Heyoo🎉 Yine ben geldim😂 Sizden aldığım güzel yorumlar sayesinde sizlere ışık hızında, mütüş mü mütüş bir bölüm getirdim.😍 Bir gün bölüm atmasam özlüyorum sizleri😻❤
Niysee... Çok uzatmadan bölüme geçeyim.📝
Keyifli Okumalar...💙🌸
Alihan'dan;
Gözlerimi taciz eden güneş ışınlarına homurdanarak diğer tarafa döndüm.
"Ah!"
Yatağımın tek kişilik olduğunu unutmuş ve kendimi parkeyle öpüşürken bulmuştum. Görüyorsunuz değil mi? Yatağımın tek kişilik olması bile yalnız olduğumun kanıtı... Naled olsun!
Ah Alihan Ah! Sen bu hallere düşecek adam mıydın be?
Alihan'ın Yalnızlıkla Başı Dertte yakında sinemalarda...
Niyse çok da dramatikleştirmeye gerek yok. Ehehe!
"Oğlum." diyen madırımın sesiyle sırt üstü uzandım ve ellerimi başımın altına koydum. Rahatlık önemli abi! "Ne yapıyorsun sen yerde?"
"Aşağısı nasıl diye bakayım dedim madır." didim sırıtarak.
Göz devirdi. "Kalk hadi kahvaltı hazır."
Ve... Yemek lafını duyan Alihan kendini uçak moduna alıp mutfağa ışınlanır sayın seyirciler...
Hızla banyoya gidip işlerimi hallettim. Ardından odama geçip 'o piti piti karamela sepeti' yapıp çıkan sonuca göre Uğur böcüğümden çarptığım beyaz tişörtü giydim. Sonuçta alınan mal geri verilmez. Altıma da siyah kotumu giyip saçlarımı elimle geriye yatırdım. Yine çok yakışıklıyım be! Ve... Sonuç mutfak.
Çılgın fadırım mutfak masasında baş köşeye oturmuş klasik bir fadır modunda gazetesini okuyordu. Madırım ise çay demliyordu. Masaya oturduğum an fark ettiğim şeyle şaşkınca, üzgünce ve kırılan minnoş kalbimle yalancı madırıma baktım. Masa bomboştu.
Ee hani kahvaltı hazırdı?
Hayallerimi yıktın madır! Seni doğuracağıma- bir dakika bu olmadı. Bu madırımın sözüydü. Her niysee...
Oflayıp pufladım. O an kafama dank eden şeyle beynimde ampul yanmış, gözlerim 3.450.0000 km uzağa fırlamış, ağzım zeminle buluşup bir çay içmeye çıkmıştı. Oturduğum yerden kalkıp fadırımın yanındaki sandalyeye oturdum.
Kolumu masaya uzatıp başımı üstüne koydum ve şirin şirin gülümsedim. "Benim yakışıklı pederciğim bugün nasılmış acaba? Sıhhattesinizdir inşallah."
Fadırım gazetesini aşağıya indirip bana yukarıdan tip tip baktı. "Ne istiyorsun Alihan?" diye sordu yeniden gazetesine odaklanırken.
Bu kadar çok mu belli etmiştim? İnsan yalancıktan 'iyiyim' falan deyip suratıma vurmazdı en azından.
Bizimle değılsın fadır! Elendin.
Yatmış olduğum masadan doğruldum. "Haftaya doğum günüm en sevdiğim pederciğim. Bu mütüş mü mütüş, tatliş mi tatliş, akıllı mı akıllı, yakışıklı mı yakışıklı, ilk göz ağrına ne alacaksın acep?"
Ben şirin şirin fadırıma bakarken o ne dedi biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz çünkü söylemedim. Zeqilik!
"Oğlum yaptık işte bir hata vurma yüzümüze." dedi zeqi pederciğim.
Way kalleş way...
Ters ters baktım çılgın fadırıma. "Ben üvey evlat mıyım pederciğim? 'Yaptık bir hata' ne demek? Ne demek 'yaptık bir hata'? Demek ne 'yaptık bir hata'? Üveysem ben söyleyin çabuh! Öz ailem zengin midir acaba? Yok yok ben yarın Müge Anlı'ya çıkıp öz ailemi bulacağım..." Lafımı kesen şey enseme yediğim tokattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ MAHALLESİ
Novela JuvenilÇocukluktan beri arkadaş olan 4 kız ve 4 erkeğin dostluğu... Ve zamanla değişen hisler... Keyifli Okumalar...💚💙