~4~

2.4K 186 20
                                    

Markete geldiğimiz zaman onlar piknik için bir şeyler bakarken ben başka yöne doğru yöneldim. Ah işte benim reyonum buradaydı. Jungkook'tan gerçekten özür dilemeyi planlıyordum ve bunun için bir iki çikolata almaya karar vermiştim.

Çikolatanın yanında kendime de bir paket cips almıştım çünkü buradaki cipslere bayılıyordum. Kızların yanına gittiğimde hepsi elimdekilere bakmış ve kaş göz ile 'OHA LİSA' diyebilmişlerdi.

"Ne? Canım istedi ve aldım sizene."

"Pikniğe gidiyoruz ya hani mangal yapacağız ya hani yemek yiyeceğiz hani bunlar çok fazla olmamış mı?"

Jisoo kelimelerinin üzerine basa basa konuşurken gözlerimi devirmiş ardından söze atlayan Jennie'ye dönmüştüm.

"Ya bırakın. Yemekten sonra yeriz işte fena mı?"

Bu lafından sonra Jennie'nin arkasına saklanıp etrafa öldürücü bakışlar saçmış ardından sinsi bir gülümseme takınmıştım. Kasada işlerimizi hallettikten sonra herkes arabalara binmişti.

"Nereye gidiyoruz piknik için?"

"Jin bir yer bildiğini söyledi. Söylediğine göre ormanlık bir alanmış.  Tam yemyeşil doğa alanıymış oraya gidiyoruz bende ilk defa gidiyorum."

"Ne!? DOĞA MI!? YA BAYILIRIM BEN!"

Kulağının dibinde cırlayan Rosé'ye karşı Jisoo yüzünü buruşturup bir şeyler söylemek için dudaklarını aralamıştı.

"Eğer ses volumunu az daha arttırırsan atarım seni arabadan."

Bu lafına hepimiz kahkaha atarken Rosé göz devirmekle yetinmişti.  Gideceğimiz yer evden uzak olduğu için hafif gözlerimi kapatıp dinlendirmeye karar verdim. Rosé'nin  beni sarsmasıyla gözlerim aniden açılmıştı.

"Az insan olamaz mısın sen? Görmüyor musun uyuyorum şurada!"

"Ya az kaldı ondan heyecan yaptım biraz fazla sarsmış olabilirim."

"Uykun ağır yanında davul çalınsa uyanmazsın kız ne yapsın şimdi Lisa he."

Evet haklıydı uykum çok ağırdı yanımda bomba patlasa uyanmazdım. Jennie beni çok iyi tanıyordu.

"Ah haklısın uykudan kalkınca bir an patladım işte boşverin." dedikten sonra camdan dışarı bakmaya başladım. Etraf yemyeşil öten kuşlarla doluydu. Uzun uzun ağaçlar, üstlerine konup konup duran kuşlar ve kelebekler cıvıl cıvıldı. Sonbahar da olmamıza rağmen hala yapraklar solmamış canlı rengini korumuştu.

"Kızlar geldik sanırım haydi malzemeleri taşıyalım bakalım."

Jisoo'nun hepimize verdiği emirle beraber arabadan inmiştik. Erkekleri  takip ettiğimiz de ağzım bir karış açıldı diyebilirdim. Oturduğumuz yerde insan yoktu, göl kenarında yemyeşil çimenler arasında ve ağaçları arkasında bırakan bir masaya oturduk. Manzara cidden çok güzeldi ama ben çok acıkmıştım.

"WOAH ÇOK GÜZEL!"

Rosé'nin hayran dolu bakışları yanında bende çok farksız sayılmazdım.

"Ya biliyorum manzara harika falan ama ben açım yemek yiyip öyle mi otursak?"

"Ah bir doyuramadık seni zaten kızlar haydi başlayalım da Lisa hanım konuşmasın daha."

Jennie'nin dediğine güldüğüm de herkes gülmüştü, haklıydı sonuçta. Jin, Taehyung ve Jimin mangalın başına geçmişti. Jisoo salata hazırlayacak, Jennie masa yapacak ve Rosé içecekleri hazırlayacaktı.

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin