~74~

1.4K 121 93
                                    

Arabaya bindiğimiz de sessiz geçen bir yolculuğun içindeydik.
-Nereye gidiyoruz? (Lisa)
-Sürpriz. (Jungkook)
-Merak ediyorum. (Lisa)
-Sadece beklesen olmaz mı? (Jungkook)
Kafamı olumlu anlamda sallayarak  cama çevirdiğim de arabayı durdurmuştu. Ardından yüzümü elleri arasına alarak  konuşmaya başlamıştı.
-Kırılma bana. Sadece sürpriz olsun istiyorum. (Jungkook)
-Kırılmadım zaten. (Lisa) dedikten sonra dudağına kısa bir öpücük bırakıp geri çekilmiştim.
-Beni deli ediyorsun. (Jungkook)
Mırıldanarak söylediği söze karşılık sessizce gülmüştüm. Anlaşılan uzun bir yol vardı. Sessizce kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapatmış ve kendimi uykunun kollarına teslim etmiştim.

Gözlerimi açtığım da araba durmuştu ve Jungkook ise yan koltukta oturmuş beni izliyordu.
-Hey! Niye beni izliyorsun? (Lisa)
-Çok güzelsinde ondan. (Jungkook)
-Yapma. (Lisa) diyerek güldüğüm de tavşan dişleri ile gülümsemişti.
-Neredeyiz? (Lisa)
-İçeri girdiğimiz de öğrenirsin. (Jungkook)
-Beni niye uyandırmadın? (Lisa)
-Kıyamadım. O kadar tatlı uyuyordun ki dokunmaya kıyamadım. (Jungkook)
Utanan yanaklarım kırmızıya boyanırken dudağına öpücük kondurup hızla arabadan inmiştim. Kısa bir süre sonra oda indiği zaman yüzüme anlamsızca bakıp konuşmaya başladı.
-Böyle yapıp kaçarak beni daha da deli ediyorsun Lalisa. (Jungkook)
-Üzgünüm. (Lisa)
Gülerek yanına gittiğimde elini elime kenetleyerek yürümeye başladı.
Geldiğimiz yer bir küçük çocuklar için okula benziyordu. Ve nedense bana burası çok tanıdık geliyordu.
-Burası...(Lisa)
Sözümü tamamlayamadan Jungkook içeri girmişti. Jungkook içeri girer  girmez neşe dolu çocuk seslerini duymam bir olmuştu.
-Hey! Hey! Sakin olun bakalım. (Jungkook)
-Jungkook abi seni çok özledim.
-Niye bu kadar geç geldin?
-Bizi unuttun sandım.
-Sizi unutur muyum ben?(Jungkook)
-O kim?
-Lalisa Unnie!
Kızın ne dediğini anlamaya çalışırken üzerime atlayıp sarılması bir olmuştu. İşte o an hatırladım. Kayıp olan anılarımın bir kısmı o an hafızama geri gelmişti. Buraya Jungkook ile her hafta sonu gelirdik. Buradaki çocukların anne ve babası yoktu. Kimisi daha doğmadan ölmüş kimisi ise çocuğunu bırakıp gitmişti. Yürek burkan hikayelerin ardında masum çocuklar kalmıştı. Her haftasonu buraya gelir ve bu çocuklarla oyunlar oynardık. Onlara her gelişimizde oyuncaklar getirir mutluluklarını izlerdik. Sıkılmadan her hafta buraya mutlaka gelirdik. Yaklaşık dört senedir buranın adını dahi unutmuştum. O lanet bana tüm hayatımı sildirmişti resmen.
-Hey Lisa! (Jungkook)
Dalıp gittiğimi Jungkook'un sesi ile anladım. En son gördüğüm de üç yaşında olan kız şuan yedi yaşında ve beni unutmamıştı.
-Demek beni unutmadın Soyeon. (Lisa)
-Seni unutur muyuz Lili?(Soyeon)
-Hepiniz ne kadar da büyümüşsünüz. (Lisa)
-Niye bizi hiç ziyarete gelmedin? Jungkook abi hep tek başına geldi. (Min Seo)
-Çocuklar öncelikle Lalisa ablanızı tanımayan yeni arkadaşlarınız var. Onlara tanıtalım sonra sohbet ederiz. (Jungkook)
-Lali. Bu gördüğün yaramaz kız Da Eun. Kendisi buraya geçen sene geldi. Beş yaşında ve öyle tatlı durduğuna bakma cadı gibidir. (Jungkook)
-Ya cadı değilim ben. (Da Eun)
-Biliyorum prensesim bırak sen Jungkook abini. (Lisa)
-Şurada gördüğün sana aşık gibi bakan velet Dong Hyun. İki sene önce geldi altı yaşında olmasına rağmen oldukça çapkın. (Jungkook)
-Çocuklara neler öğretiyorsun sen? (Lisa)
-Şştt aramızda. Neyse şurada gördüğün ikili Min Seo ve Min Jae. İkizler ve bir o kadar da laf dinlemezler. (Jungkook)
-Geri kalanınız beni tanıyor zaten. Ben Lalisa. Başka bir şehire dönmem gerektiği için uzun bir süre burada yoktum. Sizi özledim çocuklar. (Lisa)

Çocukların hepsi sevinç çığlığı ile yanıma koşarken Jungkook'un sesini duymuştum.
-Hey! Beni unuttunuz.(Jungkook)
Dedikten sonra üzerimize atlamış ve hepimizin yeri boylamasına sebep olmuştu. Birlikte oyunlar oynamış ve tüm çocuklarla zaman geçirmiştim. Onları unuttuğum için pişmanlığım sürerken çok fazla özlediğimi de farketmiştim.
-Bir şeylerin zamanı geldi sanki?(Jungkook)
-OYUNCAKK! (Çocuklar)
-Eveet!(Jungkook)
Elinde ne zaman getirdiğini anlamadığım oyuncak poşetini sallarken bir köşede durmuş onu izliyordum. Çocuklarla beraber o kadar masum ve tatlı gözüküyordu ki bir kez daha aşık olduğumu anlamıştım. Çocuklarla beraberken çocuk olup yumuşak kalbini ortaya çıkarıyordu. Ve o an anladım. Ben onu sevmiyordum...ben ona aşıktım.

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin