadan beri okula gitmemiştim. Anneme dersler boş geçiyor diye yalan söylemiştim. Ömer bir şeylerden şüphelense de bir şey dememişti. Bir korkum yoktu Eren Hoca'dan yana fakat yine de onun bana ettiği itiraftan dolayı utanıyordum ondan. Çekiniyordum. Bir haftadan beri görüşmemiştik hiç. Bu benim içinde onun içinde iyiydi. O benim öğretmenimdi. Ve öyle de kalacaktı. Bunu anlamalıydı.

Odamın penceresinin tıklanmasıyla göz devirip pencereye yöneldim. Perdeyi açtığımda sırıtan bir adet Ömer vardı karşımda. Şaşırmamıştım. Kaç kere tırmanma şuraya dediysem de beni dinlemiyordu. Bir gün düşecekti görecekti sonra... Tövbe tövbe. Kaşlarımı çatarken pencereyi açtım. Tam ağzımı açıp kavga etmek üzereyken, Ömer hızla kendini yukarıya çekip dudaklarımı öptü.

"Hemen bağırma güzelim..." deyip pencerenin mermerine oturdu. Ellerini belime sarıp beni kendine çekti. Alnımı öptükten sonra gözlerime baktı derin derin. "Müstakbel kayınvalidem basmasın bizi."

O sırıtırken benim şaşkınlıktan dudaklarım aralanmıştı. Patavatsızdı. Çok fazla... Burnumun ucunu öptükten sonra cebinden çıkardığı çikolatayı avucuma bıraktı.

"Ömer ev çikolata doldu..." diye sitem ettim. Çikolata yüzünden sitem edeceğim aklıma gelmezdi. "Amacın şekerimi çıkarmak mı?"

"Seviyorsun ama sen." dedi elimde ki çikolataya bakarken. "Artık sevmiyor musun yoksa?"

Gülümsedim. "Hiç vazgeçmedim ki." diye mırıldanıp yanağını öptüm.

Sırıtırken elimden çikolatayı aldı ve paketini açtı. Dudaklarıma uzattığı çikolatayla bir ısırık aldım. Gülerken benim ısırdığım yerden tiksinmeden o da bir parça ısırdı. Ağzımda ki çikolatayla şaşkınca ona baktığım birkaç saniye öylece geçti. Çikolatayı ikimiz yedik. Geri çekilip ağzımı sileceğim sırada Ömer dudaklarını dudağımın kenarına bastırdı.

Geri çekildiğinde her zamanki gibi sırıtıyordu. "Dudağının kenarında çikolata kalmış. Ziyan olmasın dedim."

Kaşlarımı çattım yapay bir sinirle. Omzuna yumruğumu geçirdim. O sırada olmaması gereken bir şey oldu ve odamın kapısı açıldı. Korkunun bedenime nüksettiği refleksle Ömer'i bir anda yere itmiştim.

SEVGİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin