Multimedia: Onur'un yaptığı sürpriz💙
Keyifli Okumalar...🌸
Alihan'dan;
Mavinin en güzel tonuna sahip olan denizi izliyordum saatlerce. Aklımda dün öğlen vakti olanlar vardı. Asya'nın gözlerinin dolması, onu sevmediğimi, kıskanmadığımı söylemesi ve söyleyip de yiyemediğim o kebap...
Ama en çok da Asya vardı aklımda...
Ben hayatım boyunca hiçbir kıza ciddi anlamda bağlanmamıştım. Aşkı ciddiye alan biri de değildim. Benim karşıma çıkan kızlar da aşkı ciddiye almazlardı. Zaten benimle sevgili olan kızlar da ertesi gün bir kılıf bulup ayrılıyorlardı. Ben olsam, bende benden ayrılırdım.
Ama sen ayrılma benden kiraz çiçeği...
Ama kalbimin ilk kez hızlı attığına, elimin ayağımın birbirine dolaştığına, heyecandan yemek yemeyi unuttuğuma şahit oluyordum.
Asya'yı kardeşim olarak görüyordum. Ya da öyle gördüğümü sanıyormuşum. O aslında benim kalbimin sahibiymiş de haberim yokmuş.
Ulan kalbim! Çok fena dümene geldik.
Asya Hanımcığım kalbime krallığını kurmuş, beni ayakta uyutmuş da benim haberim yoktu.
Şöyle düşündüğüm zaman da... Eğer aşk; o yanında yokken kokusuna, sesine ihtiyaç duyman, gözlerini kapattığında, açtığında onu görmen, onunla geçen herhangi bir anının gözlerinin önüne gelmesi, kalbinde karıncaların taht kurması, midende zebraların horon tepmesi, aklının onunla dolu olması ise şayet...
Evet! Ben Asya'ya aşıktım.
Önümden geçen kadının bana tip tip baktığını fark edince elim dudaklarıma gitti. Gülümsüyordum deli gibi. Ah be kiraz çiçeği! Ne yaptın sen bana böyle? Gören dönüp bir daha bakıyordu, 'biz böyle deli görmedik' diye.
Yalnız... Ben müstakbel yavukluma aşıktım, iyi hoş da.
Ulan ben dün öğlen Hüseyin Usta'nın kebapçısında terk edildim ya la!
Kiraz çiçeem diye demiyorum çok cool terk etti beni. Helal olsun! Olsun olsun da yeter ama bu kadar ayrılık.
Nerede kaldı bu kiraz çiçeği?
Derken yanıma biri oturdu. Bakmadım. Kiraz çiçeği kokusundan tanımıştım. Burnumun iyi koku aldığını daha önce söylediğimi hatırlıyorum? Gelmişti şapşalını terk eden yavuklum. Gülümsedim fakat belli etmedim.
Eveet! Şimdi Polat Alemdar olup yumruğu masaya vurma zamanıydı Alihan!
Zaman! Senin gibi terk edilenlerin zamanıydı! Hadi koçum, göster kendini.
"Seni dinliyorum." diye mırıldandı Asya utana sıkıla. Biraz da korkuyordu sanırsam.
Derin bir nefes alıp gözlerimi ona çevirdim. Bana değil ellerine bakıyordu. Biz hanımefendiyi ağlattık diye depresyona girelim, karalar bağlayalım, içimiz içimizi yesin, hasretten ölelim o parmaklarına baksın.
Adaletin bu mu be dünya?
"Ben düşündüm." dediğimde başını kaldırıp etrafı kızaran mavi gözleriyle baktı bana. Korku hakimdi göz bebeklerinde mutlulukta avukat eveve.
Tamam devam ediyoruz. Bozma oğlum! Böyle devam et.
Polat Alemdar olacak adamım da işte... Değerimizi bilen yok.
"Ben bu zamana kadar hiçbir kızla ciddi bir şey yaşamadım. Aşkı bile umursamazdım. İnancım yoktu çünkü. Sonra bir gün, bir şey oldu. Hani gece aydınlığa kavuştuğu zaman güneş doğar ya. Öyle oldu işte. Kalbime güneş gibi doğdun." Çapkınca güldüm. "Sarı saçlarınla güneş gibi doğdun kalbime gız kiraz çiçeem." dedim ona sırnaşıp. Bakışlarının değişmediğini görünce geri çekildim. Hafifçe öksürüp ciddiyetli halime döndüm. Bir süre ne diyeceğimi düşündüm. Asya'nın sessiz kalıp sadece yüzüme bakması da geriyordu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ MAHALLESİ
Teen FictionÇocukluktan beri arkadaş olan 4 kız ve 4 erkeğin dostluğu... Ve zamanla değişen hisler... Keyifli Okumalar...💚💙