Lisa'nın Ağzından Uyandığım da bedenimi aşırı yorgun hissediyordum. Kafamı kaldırıp saate baktığım da gece 2 olduğunu gördüm. Odaya baktığım da yan koltukta Jisoo, Rose ve Jennie yan yana uyuyakalmıştı. Yüksek ihtimal benim başımı beklerken uyumuşlardı. Bir kez daha böylesine dostlarım olduğu için şükrettim. Telefonumu elime alıp şarja taktığım da gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Jennie'den 40 cevapsız çağrı 150 mesaj, Rose'den 30 cevapsız çağrı, Jisoo'dan 32 cevapsız çağrı, Yoongi'den 45 cevapsız çağrı vardı. Hatta Taehyung ve Jin bile 20 kez aramışlardı. Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum diye gülmeden edemedim. Aptal durduk yere ortadan kayboldun telefonuna ulaşılamıyordu ne yapsalardı diyen iç sesimle mutluluğum sona erdi. Kafamı dağıtmak için instagrama girmeye karar verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@jisuuun_sutuu: Sizi çok seviyorum unnilerr😍 @lisanti.bro: Şu kız da ne buluyorsunuz anlamıyorum. @ros_love: My lovee❤️ @tae_hyung1: @lisanti.bro sende bulamadığımız beyni buluyoruz. @lisanti.bro: @tae_hyung1 sen karışma oppa. @kim_jennie1: @lisanti.bro Oppa? @tae_hyung1: @lisanti.bro Oppan olacak kişiye sabır diliyor seni buradan def ediyorum ikile çocuk adam. 27643 yorum daha ... Taehyung 'un antilere verdiği cevaplara bayılıyordum ya. Bana anti olan kişi belli ki Taehyung' u seviyordu ama ona da cevabını Jennie vermiş görünüyordu. Fotoğrafı beğendikten sonra beğenenler kısmında Jungkook'un adı dikkatimi çekti. Ah doğru ya geçen rezil olmuştum zaten. Böyle düşünürek Jungkook'u takip et kısmına tıkladım. Çok geçmeden 2 dakika sonra geri takip yaptığında şaşırmıştım. Elimden telefonu bırakarak mutfağa su içmeye indim. Merdivenden indikten sonra salondaki görüntü karşısında ağzım açık kaldı. Taehyung, Jin, Yoongi, Jimin ve hatta Jungkook bile buradaydı. Jungkook hariç hepsi koltuklarda uyuyakalmışlardı. Jungkook ise tekli koltukta oturmuş telefonla uğraşıyordu. Beni farkettiği zaman durup bir baktı. Bakışlarıyla bir şeyler anlatmak istiyor gibiydi ama ben salak bir insan olduğum için anlamıyordum. -Hepiniz buradasınız demek. Eve gitseydiniz benim için kalmanıza gerek yoktu. (Lisa) -Burda gördüğün gibi kararları ben vermiyorum. (Jungkook) -Anladım sadece söylemek istedim. (Lisa) -Peki. (Jungkook) Cidden bu neydi? Neden bu kadar soğuk olmak zorunda ki? Arkamı dönüp mutfağa yöneldiğim sırada bir ses geldi. -P-peki sen nasılsın iyi misin? (Jungkook) Az önce soğuk davranan insan nereye kayboldu. Çekiniyor muydu yoksa? -İyiyim merak etme. (Lisa) -Emin misin? (Jungkook) -Eminim... Aslında değilim... bilmiyorum...bugün her şey üst üste geldi hepsi bu kadar. (Lisa) -Neden tek başına gittin? (Jungkook) -N-neden bahsediyorsun? (Lisa) -Neyden bah- -LİSA UYANMIŞSIN! (Yoongi) Yoongi'nin sesiyle Jungkook diyeceğini bırakmış ve susarak telefonuna geri yönelmişti. Neyden bahsediyordu bu? -Uyandım Yoongi uyandım. (Lisa) -Seni önce bir güzel dövmem lazım gel buraya aptal kız nasıl korktum biliyor musun? (Yoongi) Dedikten sonra öyle sımsıkı sarıldı ki bir an kemiklerim kırıldı sanmadım değil. -Az daha sıkarsan ellerinde öleceğim benden demesii. (Lisa) -Ah pardon kendimi tutamadım işte. Gece vakti ne işin vardı orada senin? (Yoongi) -Hyung başım ağrıyor bırak beni lütfeeen. (Lisa) sevimlilik yapmamın işe yarayacağını umarak ellerimi yanaklarıma götürüp kedi gibi bakmaya başladım. -Sen bana Hyung mu dedin? Ah demek sonunda küçük olduğunu kabul ediyorsun ufaklık. (Yoongi) Kabul etmiyorum aptal ya. Bak nasıl da sırıtıyor tam kanser sebebi mikrop yemin ediyorum. -Kabul ET. Mİ. YO. RUM. Sadece kaçıyorumm. (Lisa) diyerek koltuğun diğer tarafına fırladığım da Yoongi benden hızlı hareket edip kolumdan tutmuştu bile. -Sence benden kaçabilir misin aptal kız otur anlat şimdi. (Yoongi) -Off tamam herkes uyanınca toplu olarak anlatırım zaten önemli değil sadece arabam- Lan arabam orada ne olacak?(Lisa) -Ha bunun için endişelenme Namjoon ile konuştum bir arkadaşı sana yardımcı olacak. (Yoongi) -Namjoon nasıl bir kral yaa sabah ariyim de teşekkür edeyim. (Lisa) -Aynen aynen edersin ama önce güzel bir uykuya ihtiyacın var.(Yoongi) Az daha konuştuktan sonra iyi olduğumu sadece kahve içeceğimi söyleyerek Yoongi'yi zorla uyumaya yolladım. Biz böyle konuşurken Jungkook'a baktığımda gözlerini kapatmış kafasını koltuğun başlığında geriye yaslamıştı. Herkes uyuduğu için kahvemi alıp balkona çıktım. Hava soğuk olmasına rağmen iyi bir oksijen almam gerektiği için balkonda oturma kararı aldım. Yarın hafta sonu olduğundan erken yatmama gerek yoktu. Yıldızlar ay ışığında gökyüzünü güzelleştiriyordu. Bugün yaşadıklarım bir bir aklıma gelmeye başlamıştı. Her şeyin bir rüya olması olasılığını düşündüğüm de imkansız olduğunu anlamıştım. Küçük kız ile alakam neydi? Neden sürekli karşıma çıkıyor en önemlisi bana neden yardım etmişti? Beynimin korku anında oluşturduğu hayal ürünü olduğunu düşünerek kendimi buna inandırmaya çalıştım. Beni duvardan yere iten bir kuvvetin olmadığını korktuğum için öyle hissettiğimi düşünmeye başladım. Böylece korkmayacak ve merak duygumu bastırmaya çalışacaktım. Tamam bir işe yaramıyordu ama şimdilik böyle yapmak en iyisiydi. Telefonumu alıp Instagram'a girmeye karar verdim. Bir saniye! Jungkook denen buz misali soğuk kişi fotoğrafımı mı beğenmiş?! WTF!?
