~16~

1.3K 110 18
                                    

-Evet seni dinliyoruz. (Jennie)
Jennie meraklı gözlerle bana bakarken Yoongi'nin siniri gözlerinden okunuyordu. Bir şeyler demezsem olayın sonu kötüye bağlanacağından şüphem yoktu. Ah her şey böylesine mahvolmak zorunda mıydı? Daha fazla düşünmeden öne atıldım.
-Aslında... (Lisa) diyip olduğum yerde kalmıştım. Sanki tüm kelimeler, cümleler boğazım da düğümlenmişti. Yutkunup derin bir nefes aldıktan sonra sözlerime devam ettim.
-Evet aslında o gece Ariana ile buluşmadım. Kötü şeyler oluyor ve gerçekten bu artık benim boyumu bile aşıyor. Haftalardır bu gizemi kendi başıma çözüp size zarar gelmesin diye uğraştım ama sanırım artık yapamıyorum. (Lisa)
-Ne demek istiyorsun Lisa? (Jennie)
-Biri bir şey mi yaptı sana bir şey mi dedi? (Yoongi)
-Keşke öyle bir şey olsaydı. Bakın zamanı gelince her şeyi anlatacağım size yeter ki bu işten uzak durun. (Lisa)
-NASIL UZAK DURALIM LİSA! EN BAŞTAN ANLAT HER ŞEYİ! (Yoongi)
Bu sefer gerçekten sinirlenmişti. Bana ilk defa böylesine bağırıyordu. Jennie bile şaşkın bir suratla Yoongi'ye doğru bakıyordu. Sesi karşısında gözlerim iyice dolmuştu. Nasıl bir belaya bulaştığım hakkında bir fikri bile yokken bu kadar üstüme gelmesi gözyaşlarımın akmasını sağlamıştı. Tek başına üstünden gelemediğimi anladığım an hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Ağlamam Yoongi'yi etkilemiş olacak ki gelip sımsıkı sarılmıştı. Jennie de masada duran elimi sıkıca tutup bana destek vermeye devam ediyordu.
-Sana zarar gelmesini istemiyorum endişe ettim bağırdığıma bakma Lis. (Yoongi)
Ağlamam durduğunda kendime yeni gelmiştim. Şuan onlara anlatmam daha iyi olacak gibiydi yoksa benden habersiz bu işe bulaşabilme ihtimalleri oldukça yüksekti.
-Tamam o zaman her şeyi baştan sona anlatıyorum. (Lisa)
...
-BUNU DAHA ÖNCE NASIL ANLATMAZSIN!? (Yoongi)
Yoongi'nin bağırışına karşı en ufak bir tepki bile göstermeden başımı eğmiştim. Söylemeyi düşünmüştüm evet ama onlara zarar gelmesinden korkmuştum. Yoongi de böyle davranınca ne yapacağımı bilememiş gözümden iki üç damla damlayıvermişti. Kısa bir sessizlik olduktan sonra Yoongi lafa girdi.
-Bak Lisa normal bir konu değil bu ve ben hatta biz senin her daim yanındayız bunu unutma. (Yoongi)
-Ah kuzum benim niye en başında bize anlatmadın? (Jennie)
-Denedim. Anlatmayı istedim çok denedim. Benim yüzümden başınıza bir şey gelmesinden korktum. (Lisa)
-Bundan sonra en ufak bir şeyi ne olursa olsun anlatıyorsun anladın mı beni? (Yoongi)
Kafamı sallayarak gülümsediğim de ikisi de bana sarılmıştı.
-Bu gizemi birlikte çözeceğiz. Her ne oluyorsa bulup birlikte sonlandıracağız kardeşim benim. (Jennie) dediğinden sonra ona sımsıkı sarılıp kafamı tamam anlamında aşağı yukarı sallamıştım.
-Kızlarla da konuşup bu olayı anlatıyoruz hep beraber olmamız daha iyi olur. (Jennie)
-Bizimkilere de anlatırız ve ne olursa olsun çözmeye çalışacağız. (Yoongi)
-Olur ama bugün söylemeyelim benim için biraz daha bekleyin lütfen. Bir daha ki proje buluşmamızda her şeyi beraber anlatalım olur mu? (Lisa)
İkiside onayladıktan sonra eve doğru yola çıktık. Bana belli etmiyorlardı ama içten içe korktuklarını biliyordum. Aklı başında olan her insanın korkacağı türden bir olay olduğu için normaldi. Onlardan beni tebrik edip sevinç çığlıkları ile karşılamalarını beklemiyordum tabi ki. Yoongi bizi eve bırakıp bana da iyice sarıldıktan sonra yeni evine doğru gitmişti. Eve girdiğimiz de Jisoo televizyon izliyordu Rose ise eve daha gelmemişti.
-Ah selam kızlar yeni bir film buldum izlemek ister misiniz? (Jisoo)
-Çok isterim ama fena uykum var benim siz izleyin ben kaçar. (Lisa)
Dedikten sonra direkt odaya doğru çıktım. Yorucu bir gün geçirmiştim gerçi o evle tanıştıktan sonra normal huzurlu bir günüm olmamıştı. Banyoya girip ılık bir duş almaya karar verdim. Kendimi suyun rahatlatıcı hissine öylece bırakmıştım. Daha fazla oyalanmadan havluyu üzerime sarıp banyodan çıktım. Göz altlarım hafif şişmiş, kızarıklığı ile belli oluyordu. Okul başladığından beri doğru dürüst uyuyamamıştım. Pijamalarımı giydikten sonra aynanın karşısında oturup kendime bakmaya başlamıştım. Normal bir hayat yaşarken geldiğim şu duruma bakıp lanetler okumuştum. 'Aptal merakını bıraktığın gün her şey daha güzel olacak' diyen iç sesime bir alkış tutmak istedim. Haklıydı hemde fazlasıyla haklıydı. Bir insanın iç sesi nasıl bu kadar mantıklı ve zeki olabilirdi diye düşündüm. Derin bir nefes alıp kendimi yatağa fırlattım. Yorucu bir günün ardından bu yumuşacık yatak çok iyi gelmişti. Telefonu elime alarak kısa bir instagram turu yapmaya karar vermiştim.

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin