' ALİİİİİİ! OĞLUŞUMU RAHAT BIRAKIR MISIN LÜTFEN! ' diye mutfaktan bağıran karısına göz devirip, yerde kahkaha atan Yağız'a göz kırpıp ' Anan bırak dedi, sen ne dersin? Bırakayım mı gıdıklamayı? ' diye konuştu.
Yağız ' Bırakmalısın baba ' dediğinde Ali ' Eh! Gece devam ederim ' dedikten sonra yanağından öpüp ayaklandı ve ' Ödevini bitirdin mi? ' diye sordu.
Yağız ' Herhalde ' diyerek burun kıvırdığında Ali ' Anası kılıklı ' diye mırıldandı.
Duru, şişmiş karnı ile salona girdiği sırada adamının söylediğini duymuş ve ' Ana derken? ' diye ima ederken tek kaşını kaldırmıştı.
Yağız, yarım bıraktığı resmine geri dönerken Ali usulca karısına yaklaşıp belinden kavradı ve karnının engel olduğu kadar kendisine çekerek, burnunu burnuna sürttü.
' Ana değil misin, kadınım? '
' Öyleyim ama ana değil, anne ' dedikten sonra dudaklarına dokunan dudaklara küçük bir öpücük kondurup ' Türkçemizi düzgün konuşalım, değil mi kocacığım? ' diye devam etti.
' Emredersin kadın '
' Ederim tarzım bu ' dedikten sonra bir öpücük daha kondurduğu dudaklara doğru ' İkizleri kontrol eder misin? Ocakta yemeğim var ' diye konuştu.
Ali, dudaklarına vuran nefesi içine çektikten sonra ' Bakarım ' dediğinde Duru ' Sadece bak ama kocacığım tamam mı? Eğer uyandırırsan günün geri kalanında ikizler senin kontrolünde olur ' dedi.
Ali, hafifçe geri çekilip tek kaşını kaldırdıktan sonra ' Sen beni tehdit mi ediyorsun? ' diye hayretle konuştu.
Duru, uzanıp bir öpücük daha bıraktı adamının dudaklarına ve geri çekilip karnını okşayarak ' Ben hamileyim, yoruluyorum aşkım ' dedi ve kirpiklerini kırpıştırarak ' Üstelik seni tehdit etmiyorum, öyle olsaydı hissederdin Ali'm. Sadece uyarıyorum ' diye ekledi.
' Aynı bokun laciverti yani? ' derken sırıtan kocasına gözlerini açarak Yağızı gösterdi ve uyarı dolu bir sesle ' Ali! ' dedi.
Ali, iki elini de havaya kaldırıp ' Anlaşıldı ' dedikten sonra üst kata doğru yöneldi.
Evliliklerinin dördüncü yılını bitirmek üzerek olan çift, aşklarını ilk andaki gibi yaşıyorlardı. İkizlerin doğumuna bir ay kala Yağızın velayetini almış ve birlikte yaşamaya başlamışlardı. Şimdi ise Yağız 7 yaşında, ikizler ise 3 yaşına yaklaşmışlardı.
İkizlerin odasının kapısına ulaşan Ali, kapının ağzında sessizce durdu ve ikizleri kontrol etti. Prensesinin uzayan saçları, terden ıslanmış ve yüzüne dağılmıştı. Sessiz ilerleyip, kızının yüzündeki saçları çekti. Aynı karısına benzeyen kızının güzel yüzüne bir süre daha baktıktan sonra yatakta her zamanki gibi garip şekilde uyuyan oğlunun yanına ilerledi. Bacaklarının üzerinde, poposunu havaya kaldırıp uyuyan Efe'yi düzeltti. Efe'nin usulca açılan gözlerini görünce ' Uyanmaya mı karar verdin oğlum? ' diye gülümseyerek sordu.
Efe, uyku delisiydi.
Mızmızlanmadan yaptığı tek şey, öğlen uykusuydu.
Efe ' Bilmiyom ' diye mırıldanıp, gözlerini kapayınca, Ali de sessizce odadan çıktı ve aşağıya indi. Efeydi işte.
Sıpa!
Merdivenlerde Yağız ile karşılaşınca ' Nereye oğlum? ' diye sordu.
Yağız ' Hava alacağım '
Ali, kaşlarını çatarak ' Neden? Ağrın mı var? Nerende? ' diye telaşla sordu.
Yağız, babasına gülümsedikten sonra alnına düşen siyah saçlarını bir edayla savurup ' Annem hava al dedi on beş dakika, üstelik hava ağrı için değil, nefes için baba ' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA HİLAL
RomanceKOD ADI: AYŞE TATİLDEN DÖNDÜ. ' ADALET, NAMLUNUN UCUNDA ' +18 +++++ AĞIR Küfür ve Şiddet içermektedir.