~69~

1.4K 112 162
                                    

Hastane de iki gece daha kaldıktan sonra sonunda eve gelmiştik. Kızlar yeni uyandığım için üzerime gelmiyorlardı bunu farkedebiliyordum. Eve geldiğimiz zaman salonda toplanmıştık.
-İyisin değil mi Lili?(Hoseok)
-İyiyim gerçekten...artık sormanıza gerek yok.(Lisa)
-En son iyiyim dediğinde ölüm döşeğine girdin Lisa.(Rose)
-Bundan sonra sır yok...inanabilirsiniz.(Lisa)
-Lali...merak ediyorum da neden böyle bir şey yaptın?(Jimin)
Gözlerim Jungkook'u bulduğunda yalnızca karşıma oturmuş bana bakıyordu. O an ağzımdan çıkacak kelimeleri bekliyor gibiydi.
-Ben...aslında bilmiyorum. Sadece o an...yani o saniyelerimde kafamda bazı düşünceler dolandı.(Lisa)
-Ne gibi düşünceler?(Jisoo)
-Size fazlasıyla zarar verdiğimi düşündüğüm düşünceler...benim yüzümden başımıza gelen bela...Ve sanırım birinin beni yalancı görüp varlığımdan rahatsızlık hissetmesi.(Lisa)
-Bize zarar verdiğin falan yok Lisa. Eğer bunu bir kez daha düşünüp canını sıkarsan bu sefer seni ben öldürürüm anladın mı?(Yoongi)
-Yoongi duygularımın tercümanı oldun.(Jennie)
-Kimse senin varlığından rahatsız değil.(Jungkook)
-Bu bir kişi için geçerliydi zaten.(Lisa)
Dediğim sözle gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Bakma bana öyle...öyle bakarsan seni nasıl geri itebilirim? 

Jin in boğazıyla çıkardığı ses ile dikkatleri üzerine toplamıştı.
-Peki...neredeydin? Ne yaptın?(Jin)
-Boşluk...karanlık ve yalnızca sesin olduğu bir yerdeydim. Beni hastaneye yetiştirdiğiniz için ses beceriksiz olduğumu söyledi. Son darbe ile acılarımı bitireceğini söyledi. O an istedim fakat...sizi gördüm çocuklar. Sizi başımda ağlayan yüzleriniz ile gördüm...kızların bana ettiği sitem ama acı dolu sözleri duydum. Yapamadım...bırakamadım. Gitmeyi hiç istemedim. (Lisa)
-Her şeyi görüp duydun mu?(Namjoon)
-Evet. Fakat ses buna çok sinirlendi ve geri dönüşüm olmadığını söyledi. Bir güçle beni geri savurduğunda içimin parçalandığına yemin edebilirim. Ağzımdan kanlar kusarken kalbimin sıkıldığını hissederek nefes almam zorlaşıyordu. (Lisa)
-İç kanama nereden geldi anlaşıldı.(Taehyung)
-İç kanamadan öleceğimi söyledi ve öldüm de...ölüm saatim söylenirken oradaydım. Ardından beyaz bir ışık gördüğümde bunun son darbe olduğunu anladım. Artık sona yaklaşmıştım her şey bitmişti. Gözlerimi kapatıp yok olmayı beklerken duyduğum sadece çığlık sesi olmuştu.(Lisa)
-Nasıl yani?(Rose)
-Mike...o çocuk beni kurtarmaya gelmişti. Bana gücümü kullanıp geri dönmemi söyleyip durdu. Odaklandım...tek odağım siz olurken vücuduma gelen titreme ile gözlerimi açmıştım. (Lisa)
-Peki Mike...ona ne oldu?(Jennie)
-Bilmiyorum...en son duyduğum onun çığlıkları olmuştu.(Lisa)
-İlk başta seni yok etmek isteyen çocuk niye şimdi yardım etti?(Jin)
-Bilmiyorum.(Lisa)
-Sakın bir daha gideyim deme yemin ediyorum dolabındaki tüm elbiselerini yakarım.(Jennie)
-Yah Jen! (Lisa)
-Sen bilirsin istersen git.(Rose)
-Lisa gel annem bırak bu canileri.(Jisoo)
-Bize ne oldu? Biz neyiz amk?(Yoongi)
Hepsine tek tek sarıldıktan sonra geriye sadece o kalmıştı. Onu es geçerek odaya çıktığımda şaşkın bakışlarını üzerimde hissetmiştim. 

Odaya gelip üzerimi değiştirdikten sonra aniden içeri birinin girmesi ile ağzımdan ufak bir çığlık çıkmıştı.
-Kapı çalma huyun yok mu senin?!(Lisa)
-Daha ne kadar devam edeceksin Lalisa.(Jungkook)
-Bir şeye devam ettiğim yok.(Lisa)
-Özür dilerim.(Jungkook)
Dediği sözlerle donup kalsam da ona kanmayacaktım.
-Dilemeni istemedim. (Lisa)
-Ben gerçekten özür dilerim...Benide anla Lisa. Yıllarca özleminden delirdiğim kızın yanı başımda olduğunu öğrendim. Sence de hemen inanılır gibi bir şey mi? Hemde bu kişi hoşlanmaya başladığım...(Jungkook)
Gözlerini yumdu ve derin bir nefes alarak devam etti.
-Her şeyin Lalisa ile aynıydı Lisa. Davranışların, huyların ve kararların...tek farkınız yüzünüzdü. Onun kokusunu bile sende alıyordum fakat delirdiğimi düşünmeye başlamıştım. Gittikçe Lalisayı görüyordum sende bu yüzden de yanında sürekli kalp atışlarım değişiyordu. Seninde benden hoşlandığını farkettiğimde uzaklaştırmak istedim Lisa. Çünkü yapamazdım Lalisa dışında kimseye dokunamazdım. Bu yüzden kalbini kırıp uzak tutmak istedim seni...fakat gerçekten Lalisa sensin. Bu yüzden çok pişmanım gerçekten çok pişmanım.(Jungkook)
Benden Lisa olduğum zamanlarda hoşlandığını itiraf etmişti az önce. Lisa olduğum da bile beni sevdiğini duymuştum onun ağzından. Fakat olmuyordu...affetmek istesem de edemiyordum.
-Jungkook. Özrünü kabul ediyorum daha fazla uzatma sadece.(Lisa)
-Eskisi gi-
-Eskisi gibi arkadaş olabiliriz.(Lisa)
-Arkadaş?(Jungkook)
-Evet eskiden de arkadaş değil miydik zaten?(Lisa)
-Doğru arkadaştık. O zaman aşağıda görüşürüz arkadaşım.(Jungkook)
Derken asılan suratı ile odadan çıkıp gitmişti. Biraz hoşuma gitmişti doğrusu. Kendi kendime gülümseyip durduğum da hazırlanıp aşağıya indim.
-Lisa arkadaşım da geldiğine göre artık gidebiliriz. (Jungkook)
Herkes Jungkook'un dediğine afallayarak baktığın da o kimseye bakmadan evden çıkmıştı.
Sessizce kıkırdadığım da Jennie'nin bakışları bana dönmüştü.
-Arkadaş? (Jennie)
-Eskiden de arkadaş değil miydik? Aynı ilişkiyi sürdürüyoruz işte. (Lisa)
-Affetmedin mi onu hala?(Jimin)
-Arkadaşım olarak özrünü kabul ettim. Neyse arkadaşımı bekletmeyelim. (Lisa) diyip güldüğüm de onlarda bana gülmüştü. Kapıya çıktığımızda Jungkook çoktan arabaya binmiş çalıştırmıştı. Bizde bindiğimiz de yola koyulmuştuk. Bugün son taşı da alıp tüm taşları yerlerine koyacaktık. Bu aptal laneti sonunda bitirecektik. Yani öyle umuyorduk.

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin