2 Bin Görülme olmuşuz. Daha dün 1 Bin Görülmedeydik💃😂 Sizlerden gelen oy ve yorumlar beni inanılmaz derece de mutlu ediyor😍🙏
İnsan mutlu ettiği kadar mutlu olurmuş görüşüne kesinlikle katılıyorum. Beni mutlu ettiğiniz kadar mutlu olun çok❤🎈
Son olarak bölümü bırakıp kaçıyorum🙆
Keyifli Okumalar...💙🌸
Leyla'dan;
"Bastonuna kurban olduğum sen neden geldin?" diye sordum anneanneme bakarak. Fakat sorum biter bitmez kafama da bir darbe almıştım orası ayrı.
"O nasıl soru kız?" diyen annem beni parçalayacak gibi bakmıyordu tabii ki de saçmalamayın. "Git elini öp anneannenin."
"Tüü. Gençlik bitmiş bitmiş. Görüyor musun anneanne teyzem senin bu çakma sarışın torununun dediğini?"
Alihan'ı umursamadan anneannemin yanına gidip elini öptüm. İyi kadındı. Hoş kadındı. Amma velakin beni Dursun'a verecekti. Buraya kadar geldiyse kesin konu evlilikle alakalıydı. Ahanda şuraya yazıyorum.
"Hoşgeldin anneanne."
"Hoş bulduk yavrum."
"Hele bir anlatın bakalım..." diyen anneme verdim dikkatimi. Tekli koltuğa oturmuş hepimizin yüzüne bakıyordu. Geliyordu bomba hissediyorum. "Emel'e ne oldu? Nasıl oldu? Ne zaman oldu?"
Yutkundum. "Kız terliğine binbir çeşit beddua ettiğim, insan önce bir aç mısınız diye sorar. Hem babam nerede? Kız siz geldiniz de babamı elin memleketinde yalnız mı bıraktınız? Hiç yakıştıramadım sana Gülperi Sultan."
Konuyu değiştirmek için hızlı hızlı konuşmuştum. Annem önce avına bakan aslan misali gözlerini kısıp bana baktı, ardından burun kıvırıp ayaklandı. Derin bir nefes aldım.
"Asena böyle kıvırmamıştır be." diyen Alihan'a dönüp havalı bir bakış attım. "Kıvırdığımız yerler farklı çünkü." diye fısıldayıp göz kırptım. Ağzı bir karış açık bana bakarken ben sırıtıyordum.
"Tamam madem. Ben size kahvaltı hazırlayayım." deyip mutfağa giden annemin arkasından Alihan'da ayaklandı. "Perigül'cüğüm sen elin memleketi Rize'deyken mahallede neler oldu neler?" deyip annemin yanına gitti.
Çakal!
Aklı sıra anneme olmayan şeyleri uydurup anlatacak, annemde onu dinlerken o da kahvaltılıklardan tırtıklayacaktı. Ne zaman kadınlar gün yapsa gelir, kadınlara olmayan dedikodu malzemesi verirken yemekleri de midesine götürürdü. Ardından yediklerini de kadınlarla oynadığı mezdekeyle eritirdi.
Göz devirip bedenimi bir çuval gibi tekli koltuğa attım. Yorgundum. Halsizdim. Bitkindim. Ama iyiydim. Şairin de dediği gibi; ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi. Gözlerim anneanneme takıldığında bizimkileri incelediğini gördüm. Alıcı gözüyle tek tek bizimkileri süzüyordu.
"Hişt..." dedi anneannem bastonunun ucuyla Ömer'i dürterken. Kıkırdadım. Bu kadın boşuna milleti dürtmezdi. Dürterse de eğer geçmiş olsundu artık dürtülene.
Allah'tan anneannemin Facebook'u yoktu. Vallahi milleti dürter dürter dururdu.
"Adın ne senin?"
Ömer anlamayarak kaşlarını çatsa da omzunu dikleştirdi ve "Ömer efendim." diye cevap verdi. Kibar çocuk seni.
"Kaç yaşındasın sen?" diye sordu anneannem. Vallahi bu anneannemin aklında bir tilkiler dönüyordu ama... Hadi hayırlısı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ MAHALLESİ
Teen FictionÇocukluktan beri arkadaş olan 4 kız ve 4 erkeğin dostluğu... Ve zamanla değişen hisler... Keyifli Okumalar...💚💙