35.Bölüm

43.5K 1.8K 151
                                    

' Komutanım, sizi çok pozitif gördüm bence yemekleri siz ısmarlayın ' diyerek Ali'ye yanaşınca Seyit ' Pozitifliğin zirvesinde desek daha doğru olur komutanım ' diyerek lafa karıştı.

Görevi tamamlayıp helikoptere geçtiklerinde sadece beş dakika susan ekip ile sessizliği hedefleyen Ali için hayal kırıklığı oluşmuştu. Gözlerini kapatıp, kafasını arkaya doğru yasladığında yutkununca Akif ' Komutanım fazla abartmayız ya, yapın bir güzellik ' dedi.

Ali'nin aklı ise güzellik kısmında kalmıştı. Cebinden telefonunu çıkarıp açtığında gelen mesaj bildirimi ile dudağının kenarının kıvrılmasına engel olamadı.

' Sen şimdi ayı bünyen ile yaşamaya alıştığın için haber vermeyi düşünemezsin o sebeple sen bu duruma alışana kadar hatırlatmamı yapayım dedim. Döndüğünde haber vermeyi unutma sakın! '

' Ayrıca unutursan o dediğimi yaparım '

' Niye sansürlüyorsam?!'

Ali mesajları okurken bir yenisi daha gelmişti.

' Sonunda! İyi misin? Yaralandın mı? '

Elinde telefon gelen mesajlara bakarken Akif sesine yansıyan gülümseme ile ' Hayırdır komutanım? Kimden? ' dedi.

Ali, ona ters bir şekilde bakınca Akif ' Ne yazmış desem daha doğru olur sanırım çünkü kim olduğunu biliyorum '  derken sinsice sırıtıyordu.

Seyit ' Oooo komutanım yoksa manitacılık mı? '

Hasan ' OOOO YAKIŞIR '

Ümit ' HELALLLLLLLL '

Ali sakin bir ses tonu ile ' Komutanım ile birlikte kullandığınız kelimeleri dikkatli seçmezseniz canınızı yakarım ' dedi. Akif halen sırıtıyor ve komutanın bu durumundan oldukça keyif alıyordu.

'Hemen de rütbecilik çekiyorsunuz komutanım '

Seyit ' Bence bizim aç bünyemizden dolayı sinirli takılıyor olabilir teğmenim '

Hasan ' hımmm mantıklı '

Akif ' Sikim sizin mantığınızı ' derken sinirlenmişti çünkü konu başka yöne çekilmişti ama dert değildi. Akif bu durumun detayını Durudan öğrenirdi.

Seyit ' Komutanım o kadar aç değiliz vallahi '

Akif ' Siktir oradan, sikim hıyar desem tuzla depara kalkarsın piç ' dedikten sonra ' Vallahi ben bir küçük baş yerim komutanım ona göre bir yere götürün ' diye ekledi.

Seyit ' Götürecek yani? '

Kuzey ' Vallahi Ali bende bir küçük yerim ona göre ' diye dönen muhabbete katılınca Ali nefesini sesli bir şekilde bırakıp ' Ankara'ya bir inelim de bakarız ' dedi.

Helikopter, hep birlikte ayağa kalkıp nara atan tim ile yalpalamıştı.

Ali, time öylesine bir bakış attıktan sonra parmaklarını ekranda gezdirdi ve sessizce iç çekti. Şimdi ne yazacaktı ki? Ne yazılırdı? Ne yazmalıydı? 

' İyi ' yazdı ve gönderdi. Telefonu avuçlarının içinde tutarken Kuzeyin telefon konuşması kulaklarına doldu.

' İyiyim dedim ya hatun '

.........

' Gelince kendi gözlerinle görürsün kadın, bir şeyim yok! Ayrıca sen niye Ankaradasın? '

........

' Ulan ben böyle işin ' durdu ve ' Neyse bir sıkıntı yok değil mi? Sen ne yaptın ben yokken? '

KARA HİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin