46.Bölüm

39.4K 1.7K 252
                                    

Öğlen güneşinin altında, gizlenerek ilerleyebilmek de Kara Hilal timine özgü bir şey olsa gerek diye düşünen Akif ' Sıcak desem sıcak değil, soğuk desem soğuk değil ' diye kendi kendi mırıldandığı sıralarda Seyit ' Aydınlık desem değil, karanlık desem değil ' derken gölge ve güneş ışınlarının dağlık arazideki uyumsuzluğundan yakınıyordu.

Hasan ' Hani iki saatti ya ' diye hayıflanırken Akif ' Daha yarım saat var mal çocuk ' dedi.

Hasan ' Nasıl ya? ' diye hayıflanmaya devam ederken Akif ' bin yıl gibi geldi mi sana da? ' diye sordu.

Hasan ' İki bin yıl gibi geldi  '

Seyit ' Ben de üç yılı vurdurdu '

Kuzey ' Ağzlarınıza değil de ayağınıza hareket verseydiniz yıl gibi gelmezdi gençler ' diye arkaya laf attığında Seyit ' Komutanım konuşmadık bile ' diye cevap verdiğinde Kuzey ' Masal da konuşmazdı zaten ' diye mırıldandı.

Akif ' Hemen de araya karını soktun yani ' dedikten hemen sonra Kuzey uyarı niteliğindeki hafif yüksek ton ile ' Karım ile ara kelimesini bir daha aynı cümlede kullanırsan silahım ile arama seni alırım Akif '  dedi.

Akif ' Hı tamam ' dedikten saniyeler sonra kulaklığında  çökün diyen komutanlarının sesini duydu. Verilen koordinatlara yaklaşık yedi kilometre uzaklıktaydılar ve Ali'nin saydığına göre on beş kişilik bir grup ayrıcı kamp dedikleri sahte kampı, gerçek kamp yerinin yedi kilometre uzağına kurmuşlardı.

Ali ' On beş saydım ' dediği sırada Façalı ' On yedi ' dedi.

Ali ' Neredeler? '

Façalı ' 11 yönünde üç sivri kayalığın oyuğundalar '

Ali ' Seyit, onlar sende ' dedikten hemen sonra ' Kuzey,Mustafa ve Akif'i al sol açıklıktan devam edin ' dedi.

Seyit ' Emredersiniz ' dedikten hemen sonra hareketlenmişti.

Kuzey ' Mustafa, Akif! Çıkıyoruz ' diye kulaklığına konuştuktan sonra yerlerini almak üzere hareketlendiler.

Façalı, Yanındaki Yüzbaşıya eğilerek ' Kamp yeri değişmiş olabilir, birini sağ almalıyız ' dediğinde Ali ' Emredersiniz komutanım ' dedi. Adamın işinde ne kadar iyi olduğunu biliyordu bu sebeple her ne kadar timin komutanı kendisi sayılsa da, saygısından ödün vermezdi. Binbaşı olan oydu.

Façalı ' Timin komutanı sensin ' dediğinde aklında karşısındaki komutanın hikayeleri geldi. Karşısındaki adam, anlatıldığı gibi bir asker ise işinde oldukça iyi olmalıydı. O yüzden otorite uygulamıyordu.

' Binbaşım ' diyerek selamını verdikten hemen sonra kulaklığından Kuzey'in ' Yerimizdeyiz ' diyen sesini duydu.

Ali ' Bir kişi sağ istiyorum ' dedikten hemen sonra ' Gerisi ölü ' diye ekledi.

Kuzey ' Anlaşıldı ' dedikten sonra Akif ve Mustafa ile harekete geçti. Nöbetçiler sessizce indirilirken, geri kalan tim sessizce mesafeyi sıfıra indirdiler. Kampın içerisine geçip, zorlanmadan geri kalanları öldürdüklerinde sağ kalan iki kişiyi alanın ortasına bıraktılar. 

Akif, sallanarak yanlarına geldiğinden ' gelelim fasulyenin faydalarına ' diyerek yumruğu birine geçirdiğinde Façalı sakin ses tonu ile ' Karşındakiler yumruk ile ötmez ' dedi.

Akif, duruşunu düzeltip ' denesek olmaz mı? ' derken sesindeki heyecana engel olamamıştı. Efor harcamadan indirdikleri onu kesmemişti.

Ali ' Zamanımız yok ' dedikten sonra Façalı komutana dönüp ' Komutanım ' dediğinde Binbaşının yüzündeki kararma görülmeye değerdi. 

KARA HİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin