Yarım saat sonra evde sesler kesilmişti. Yan tarafıma baktığım da Jungkook hala uyumamış telefonla uğraşıyordu. Bu çocuk telefonda ne yapıyordu ki? Sevgilisi mi vardı acaba? Kendime gelerek telefonda Instagrama geri döndüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@jenjen.tae: Dostluğunuz çok güzell❣️ @jimiin_babaa: Tipini yediğim😍 @jimin.ne.aq: Mal kabul noktasına gitsene. Yanında ki kızda bok gibi. Çöpsünüz. @tae_hyung1: @jimin.ne.aq Sana bir beyin lazım ucuzundan kendine göre git bul amk malı. @park_jiimin: @jimin.ne.aq Senin mekanın oralar belli aq çomarı. 27695 yorum daha ... Ne ara çekildiler bilmiyorum ama güzel çıkmıştı. Jimin kafa dengi samimi bir insandı. Az daha gezindikten sonra yatakta doğrularak kalktım. Jungkook'a baktığım da gözlerini kapatmış kafasını geriye yaslamıştı. Nefes alış verişlerinde göğsünün inip çıkması ve dudağında ki pürüzsüzlük... Ah ne diyordum yine ben kendine gel gerizekalı. Kapıyı yavaşça açtıktan sonra tekrar yavaşça kapattım. Merdivenden indikten sonra hırkamın şapkasını kafama örttüm. Evden çıkıp arabaya doğru yürümeye başladım. Tam bineceğim sırada arkada biri adımı söyledi. -Hey Lisa! (Jennie) Ah hadi ama herkes uyumuştu hani Jennie nereden çıktı şimdi? -Efendiim. (Lisa) -Saat gecenin biri bu saatte nereye gidiyorsun?(Jennie) -Azıcık hava almaya sahile gidip gelicektim bir şey yok yani. (Lisa) -Kızım yürek mi yedin bu soğukta sahile bu halde gidiyorsun. Ayrıca bir şey mi oldu? Biri bir şey mi dedi?(Jennie) -Yok yok öylesine uyku tutmadı yürüyüp gelicektim. Sen niye uyumadın? (Lisa) -Uyku tutmadı su içmeye iniyorken senin çıktığını gördüm ondan geldim. (Jennie) -Neyse o zaman sabah yürürüm uyumaya çalışalım yarın okul var. (Lisa) -Hadi hadi üşüyeceksin. (Jennie) Dedikten sonra eve girdik. Su içtikten sonra odalarımıza geçtik. Of cidden çıkacak zamanı bulmuştu. Yarın gitsem de olurdu. Dolabı açıp kutuya baktım. İçini de açıp bebeğe bir daha baktım gece vakti tatlılığı daha da korkunç oluyordu. Daha fazla bakmayıp yerine koydum. Pencereden dışarıyı izlerken Jungkook sessizliğimi bozmuştu. Öksürük sesi bile kulağa çok güzel geliyordu. Arkamı döndüğüm de hala uyuyordu sadece yana dönmüştü. Üstünü örtmeyi nasıl unutmuş bu soğukta? Yanına gidip örtüyü üzerine güzelce serdikten sonra ona tekrar baktım. Kusursuz bir cildi ve insanı kendine çeken bir teni vardı. Nedense kendimi ona çok yakın hissettiren bir bağ var gibiydi. Saçmaladığımı anlayarak yatağa geri döndüm. Uyumam bugün için en iyisi olacaktı.
Gözlerimi camdan içeriye giren güneş ışıklarıyla araladım. Yana baktığım da Jungkook yerinde yoktu. Yerimden kalkıp banyoya yöneldim. Güzel bir duş almak beni kendime getirebilirdi sanırım. Kısa bir duştan sonra bornozumu üzerime giyerek çıktım. Kafamı kaldırdığım zaman gördüğüm kişiyle çığlığı basmam bir oldu. -NE YAPIYORSUN BURADA!!? (Lisa) -P-pardon. Burada yattığım için biraz daha uyuyacaktım sadece. (Jungkook) Bunu derken kafasını aşağıya eğmiş ve bana bakmıyordu. -En iyisi ben çıkayım. (Jungkook) dedikten sonra odadan çıkarak kapıyı kapattı. Ah cidden daha nasıl utanabilirdim. Yüzümün kızarıklığıyla bir akşam yemeği pişirebilirdim. Daha fazla durmadan dolaba yöneldim. Üzerime "NOPE" yazan kahverengi kazağımı altıma da mavi Boyfriend pantolonumu giydikten sonra kazağımı hafif pantolonumun içine soktum. Saçlarımı salarak düz bıraktıktan sonra sade bir makyaj yaptım.
