Multimedia:💜
Keyifli Okumalar...🌸💙
Nefes'den;
"Kızım." diyen anneme çevirdim gözlerimi. "Ne oldu, anneciğim? Bir haftalığına gidiyorum demiştin, niye erken döndün?"
Elimde katladığım kıyafetimi dolabıma bırakıp bir süre ne diyeceğimi düşündüm. Her ne kadar unutmaya çalışsam da annemin sorusuyla o akşam aklıma dolandı yine.
Eren Hoca'nın bana aşkını itiraf ettiği o gün!
Dün Akşam...
Sessizliğin bir çığ gibi büyüyüp bizi ezdiği o dakikalarda elime değen elle irkildim.
"Nefes..." diyen Eren Hoca'ya baktım şaşkınca. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Oldukça şaşkındım. "Bak ben, az önce söylediklerimde ciddiydim. Biliyorum belki saçma, belki komik bir durum ama olan bu. Bilirsin aşk insan seçmez. Bazen ilk görüşte aşık olursun, bazense..."
Şaşkınlığı bir hırka misali üstümden atıp Eren Hoca'nın konuşmasını böldüm. "Hocam..." dedim hafif yüksek bir sesle, ellerimi ellerinden çekerken. Ellerim en çok Ömer'in eline yakışıyordu. "Bu söylediklerinizi sizin kulağınız duyuyor mu?"
Kaşlarını çattı. "Duyuyor Nefes. Ben ne dediğimin de ne yaptığımında gayet farkındayım. Ben sana aşık oldum. Hislerimden eminim. Bak..."
"Asıl siz bakın hocam..." diye yükseldim birden. "Sizin aşk dediğiniz şey, ikimizin arasında olamayacak kadar uzak bize hocam. Bizim aramızda sadece öğretmen-öğrenci ilişkisi var. Dahası mümkün değil!"
"Tüm sorun bu mu?" diye sordu Eren Hoca ciddiyetle. "Tüm sorun senin öğretmenin olmam mı, Nefes? Bak..." dedi ellerini masanın üzerinde birleştirip hafifçe öne eğilerek. "Hislerime inanmayacağını, saçma bulacağını biliyordum. Tüm sorun okulsa eğer, okul içine taşımayız bu durumu. İkimizin arasında kalır. Ne benim öğretmenliğim yanar ne de sen üzülürsün."
Büyük bir hayretle baktım Eren Hoca'ya. Nasıl böyle bir şey düşünebilirdi ki? O bir eğitimciydi üstüne üstlük. "Hocam..." dedim 'hocam' kelimesine vurgu yaparak. Gözlerimi yumup açtım sabırsızca. "Bu söyledikleriniz cidden çok saçma. Ben böyle bir şeye ne evet derim ne de buna müsamaha gösteririm. Bu ineklerin uçması kadar imkansız. Siz nasıl böyle bir şeyi düşünüp bana söyleyebilirsiniz?"
"Nefes..."
Ayağa kalktım. "Lütfen hocam..." dedim ricadan çok emreden bir sesle. "Ben bunu duymamış gibi yapacağım. Siz de unutun." Çantamı aldım. "İyi günler."
Cafeden çıktıktan sonra kalbimin ağrıdığını hissettim. Ben kısa da sürse güzel anılar biriktirmiştim Ömer'le. Ve her ne kadar ondan kaçmaya, uzak kalmaya çalışsam da kalbim onun için atıyordu. Her çarpışında Ömer'in adını fısıldıyordu bana. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken otele dönüp zaten hiç açmadığım valizimi alıp ilk uçakla Türkiye'ye döndüm.
Şimdiki Zaman...
"Kızım?" diyen annemin koluma dokunmasıyla irkildim.
Gözlerimi ona çevirdim. Ellerimden tutup beni yatağa oturttu. "Neyin var güzel kızım?" dedi yanağımı okşarken. Gözlerine yer edinen şefkatle bakıyordu bana. "Dalgınsın. Bana anlatabilirsin, biliyorsun değil mi?"
Başımı salladım. Annem bu yaşıma kadar bana hem annelik hem de babalık yapmış, güçlü bir kadındı. Her şeyimi bilen, her şeyimi paylaştığım kişiydi o. Sadece annem değil, her şeyimdi. Yanağımda duran elini tutup avucunu öptüm. Her şeyimi bilirdi fakat bu sefer Eren Hoca'yla olanları anlatmayacaktım. Boşu boşuna gerilmesini istemiyordum. Zaten kapatmıştım ben o konuyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ MAHALLESİ
Roman pour AdolescentsÇocukluktan beri arkadaş olan 4 kız ve 4 erkeğin dostluğu... Ve zamanla değişen hisler... Keyifli Okumalar...💚💙