~1~

8.9K 284 158
                                    

Herkese merhabalar...
Öncelikle kitapta gözüme çarpan hatalar olduğu için kurguyu vakit buldukça yavaş yavaş düzenleyeceğim. Umarım takılmazsınız, sizleri seviyorum💜
...

Sabahın köründe uyandırılmanın verdiği öfke ile etrafıma ölümcül bakışlar saçmaktan asla çekinmiyordum. Gerçekten bu okul denen zımbırtının biteceği günü iple çekiyordum. Ağırlaşan bedenimi zoraki yataktan kaldırdıktan sonra ayağımı yere süre süre banyoya doğru ilerlemiştim. Jennie'nin aşağıdan beni camdan sallandıracak kadar öfkeli sesini duymamla kendimi yanlarında bulmam bir olmuştu.

"SEN HALA GİYİNMEDİN Mİ!?"

Dediği ile üzerime baktığımda halen daha pijamalarım ile olduğumu farketmiştim. Kızların daha fazla sinirlerine dokunmak yerine hızla odama gidip elime gelen kıyafetleri rastgele giymiş ve nasıl olduğuna dahi bakmadan odadan çıkmıştım.

Saçlarım düz olduğu için herhangi bir uğraş göstermeme gerek kalmamıştı. Beyaz ayakkabılarımı giydikten sonra kızların kapının önünde üzerime atlayacak bir vahşi hayvan gibi beklediklerine yemin edebilirdim. Yanlarına gittiğimde yanılmadığımı kısa bir sürede anlamıştım doğrusu. Bu durumlarda genelde sevimlilik yaparak gönüllerini alırdım ve yine aynı taktiğimle başarılı olmuştum. Hepimiz arabaya bindikten sonra okul için çoktan yola koyulmuştuk.

"Derse girmeden kahvaltı yapalım yoksa midem diğer organlarıma da yapışıp iflas edecek gibi görünüyor."

Rosé'nin önerisini gözüm kapalı kabul etmiştim çünkü şuan önümdeki her şeyi yiyebilecek kadar açtım.

"Aynen ama dışarıda bir yere gidersek şuan dersin çoğunu kaçırırız bu yüzden okul kantinin de yemek daha mantıklı gibi sizce? "

"Jennie haklı. Okul kantini daha mantıklı. Orada yeriz okuldan sonra da dışarıda bir şeyler yaparız."

Jisoo'nun sunduğu fikir hoşuma gitmişti hepsini onayladıktan sonra arabayı park edip okula doğru yürümeye başladık. Evet okulu sevmiyordum ama derslerim iyiydi nasıl oluyordu ben de bilmiyordum. Yalnızca çalışmayı seviyordum. Sadece okula gelmekten nefret hatta çok fazla nefret ediyordum.

Ben içimden okula böyle lanetler okurken Rosé yemekleri çoktan getirmişti bile. Acıktığımı o an anlamıştım çünkü aynı aç bir hayvan gibi hepsini yiyip bitirmem saniyelerimi almıştı. Hepimiz yemeğimizi bitirdikten sonra derse daha 15 dakika olduğundan birer kahve alıp oturmuştuk.

"Ahh cidden yemek gibisi yok."

"Evet aşırı doydum. Öyle böyle değil."

"Lisa hepsini silip süpürdün zaten doy bir zahmet."

"Ama acıkmıştım ne yapabilirim?"

"Doğru,eğer biraz daha erken kalkmayı denersen böyle okulda değil de evde yiyebiliriz değil mi?"

Jennie'nin ima dolu sözleri ile yüzüme gülümsememi yerleştirmiş ardından konuşmak için dudaklarımı aralamıştım.

"Ah doğru tabi ki bundan sonra dikkat edeceğim."

Bu lafımdan sonra hepimizin ağzından sesli birer kahkaha çıkmıştı. Biri kalkıp aşırı sesten dolayı polise gitse hakkı vardı doğrusu. Bizim böylesine birlikte olmamızı, sıkı sıkı bir bağ ile bağlanmamızı seviyordum. Onlar benim ailemdi hatta ailemden de öte insanlardı. Böyle derin derin düşünürken omzuma dokunan bir çift elle irkildim.

"Lisa hadi derse gidiyoruz."

"Ah pardon dalmışım ben biraz."

"Farkettik onu haydi haydi geç kalacağız. "

Gerçekten geç kalma ödüllerinin hepsini hakediyordum. Gerçi ben o ödülümü almaya giderken bile geç kalırdım orası ayrı. Derse girdiğimiz de sınıfa yeni birileri gelmişti ve aşırı gizemli gözüküyorlardı. Açıkçası biraz korkmuştum. Kafasına geçirdiği kapüşon ile yüzünü görmek imkansız gibi bir şeydi. Diğeri de aynı şekildeyken sadece birbirleri ile konuşup duruyorlardı. Ah Lisa senin bu meraklılığın ne zaman bitecek cidden.

Yerime oturduğumdan bu yana ders başlayalı on dakika olmuştu. Buna rağmen aşırı derecede sıkılmıştım. Kafamı sıraya koyduktan sonra gözlerimi kapatmış ve yalnızca çıkış zilinin o güzel melodisinin kulaklarıma dolmasını beklemeye başlamıştım.
...

Evet hayat kurtarıcısı, öğrencilerin duası ve huzur sesi gibi çalan zil kulaklarımda defalarca tekrarlarken çoktan sınıftan çıkmıştık. Kızlarla tekrar kantine indiğimiz de bir grup dikkatimi çekmişti. Sınıfa yeni gelenlerin yanında Taehyung ve Jin oturuyordu. Bunlar nereden tanıyordu ki birbirlerini? Salak seni aynı okuldayız tabi tanışabilirler, diyen iç sesim harika bir şekilde düşüncelerimi susturmuştu. Ama merak duygum yine bedenimi ele geçirmişti. Yanlarında oturan siyah kapüşonlu çocuk çok fazla ilgimi çekiyordu.

"Heyy Lisa! Yine nerelere daldın kalk gidiyoruz. "

Jennie'nin elini gözümün önünde sallaması ile bakışlarımı ona çevirmiştim.

"Ne.Ha.Dur geliyorum."

Cidden bugün niye böylesine dalgındım ki? İyice sinirimi bozmaya başlamıştı bu durum. Hemen kalkıp kızlara doğru hızlı adımlar atarak yetiştim ve arabaya bindim. Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. E sorsana aptal kız diyen iç sesimle sormam gerektiğini anlamıştım.

"Şey kızlar nereye gidiyoruz."

"Ah cidden uyuyorsun Lisa. Alışverişe gidiyoruz tabi kii."

"Ne alışverişi? Çok şey kaçırdım değil mi? "

"Hemde nasıl kaçırdın kuzum. Akşama partiye gidiyoruz bu nedenle de alışverişe çıktık."

"Ayy doğru unutmuşum,pardon kızlar."

Tabi ya nasıl unuttum bugünü cidden bir psikolojik destek almam gerekiyor. Bugün Jieun tüm okula parti düzenlemişti. Yani bir nevi tanışma partisi gibi bir şeydi. Evet tüm okula tüm böyle büsbütün tüm okula. Ben böyle düşünürken alışveriş merkezine çoktan varmıştık...

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin