53. BÖLÜM

5.4K 260 70
                                    

Otobüste bölüm yazan yazardan merhabalar👋

Yaşadığım internet sıkıntısından sebep geç gelen bir bölüm oldu. Bunun için üzgünüm😔

Fazla uzatmıyor, sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Bölüm sonunda görüşelim🙏

Kolpa & Yaprak Çamlıca - Unutmadım

Onur Can Özcan - Çıkmaz Sokak

Keyifli Okumalar...🌸💙

Leyla'dan;

"Ne işin var lan senin burada?!" diye bağırdı Onur. Kolunu tuttum. "Onur sakin ol."

Gözlerini karşımızda pişkin pişkin sırıtan Buğra'dan ayırmadan tek eliyle beni arkasına aldı. "Sen bir dur güzelim..." dedi yüzüme bakmadan. Fazlasıyla sinirliydi. Eh, haklıydı da tabii. "Önce şu it seni niye rahatsız ediyor, onu öğrenelim."

Onur'un sırtıyla bakışırken yumruk yaptığı elini avuçlarımın arasına alıp açtım ve ellerimizi birbirine kenetledim. Tartışma çıksın istemiyordum. Mutlu mesut yaşayalım istiyordum. Çok mu şey istiyordum? Onur farkında olmadan elimi sıkarken elini tutan aklıma sövdüm. Buğra'ya kızıyor, benim elimi sıkıyordu!

Bu ne yaman çelişki?

"Ben..." dedi Buğra gözlerime bakıp sırıtmaya devam ederken. "Leyla'nın dans hocasıyım." Gözlerini Onur'a çevirdi. "Ve onu almaya geldim."

Onur sinirle gülerken korkmaya başlamıştım. "Leyla'yı almaya geldin, ha?" Kaşları burnuna kadar çatıldı. "Lan bas git! Elimden bir kaza çıkacak!"

"Onur yalvarırım sakin ol." dedim koluna sarılıp ters bir şey yapmasın diye dua ederek.

"Neyse..." dedi Buğra sırıtan yüzüyle bana bakarken. Sırıtan yüzünün ortasına bir tane vurmak istiyordum! "Ben gideyim. Zaten Leyla okula gelecek. Görüşürüz Leyla."

Onur ona doğru bir adım atmıştı ki Buğra güldü ve arkasını dönüp gitti. Onun gidişiyle ne ara tuttuğunu bilmediğim nefesimi bıraktım. Canı dayak istiyordu herhalde bu Buğra'nın. Sürekli Onur'u sinir ediyordu. Bilmiyordu ki Onur sinirlendiği zaman gözü hiçbir şeyi görmezdi.

"Ne demek oluyor bu Leyla?!" dedi Onur kapıyı sertçe kapatıp beni kapıyla arasına alırken. İrkildim. Alnındaki damar patlarcasına atarken tek bildiğim şu an ne yaparsam yapayım Onur'u sakinleştiremeyeceğimdi.

"O-onur." dedim korkudan dolayı titreyen sesimle fakat susturdu beni.

"O it neyden bahsediyor?!" diye sordu tehlikeli sesiyle. "Ne hocası ne okulu Leyla?! Kafayı yiyeceğim!" deyip arkamdaki kapıya yumruğunu geçirdi.

Gözlerimi kapatıp bu anın bir kabus olmasını diledim. Oysaki az önce herşey çok güzeldi. Her güzel şeyin sonu varmış dediklerinde inanmazdım. Doğruymuş. Gözlerimi açıp ellerimi beline sardım ve başımı göğsüne yasladım. Sinirden dolayı kasılan bedeni rahatlamazken daha sıkı sarıldım.

"Korkuyorum..." diye mırıldandım. "Lütfen sakin ol, sevgilim."

Birkaç saniye ses gelmezken başımın üstüne dudaklarını bastırdı. "Özür dilerim." dedi elleri sırtımda ki yerini bulurken. "Seni korkutmak istemedim."

"Biliyorum." dedim geri çekilip pişman olmasını engelleyerek. Onun bir suçu yoktu çünkü. Bütün suç o at gibi sırıtan Buğra'daydı! Gerçi atlar sırıtır mıydı onu bilmiyordum. Aklımda ki saçma düşünceleri kovup Onur'un çenesini öptüm. Gerilen bedeni ve okyanus mavisi gözleri biraz olsun yumuşarken alnıma dudaklarını bastırdı.

SEVGİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin