~3~

2.9K 190 63
                                    

Sabah gözlerimi açtığım da kendimi yatağımda uyuyor bir şekilde buldum. Başımda tarif edemediğim keskin bir ağrı vardı. Sanki kafamın içini uyanıkken bir şey kemiriyordu. Dün ne olmuştu veya ne yapmıştım bilmiyordum. Hiçbir şey net değildi kafamda.

Yataktan zoraki kalkıp aşağı indiğimde Jennie mutfakta bir şeyler yapıyordu. Her ne yapıyorsa kokusundan bile ne kadar lezzetli olduğunu tahmin edebiliyordum. Acıkmıştım ama kendime gelmek için bir kahveye aşırı şekilde ihtiyaç duyuyordum. 

"Bakıyorum da uyanmış bizim uyuyan güzel."

"Sana da günaydın. Ya biz dün ne zaman geldik veya ben ne zaman uyudum bir şey hatırlamıyorum o da yetmezmiş gibi başım yerinden çıkacak gibi zonkluyor."

"Cidden bir şey hatırlamıyor musun?"

Jennie'nin sorusu ile kafamı iki yana sallamış ardından konuşmuştum.

"Hatırlasam sormazdım zaten mantıken, zeki seni."

"Bak dün partideydik ve sen biraz ımm birazdan da fazla olabilir hatta fazlasıyla içtiğin için delice dans etmeye başladın. Seni her ne kadar durdurmaya çalıştıysak da hiçbirimizi dinlemeyip dans etmeye devam ettin. Hiç yorulmadan saatlerce dans ettikten sonra yanımıza gelip bir bardak daha içmeye kalktın sana engel olmaya çalıştık ama sen zorla içtin. Bunlar yetmedi en son baygın düşeceğin sırada seni hiçbirimiz taşıyamayacağı için ve erkeklerden tek ayık olan Jungkook olduğundan seni taşıması için yardım istedik. Bizi kırmayıp yardım edeceği sırada midende ki tüm besinleri çocuğun üstüne kustun. En son seni eve getirdiğimizde bile yatağa kadar taşıyıp gitti. Bu durum da özür bekleyen biri var bence değil mi?"

Şimdi kesik kesik hatırlamaya başlamıştım. Jungkook'a beni taşırken dediğim şeyler tam yüzümü kızartacak türdendi. Biliyordum işte başıma bir şey getireceğimi, az rahat duramadın değil mi Lisa? Of cidden  bir daha bu kadar içmeyeceğim. 

"Ah cidden bir daha bu kadar içmeyeceğim utançtan yerin dibine girebilirim. Jennie bana yardım et lütfen."

Masum yavru kedi bakışlarımla beraber gözlerinin içine bakarken yüzümün aldığı şekilden olacak ki gülmeye başlamış ardından konuşmuştu.

"Tamam tamam dert etme sen. Hafta sonu olduğu için bir nevi şanslı sayılırsın. Kızlarla ve onlarla konuşur bugün bir şeyler yaparız sende o ara dilersin özrünü."

"Gerçekten teşekkür ederim şimdi daha fazla utanmadan odaya çıkıp üstümü değiştireyim. Bu arada kızlar nerede?"

"Yukarıda uyuyorlar birazdan kahvaltı da hazır olur onları da al gel."

Kafamla onaylayıp yaptığım kahveyi alıp odaya çıktım. Bunları yapacak kadar içtiğime inanamıyordum. Üstüme pembe kazağımı giyip altına da yırtık kotumu geçirdikten sonra saçıma gelişi güzel bir topuz yapmıştım. Daha sonrasında Rosé'nin odasına girdim. Geldiğim de uyanmış etrafı topluyordu.

"Ooo demek ayıldın sonunda."

"Gerçekten utanıyorum yapma ya. Aşağıda kahvaltı hazır haydi gel bakalım" diyip odadan çıktım.Cidden o çocuğa bakarken ne kadar içtiğimi farketmemişim. Ama nasıl olur da benden fazla içip oldukça ayık kalabilmişti? Böyle düşünürken Jisoo'nun odasına geldim ama yoktu yüksek ihtimal çoktan inmişti aşağıya. Ben de kahvaltı için mutfağa doğru ilerledim. Elimde ki bardağı tezgaha koyup masaya oturdum.

"Bir an hiç ayılmayacaksın sandım diyebilirim. Jin'i aradım ve pikniğe gitme fikrini sundum oda çocukları alıp geleceğini söyledi. Bu da sana avantaj oluyor Lisa Hanım."

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin