~68~

1.3K 131 82
                                    

Lisa'nın Ağzından

Gözlerimi araladığım da karanlık bir ortamdaydım. Etrafıma bakındığım da hiçbir şey yoktu. Bomboş bir başka evrende gibiydim.

'Saf saf bakıma Lisa.'

-Neredeyim ben? (Lisa)

'Sana dediğim o kadar basit olan şeyi başaramadın. Fakat Lisa çok az kaldı...benimle gelmen için sana yardım edebilirim.'

-İyi de dediğin her şeyi yaptım neden hala gidemiyoruz? (Lisa)

'Lisa anlamıyor musun? Henüz ölmedin.'

-Bu...bu...nasıl yani? (Lisa)

'O çok sevdiğin Jungkook olmasaydı eğer çoktan acıların son bulmuştu.'

-Ne demek istiyorsun? (Lisa)

'Seni hastaneye yetiştirdiği için hayattasın. Henüz ölmedin.'

Dediği şey ile küçük bir tebessüm yerleşmişti suratıma. Beni yaşatmak için çabalamış mıydı? Benim için endişe duymuş muydu gerçekten?

'Aptal gibi sırıtmayı kes. Seni terkeden bir adam için mi heyecan yapıyorsun?'

-Beni terk etmedi. (Lisa)

'O yüzden mi ortada bir başına kaldın Lisa?'

-Sen benim iyiliğimi düşünmüyor muydun? (Lisa)

'Düşünüyorum fakat arkadaşların buna mani oluyor.'

-Onları görebilir miyim? (Lisa)

Etraf bir anda renklenmeye başladığında bir hastane odasındaydım. Bedenim yatakta yatarken karşısında dikilmek biraz garip hissettirmiyor değildi. Bileklerim de duran sargılar ile öylece yatıyordum. Tepkisiz...ve her şeyden habersiz.

Arkamı döndüğüm de odanın her bir köşesinde ne yapacağını bilemeyen yüzlerle karşılaştım. Jennie Taehyung'a ve Jisoo Jin'e sarılmış bir köşede otururken Rose ile Jimin pencerenin önünde dikiliyordu. Yoongi, Hoseok ve Namjoon ise başka bir köşede ellerini başlarına koymuş yerde oturuyordu. Gözlerim onu aradı bir an...o özlediğim gözlerini aradı. Yatağın kenarında oturmuş elimi elleri arasına alarak bir şeyler mırıldanıyordu. Narin dudakları elimin üzerine gittiğin de içimde bir acı hissettim.
-Bırakma...beni bir kez daha bırakma. (Jungkook)
Beni bırakan sendin sevgilim...sendin. Gözlerinden akan yaşlar ile sürekli bir şeyler mırıldanıyordu. Kafasını aşağı eğmiş elimi tutup öpüyordu.

Jungkook odada benimle yalnız kaldığı zaman konuşmaya devam etmişti.
-Lisa...yani Lalisa...Beni duymuyorsun belki fakat çok pişmanım. Sana inanmadığım için seni kendimden uzak tutmak için söylediğim o sözlerden çok pişmanım.(Jungkook)

Pişman olmak için çok geç kaldın Jungkook. Bana inanmak için çok geç kaldın. 

-Ve seni hiçbir zaman sevmeyi bırakmadım...her günüm daha zehir olurken hiçbir zaman seni sevmeyi kesmedim. Her an her saniye aklımdaydın. (Jungkook)

Yıllardır bir gram dahi bana karşı eksilmeyen  sevgisine baktım. Çok masum ve güzeldi...güzeldi fakat bizim için çok geç kalmıştık...masalın sonu yaklaşıyordu...prenses ölecek prens ise yine yalnızlık içinde mücadele edecekti.

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin