12.Bölüm

46.7K 2.5K 314
                                    

' Ben çok acıktım. Sence de bu kadar beklemek yetmez mi Yüzbaşı? '

Gözlerindeki o bakışı anlatmaya ne kelimelerim yeter ne de takatim. İnsan insana bunu yapmaz be! 

' Daha çok bakışacak mıyız? Hayır şikayetçi değilim ama donmama bir on saniye kaldı ' dediğimde hala bana bakıyordu. Ah be yiğidim! Bunda şaşılacak ne var? 

' Yüzbaşı? '

' Ne istiyorsun? ' 

Ses tonu!

Gülümsemeni istiyorum, konuşmanı istiyorum, susmamanı istiyorum, benim ol istiyorum, benimle kal istiyorum, buradan gidelim istiyorum, kokunu istiyorum, gözlerini istiyorum, sende kaybolmak istiyorum, öpmek istiyorum, tadını istiyorum, kahkahanın tınısı duymak istiyorum, ağladığında lacivertlerinin tonunu istiyorum, bedenini istiyorum, sarılmak istiyorum, kalbini istiyorum, aklını istiyorum, gücünü hissetmek istiyorum, kavga etmek istiyorum, sevişmek istiyorum, seni istiyorum be adam! Sadece seni!

Diyemeyeceğim için yüzüme hoş bir gülümseme yerleştirip ' nohutlu pilav ' dedim.

Gözlerime bir süre daha baktıktan sonra kaçışını olmadığını anlamış olacak ki ' Burada olduğumu nereden bildin? Yoksa kuşlar mı söyledi? ' diye alayla konuşunca, kalbim bir kuş misali çırpınmaya başladı.

' Şu an kuştan bir farkı yok o yüzden kuş diyebiliriz ' diye mırıldandıktan sonra ' Yeterince bekledim Yüzbaşı ve açım ' dedim ve tek kaşını kaldırmasına eridim. Böyle yapmaya devam ederse yirmi beş yıllık yaşam hikayeme büyük bir rezillik ekleyebilirdim. Kapının kilidini açınca yüzümde oluşan gülümseme ile sekerek sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa geçtim. Bu çocuksu hareketime hiç tepki göstermemesine göz devirirken emniyet kemerimi taktım ve ona doğru döndüm. Bu hareketimle bana yandan bir bakış attığında titrek bir nefes bıraktım. Bu dudağının kenarında ufak bir kımıldamaya yol açınca ona hayretle baktım. Tebessüm müydü o?

' Sen az önce bana güldün mü? ' diye hayretle sorduğumda içimden kendime lanet okumaya başlamıştım bile. 

' Komik olduğunuzu mu sanıyorsunuz Duru Hanım? '

Hanımına sokayım!

' Yok hinduyum sanırım yoksa bu öküz sevgimi başka türlü açıklayamam ' dedikten sonra ' Evet desen yeterdi hatta tekrar tebessüm edebilirsin Yüzbaşı ' dedim.

Motoru çalıştırdıktan sonra hemen yola koyuldu. Onun bu tavrına göz devirdikten sonra ' Unkapanına gidelim ' dedim. Sessiz kalarak sadece başını salladığında huysuzca omuz silkip, kollarımı göğsümde birleştirdim ve akıp giden yola bakmaya başladım. Arabaya hakim olan kokusunun yanında devasa vücudunun varlığı yeterince dikkat bozucuydu zaten bir de düşünmemem gerektiğini kendime tekrar edip duruyordum. Allahım! Biliyorum, sabrımı sınıyorsun, karşı gelmek gibi olmasın ama sence de çok yüklenmiyor musun? 

Akıp giden yola bakmaktan kendimi asmama on saniye kalmıştı. Koltukta hafifçe sola doğru dönüp gözlerimi üzerine sabitledim. Psikolojik baskı, sen seversin Yüzbaşı diye içimden söylenince sessizce kıkırdadım. Bu onda yaprak bile kıpırdatmamıştı. Mamut!

Çenemle eşlik edeyim bari.

' E Yüzbaşı anlat bakalım? '

' Anlatacak bir şeyim yok Duru Hanım '

' Hayret edici bir an doğrusu, konuşabiliyorsunuz ' dediğimde tek kaşını kaldırıp indirdi ve ben ' Nezaket gereği vücut dilimizle değil de sözlü olarak bir tepki vermeliyiz değil mi Yüzbaşı? Yoksa bunu harpte öğretmiyorlar mı? ' dedim. Ona sataşmak yeni hobimdi.

KARA HİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin