~56~

1.1K 114 167
                                    

LİSA'NIN AĞZINDAN

"Demirden bir yol...tüten bir buhar...eskiyen hayaller."

-Bu ne demek şimdi? (Rose)

-Demirden yol...demirden...buhar...ve eski. (Lisa)
Kendi kendime mırıldanmaya başladığım da aklıma hala bir şey gelmiyordu.
-Buhar...eski hayal...yol.(Lisa)
-Ah kafayı yiyeceğim. Neden böyle dolambaçlı konuşuyor? (Jin)
-Çünkü oyun oynamak istiyor. (Lisa)
-İyi ama neden? (Jisoo)
-Benimle oynamak eğlenceliymiş. Acı çekişim ona zevk veriyor. (Lisa)
-Bu ne tür bir psikopatlık? (Hoseok)
-Ve bunu yapan yaşayan biri bile değil. (Lisa)
-Hadi ama bunun gideceği ruhlar alemi falan yok mu neden hala yeryüzünde? (Hoseok)
-İntikam ateşi ile içine kötülüğü hapseden bir kötü ruh o. O artık eski Min Ji değil hatta Min Ji den yana sadece adı kaldı. (Jungkook)
-İyi ama intikamını almadı mı zaten? Daha niye duruyor burada? (Jin)
-Ruhu o kadar kötülükle dolmuş ki intikam aldığını bilse bile acıdan kıvranan birini görünce mutlu oluyor.(Jungkook)
-Bunlar dizide olurken daha heyecanlıydı. (Hoseok)
-Ama üzgünüm Hobi bunlar dizi değil. Gerçek. (Namjoon)
-Bence içinde hala eski Min Ji için bir umudu olabilir. Yani neden olmasın belki de sadece farkına varamadı.(Lisa)
-Çok iyimser düşünüyorsun Lisa ama sanmıyorum.(Jungkook)
-İçinde ki eski Min Ji'ye ulaşabilirsek belki de...belki de lanet oyun oynamamıza bile gerek kalmadan bitebilir.(Lisa)
-Bunun için önce tüm taşları bulmamız gerek Lisa.(Jungkook)  
-Artık sussanız da ipucuna odaklansak. (Jennie)
-Sanırım buldum. (Taehyung)
-Neyi? (Yoongi)
-Bize kelime oyunu yapan ipucunu. (Taehyung)
-Ne demek istiyor bize? (Namjoon)
-Tam emin değilim fakat gideceğimiz yer sanırım bir tren istasyonu. (Taehyung)
-Tren buhar tüterek demir raylarda gitmez mi? Buda demek oluyordu bir sonraki taşımız trende. Fakat eski hayallerden kastını anlayamıyorum. Ve başka bir sorun ise hangi tren istasyonuna gideceğimizi bilmiyorum. (Taehyung)
-Eski hayaller...eski.(Lisa)
-Geçenlerde...daha doğrusu yıllar önce battığı için terk edilen bir tren istasyonu biliyorum. (Namjoon)
-Terk mi edildi? (Jisoo)
-Evet ve adamın orayı büyütmeyle ilgili çok hayalleri olduğu söyleniyordu. Fakat bir anda battığı borçtan dolayı intihar etmiş. Orası da öylece terk edilip kendi haline bırakılmış. (Namjoon)

-İntihar etmek yerine ödemek için çalışmayı denemeliydi. (Rose)
-Nasıl intihar etmiş? (Jimin)
-Kendini tavana kalın bir iple astığı söyleniyor. Fakat yakın olduğu insanlar borcu olmasına karşın üzgün bir halde olmadığını tam tersi halinden memnun olduğunu  ve bu intiharı hiç beklemediklerini söylüyormuş. (Namjoon)
-Min Ji durduk yere bize bir yeri göstermez. (Jungkook)
-Namjoon bu dediğin yer nerede? (Lisa)
-Buraya çok yakın değil Lisa. Ve orası yaz olsun kış olsun aşırı soğuktur. Güneşin ısıtmayı unuttuğu bir kasaba sanki. (Namjoon)
-Sorun değil hemen yola çıkabiliriz. (Lisa)
-Üzerimize kalın bir şeyler aldıktan sonra tabi ki. (Rose)
-Kaybedecek zamanım yok Rose. (Lisa)
-Kaybedecek zamanımız yok Lisa. Ve donarak ölmeni istemiyorum eve gidip kıyafet aldıktan sonra yola çıkıyoruz. (Jennie)
-Ama-
-Konu tartışmaya kapalı. (Jennie)

Daha fazla diretmemiş dedikleri gibi eve gelmiştim. Üzerimize kalın bir şeyler giydikten sonra Rose nin zorla yaptırdığı çantayı elime aldım. Yolda kalma ihtimalimize karşı kazak, örtü ve sıcak tutacak birkaç parça eşya almıştı.
-Rose gidip geleceğiz abartma. (Lisa)
-Boş laf kalabalığı yapma Lis. İşime karışma. (Lisa)
-İyi. (Lisa) diyerek aşağıya inip beklemeye başlamıştım. Koltuğa oturduğum da başımda hissettiğim hareketlenme ile gözlerimi kapatıp başımı geriye doğru yasladım. Anlaşılan o ses yine gelmişti. Artık eskisi kadar beni etkileyemiyordu. Kendimi kontrol altına almayı yavaş yavaş öğreniyordum.
-Ne istiyorsun yine? (Lisa)

Cursed LoopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin