SEVGİ MAHALLESİ

52. BÖLÜM

Merhabalar👋 Çok özletmeden geleyim dedim😂 Nasılsınız?

Vallahi ben çok iyiyim. #wattys2019 ödüllerine başvurduğum zaman 20. sıradan giriş yapmıştık ve şu an da 10. sıradayız.🙏 Bu sadece benim başarım değil. Bunu biz, sizinle birlikte başardık.

Hikayemi sevmeniz, benimsemeniz, ilgi göstermeniz beni inanın çok mutlu ediyor. Hep var olun güzel kalpli okurlarım🙏💕

Onur Can Özcan - Kibrit

Ceylan Ertem & Mabel Matiz - Kör Heves

Keyifli Okumalar...🌸💙

Asya'dan;

"Asya hazırsan çıkalım. Leyla'yı alacağız daha."

Başımı sallayıp masadan kalktım. Onur dış kapıya yönelirken odama geçip çantamı aldım. Dış kapıya geldiğimde ceketimi giydim ve kapıyı açıp çıktım. Onu arabaya binerken gelen korna sesiyle başımı bahçe kapısına çevirdim. Alihan nereden bulduğunu bilmediğim bisikletiyle karşımda duruyordu. Gülümserken şaşkınca yanına gittim.

"Alihan..." dedim altındaki Emrah'ın binebileceği küçüklükte olan bisiklete bakarak. "Nereden çıktı bu?"

"Yumurtadan." dedi sırıtarak.

Göz devirdim. Şapşalımdı o benim. "Bir arabamız yok ama..." dedi ellerini kumral saçlarından havalı olmaya çalışarak geçirirken. "Çok şükür bisikletimiz var. Hadi yavuklum bin arkama anasını ağlatalım yolların."

Alayla güldüm. "Yalnız bu bisiklet bizim anamızı ağlatır, yolların değil."

Direksiyonu okşadı. "Üzülme babacım sana demedi o..." Yapay kızgınlıkla bana döndü. "Al gırdın gırdın yavrumu."

"Asya hadi!" diye bağıran Onur'la irkilirken arkamı döndüm.

Alihan kolumu tuttu. "Sen git yağuşuklu eltim. Yavuklum benimle gelecek."

"Lan!" dedi Onur arabadan inip bize doğru gelirken. "Uzak dur lan kuzenimden! İt herif!"

"Onur ya." dedim dudaklarımı büzüp yalvaran bakışlar atarken.

Gözlerini kaçırıp Alihan'a baktı. "Güvenmiyorum ama yine de Asya sana emanet..." dedi işaret parmağını Alihan'ın yüzüne doğru sallarken. "Asya senin yüzünden üzülürse olacakları biliyorsun."

"Aşkım seni aldatıyorum diye böyle yapıyorsun biliyorum ama artık benim bir yavuklum var. Üzgünüm bebeğim." dedi Alihan göz süzerek Onur'a bakarken. Tabii bu Onur'u delirtmekten başka bir işe yaramazken Onur'un kolunu tuttum.

"Onur Leyla bekliyordur şimdi seni. Hadi sen geç kalma." dememle başını sallayıp gitti. Tam bir Mecnun'du. Leyla'nın adını duyunca nasıl da gitmişti.

"Hadi yavuklum. Bin arkama da erkeğine sarıl." diyen Alihan'la utanırken omzuna vurup arkasına bindim ve ellerimi karnına doladım. Sağ yanağımı sırtına yaslayıp tedirgince gitmeyi bekledim. Bu bisiklet bizi okula kadar umarım ki idare ederdi.

Yolda otostop çekmekle uğraşmazdık inşallah!

Alihan ortalama bir hızda bisikleti sürerken rüzgarda dağılan saçlarım hoşuma gitmişti. Ayaklarımı basacak yere koyup ellerimi yavaşça çözdüm ve ayağa kalktım. Ellerimi iki yana açarken dağılan saçlarım yüzüme geliyordu. Alihan hızını azaltırken gülümsemem genişledi. Yeniden oturup ellerimi beline sardım. Hızını arttırırken artık kahkaha atmaya başlamıştım. Eğlenceliydi.