~54~

1.1K 103 59
                                    

Yazıyı görmemle olduğum yerde öylece donakalmıştım. Damarlarımda akan kan donmuş akışını durdurmuştu. Elimdeki kağıt yerle buluşmuş vücudum olduğu yere kitlenmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum. O ses...o sesin söyledikleri yüzüme vuruyordu teker teker. Beni yanında götürmekte kararlı mıydı? Amacı neydi? Neden beni seçmişti? Kafamda tonlarca soru dolaşırken Jungkook'un beni sarsması ile gözlerimi ona kenetledim.
-Bu o. (Lisa)
-Ne? (Jungkook)
-Bu yazıyı yazan o ses Jungkook. (Lisa)
-Nasıl yani Lisa? (Jungkook)
-Bana benimle oyun oynamak istediğini söylemişti. Ayrıca benimle oynamanın eğlenceli olduğunu söyleyip duruyordu. Bu o...eminim.(Lisa)
-Garip olan şu ki bu yazıyı bende görüyorum Lisa. O zaman o ses...(Jungkook)
-O ses hayal değildi. Gerçekten varolan bir şeydi. (Lisa)
-Siktir. (Jungkook)
-Bir an olsun yanımdan ayrılmayacaksın Lisa anladın mı beni? (Jungkook)
Konuşamıyordum. Dilim tutulmuş bir şekilde öylece dikiliyordum. Kafamı aşağı yukarı 'anladım' anlamında salladım. Gözüm hala yazıda takılı kalırken Jungkook beni kolları arasına alarak sıkıca sarıldı. Kafamı göğüsüne gömerek elleri ile saçlarımı okşamaya başlamıştı. Ve bu benim korkumu unutturup git gide huzurlu hissetmemi sağlıyordu. Kokusu...o beni alıp başka diyarlara götüren kokusunu iyice içime çektim. Bu anın bitmemesi için her şeyi yapabilirdim.
-O yazıya daha fazla bakma. (Jungkook)
-Jungkook. (Lisa)
-Bir süre böyle kalabilir miyiz? (Lisa)
-Tabi ki. (Jungkook)

Ellerimi beline dolayarak o anın keyfini çıkarmaya başladım. Keşke dedim içimden. Keşke şuan duyduğum ve hissettiğim bu kalp atışları benim için atsaydı. Beni sevip benimle mutlu olsaydı. Ben ne zaman bu kadar bağlanmıştım ona? Her şey bir kenara yanımda hissettiğim varlığı beni güvende ve mutlu hissettiriyordu. Bu yüzden...bu yüzden bu anların hiçbir zaman bitmesini istemiyordum. Zaman dursa ve şu dünyada tek ikimiz kalsak...bu anın tadını doya doya çıkarsam...

Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum. Oturur pozisyona geldiğimde başımda ki koltukta oturan Jungkook ile karşılaşmam bir oldu.
-Ne oldu bana? (Lisa)
Hatırlıyordum...ama konuşmak için konu gerekiyordu değil mi? Ondan duymak istiyordum.
-Sana sarıldığım da kollarımda uyuyakaldın Lisa. (Jungkook)
-Ah...cidden...öyle olsun istemedim yani şey...uyu-
-Lisa sorun yok panikleme. Uzun zamandır uyuyamıyorsun senin için iyi oldu bu. (Jungkook)
Gülümsediğinde tebessüm etmekle yetinmiştim. Ardından birlikte aşağı indiğimizde herkes salonda oturuyordu.
-Ne çok uyudun kızım. (Hoseok)
-Üzgünüm gerçekten uyumak istememiştim. (Lisa)
-Ah sorun yok Lisa. Ne olduğunu anlatın bize şimdi. (Jennie)
-Bebeğin içinden bir kağıt çıktı. Yazan şeyler mantıksız gibi. Hiç bir anlam çıkaramadım. (Lisa)
-Ne yazıyor? (Rose)
-"Kumdan şato...demirden direkler...renkli şekiller...güneş." (Lisa)
-Bir şey anımsatıyor gibi ama...ne bilmiyorum. (Jisoo)
-Çok saçma. (Namjoon)
-Aslında saçma değil. (Hoseok)
-Nasıl yani? (Taehyung)
-Kelimelere baksanıza. Kumdan şato derken kumdan yaptığımız kaleleri kastediyor. Demirden direkler...salıncakların direkleri demirden değil midir? Renkli şekiller de kaydıraklar rengarenk şekillerde bize sunuluyor. Renkli ve şekilli bir sürü oyuncak var. Ve güneş...buraya güneşli bir günde gitmenin eğlencesi var . (Hoseok)
-Yani gideceğimiz yer...
-Bir oyun parkı. (Hoseok)
-Kaç tane çocuk parkı var hangisine gideceğiz? (Rose)
-Göl...(Jungkook)
-Ne dedin Jungkook? (Jimin)
-Evin yakınlarında bir göl var. Golün yan tarafında koca bir çocuk oyun parkı yer alıyor. Lalisa ile arada gidip çocuklarla oyunlar oynardık. (Jungkook)
Diyerek gözlerini yere odaklamıştı.
-Çocuklarla mı? (Jin)
-Evet. Lalisa küçük çocuklara bayılırdı.(Taehyung)
-Kendi gibi kalbi de çok güzeldi. (Jimin)
-Tamam yeter bu kadar duygusallık kalkın gidiyoruz.(Yoongi)

Hepimiz Yoongi'nin lafı ile toparlanıp  yola çıkmıştık. Gözümün önünden geçen ağaçlar ile yine düşünceler alemine dalıp gitmiştim. Bulduğumuz her şey neden Lalisa ile bağlantılıydı? Bu lanet onunla bütünleşmiş gibiydi sanki. Özelikle Jungkook'un aklından hiçbir zaman çıkmaması git gide  sinirimi bozuyordu. Etrafında ki herkes onu çok seviyor gibiydi. Buda merak duygumu gittikçe daha çok arttırıyordu.

Yavaşlayan araba ile varacağımız yere geldiğimizi anlamam uzun sürmemişti.
Arabadan indiğimiz de yan tarafta küçük ama rengarenk oyuncakları ile bir çocuk parkı duruyordu.
-Böyle güzel bir yeri ıssız olan bu yere yapmak kimin fikriydi acaba? (Namjoon)
-Eskiden burası daha renkliydi. Bir sürü insan olurdu fakat şimdi...şimdi hiçbiri yok. (Jungkook)
-Lanet buraya kadar geldi mi? (Hoseok)
-O her yerde Hoseok her yerde. (Jimin)
-Siktir. (Taehyung)
-Taehyung ne oldu? (Jennie)
-Şu salıncak kendi kendine mi sallanıyor yoksa ben mi hayal görüyorum?(Taehyung)
Dediği yere baktığımız da salıncak ileri geri sallanıyordu. Garip olan yani ise üzerinde kimsenin olmamasıydı.
-H-hayır. Yanlış görmüyorsun. LAN NİYE YANLIŞ GÖRMÜYORSUN!? (Hoseok)
-Bana ne bağırıyorsun sanki ben istedim öyle görmek. (Taehyung)
-Kesin sesinizi .(Jin)
-Evet doğru görüyorsun salıncak sallanıyor ama yanıldığın kısım boş olması. (Lisa)
-N...nası yani? (Rose)
-Siz görmüyorsunuz fakat orada iki küçük kız çocuğu var. (Jungkook)
-Şu küreden kendime de bulmam gerekiyor. (Hoseok)
-Hiç tavsiye etmem. (Jungkook)
-Fikrini soran olmadı zaten bay ukala. (Hoseok)

Onlar orada konuşurken yavaşça salıncağa doğru yürümeye başlamıştım. Biri oturuyor öteki ise yavaş bir ritimle sallanıyordu.
-Hey. (Lisa)
Sesimi duyduklarında şaşırmış gibiydiler.
-Sen gerçekten de osun.
-İnanamıyorum. Yalan sanmıştım.
-Ne oldu? (Lisa)
-Şşt Min Seo.
Eliyle yanındaki arkadaşını susturan küçük kıza anlamsız bakışlarımı sunmuştum.
-Her şeyi söyleyemeyiz Lisa. Ölmüş olsam bile parçalanmak istemiyorum.
-Ama bizi kurtaracak o Ha Eun. (Min Seo)
-Sen küçüksün sus. (Ha Eun)
-Konuşabiliriz birlikte. (Lisa)
-Lisa sana teşekkür etmeye geldik. Tek isteğimiz çok fazla dikkatli olman. (Ha Eun)
-Evet çok dikkatli ol. Jungkook abime de kendine de iyi bak. (Min Seo)
-Bakarım güzelim. Hiçbir önemi yok. Min Ji denen aptal artık yok olmalı. (Lisa)
-Şşt. Adını anma onun. (Ha Eun)
-Siz bilmiyor-
-MİN SEO! (Ha Eun)
-Neyi? (Lisa)
-Hiçbir şeyi. Bizim gitmemiz gerekiyor. (Ha Eun)
-Hey nere-
Daha bir şey diyemeden üzerime gelmeleri ile çığlığı basmıştım. Etrafım bir anda simsiyah olmuş mideme ağrılar girmişti. Olduğum yerde yere diz çökerek dönen başımı ellerim ile tuttum. Kusacak gibiydim. Kulağımda cızırtı sesleri ile karışık fısıltılar dolanıp duruyordu. Yavaş yavaş ortam sessizliğe büründüğün de kapattığım gözlerimi araladım. Aynı parktaydım fakat daha değişikti. İnsanlar...Özellikle bir sürü küçük çocuk vardı. Hava günlük güneşlikken rengarenk oyuncaklar kendini belli ediyordu. Oturduğum yerden kalkıp daha dikkatli bakındığım da onları görmüştüm. Lalisa ve Jungkook küçük çocuklar ile oyunlar oynuyordu. Bir anının içinde olduğumu o zaman farketmiştim.

Lalisa küçük kızı sallarken Jungkook onun videosunu çekiyordu. Jungkook çantadan okuma kitabı çıkardığında Lalisa ile çimlere oturdular. Dairesel şekilde etrafını çocuklar sardığında Lalisa elindeki kitabı okumaya başlamıştı. Ardından görüntü tekrar simsiyah olmuş başka bir anıya beni götürmüştü. Bu sefer Lalisa ve Jungkook tek başlarına salıncakta oturuyordu. Yavaş bir ritimle sallanıp sohbet ediyor gibiydiler. Jungkook oturduğu salıncaktan kalkıp Lalisa'yı sallamaya başladığın da mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Jungkook çok mutluydu...şimdikinin tam aksine gerçekten çok mutluydu.

Lalisa'nın sırtı bana yine dönüktü. Hiçbir anı da yüzünü göremiyordum. Görmeye çalışsam sürekli engelleniyordum bu yüzden bu sefer görmeye çalışmayacaktım. Kafamı etrafa bakmak için çevirdiğim de Yoona ile karşılaşmam bir olmuştu.
-Hey. (Lisa)
-Lisa zamanım yok. Sarı kaydırak...sarı kaydırağa iyi bak. (Yoona)
Dediklerinden sonra ortadan kaybolmuştu. Ona seslenecekken mideme tekrar aynı ağrının girmesi ile olduğum yerde yere yığıldım. Ellerimi karnıma koyduğum da başım daha fazla dönmeye başlamıştı. Her şey allak bullak bir görüntüye sahipken göz kapaklarımı daha fazla açık tutamamıştım...

...

Eveet yeni bölüm dediğim günden daha geç geldi farkındayım fakat bazı aksiliklerden dolayı bölüm atamadım. Affedin :'(

Sizi seviyoruum💜

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin