49. BÖLÜM

5.7K 266 131
                                    

Merhaba güzel insanlar👋💕

Bu bölüm; oy ve yorumlarıyla yanımda olan, destek olan herkese gelsin😍 İnsan mutlu ettiği kadar mutlu olurmuş demiştim size bir keresinde ve siz kalbi güzel insanlar... Beni mutlu ettiğinizden daha fazla mutlu olun İnşaAllah🙏❤

Multimedia: Ömer temsili💜

Keyifli Okumalar...🌸💙

Leyla'dan;

Elinden geliyorsa,
Azıcık sevsene beni.
İçinden geliyorsa
Tutup öpsene beni...

Kulağımda çalan şarkıya eşlik ederken kolumdan çekilip sırtımın duvarla buluşması bir oldu. Şaşkınlıktan gözlerim büyürken dudaklarımda hissettiğim dudaklarla afalladım.

Onur geri çekilip sırıtırken kaşlarımı çatıp kulaklıklarımı çıkardım ve omzuna vurdum. Vuruşumdan zerre etkilenmezken benim elim acımıştı! Kas yığını ne olacak?!

"Ne yapıyorsun Onur ya?" diye cırladım sinirle. "Nasıl korktum haberin var mı?"

Sırıtması şefkatli bir tebbesüme dönerken alnımı öptü. Yalnız beni duvarla kendi arasına sıkıştırması da gözümden kaçmamıştı hani. "Korkma..." dedi şefkatli sesiyle yüzümü incelerken. "Seni benden başka kimse öpemez, kimse dokunamaz. Böyle derin bakamaz gökyüzüne."

Laflarının uyuşturucu etkisi vardı kesinlikle. Yoksa beynimin ve kalbimin karıncalanması, midemde tepinen fillerin, zangır zangır titreyen bacaklarımın başka bir açıklaması olamazdı.

Gözlerimi kaçırdım. "Bugün hava 50 dereceymiş Onur biliyor musun?" dedim ellerimi yüzüme yelpaze yaparak. Konu değiştirme çabam takdire şayandı gerçekten!

İlk başta afallasa da o müthiş kahkahasını koyverdi. "50 mi?" diye sordu kahkahasının arasından. "Güzelim o kadar sıcaklık çöl de bile yok."

Hakikaten Leyla... 50 ne?! Az daha uçsaydın?

"Vallahi ben meteorolojinin yalancısıyım." dedim kollarının arasından çıkmaya çalışarak. Fakat avuç içlerini duvara bastırıp iyice yüzüme yaklaştı. Yutkundum. Vallahi Emel'le dalga geçtim diye oluyordu hep bunlar.

Al işte. Uğur kudurgun diye dalga geçersen Onur daha beteri olur!

Gözlerimi kapatıp beklerken Onur'un nefesinin dudaklarıma çarptığını hissettim. Göz kapaklarıma düşen siluetiyle yaklaştığını hissediyordum. Fakat o anda bir şey oldu.

"Ao! Ayıp ayıp yahu! Apartman köşelerinde mercimeği fırına vermeler falan. Dur gız sen bakma kiraz çiçeem."

Alihan'ın sesini duymamla Onur'un yakasına yapışıp başımı boynuna gömdüm utançla. Nereden çıkmıştı bu? Ya da bu bizi hep olmadık anlarda basmak zorunda mıydı yahu? Ayrıca ben neden sadece Alihan'a kızıyorum ki? Onur da suçlu! Sahiden apartman köşelerinde sıkıştırıp öpmek neydi be?!

Sinirle Onur'un boynuna dişlerimi hafifçe geçirip geri çekildim ve kaşlarımı çatıp yüzüne baktım öfkeyle. Fakat gözlerinde ki muziplik yaptığım şeyden utanmamı sağlamıştı. Gözlerimi kaçırıp Alihan'lara döndüm.

Alihan'ın kolu Asya'nın omzunda ve ikisi de mutlu bir haldeydi.

Allah'ım yoksa...

Teyze mi oluyordum?

Sevinçle çığlık atıp ellerimi çırptım. "Ne çığırıyorsun kızım?" diye söylenen Onur'a 'aman ne sen anlarsın teyze olmaktan' bakışımı atıp gözlerimi yılın en hızlı ve en manyak çiftine çevirdim. "Allah'ım teyze oluyorum! Yaşasın!"

SEVGİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin