Öncelikle küçük bir not ile başlayayım*
Can okuyucularım, bu hikayemi senaryo tipinde yazıyorum. Yer, mekan ve hisleri uzun uzadıya yazmıyorum Lakin ZİRVE kitabı okuyucularım bilirler, benim için çok özel olduğunu söylemek istiyorum ki benim gözümde roman özelliği taşıyan tek kitabım. Betimleme ve hislerin dibine, orada vuruyorum. SİZİ ORAYA DA BEKLİYORUM, PİŞMAN OLMAYACAKSINIZ..
Bu kitap daha çok diyalog ve senaryo özelliği taşımaktadır. Çünkü hayal dünyamda film tadında ilerliyor ben de film tadında yazıyorum.
Bu da burada kalsın..
Keyifli okumalar....
Duru, evinde volta atarken kafayı yeme derecesine yükseldiği için kendi kendine saydırıyordu.
' Neden aramıyor? He? Çapkın? Neden aramıyor? Dağ ayısı yine ayılığını yapıyor değil mi? Gerçi ayılar bile avını gördükten sonra peşinden koşuyor ama bizim ki ters psikolojinin dibine vurma yolunda hizasını bozmadan ilerliyor. Elimde balla dibine kadar girdim ya, al sana o balı, daldırsana parmağını... Ama nerede? Bizim ki anca dağda bayırda sürtsün! '
Çapkın, başıyla hareket eden kadını izlerken Duru ' Yine arasam mı? ' diyerek önüne çöktü. Köpeğin başını avuçlarının içine alarak yüzüne doğru kaldırdı ve ' Ne dersin? Arayayım mı? ' diye sordu.
' Evet ise bir hayır ise iki kere havla '
Çapkın bir süre baktıktan sonra ardı ardına üç kere havladı.
Duru ayağa kalkıp yerinde tepinerek ' Üç ne Çapkın? Üç ne ya?! 'diye cırladıktan sonra ' sende emin değilsin değil mi? ' mırıldandı. Gece yarısını geçeli yarım saat olmuştu ve uykuyu bir kenara bırak, götünün üzerinde bile duramıyordu. Şimdi ise köpek ile konuşuyordu. Hoş, bunu genelde yapardı. Her zaman yapardı. Siktir et!
Ne olacaksa olsun!
Özlemişti!
Sesini duymaya ihtiyacı vardı!
Neyi düşünüyordu ki?
Bir çok olasılığı ama onu da siktir et ! diye düşündü. Telefonunu eline alıp, çağrıyı başlattı. Gergin bekleyişin sonunda açılmayan çağrı ile omuzlarını düşürdü ve telefonunu mutfak tezgahına sertçe bıraktı.
Yerinde tepinerek ' Açmadı! Açmadı! Keşke aramasaydım, açmadı işte! ' diye söylenmelerine devam etti. Şimdi bir de azgın mı olmuştu onun gözünde?
Of! Of!
Aynı sıralarda rejim bölgesinde bir yer...
' Siktiğimin çekirgeleri ' diye mırıldanan Seyit ile Akif hafif tonla mırıldanarak ' Hoplayı ver çekirge, zıplayı ver çekirge, belanızı sikeceğim çekirge, sizi gidi sizi gidi çekirge ' derken iki teröristi öldürmüştü.
Seyit kulağına dolan sikimsonik sese ithafen ' Bir çekirge de kulağıma kaçtı komutanım sayenizde ' dedi.
Akif ' Götüne de kaçmasını istemiyorsan konuşma, ateş et '
Hasan ' Karınca adam styleeeeeee ' diye mırıldandığında Ümit ' Komutanım biraz yardım mı etseniz acaba? Kafamı çıkaramıyorum burada ' huysuzca konuştu.
Akif ' Ananda zamanında çıkaramamış zaten ters bebe '
Hasan ' Lan yoksa önce ayaklarını mı çıkardın? ' diye sorduğunda Ümit bıkkınca nefesini bırakıp ' Komutanım normal doğmuşum ben ' dedi.
Akif ' Ama normal olmamışsın sen '
Seyit, Ümit'in önünü temizlerken ' Altına da kırmızı halı sereyim mi teğmen? Ateş etsene lan ' diye konuşunca Hasan ' Mermi tasarrufu yapıyor sanırsam komutanım ' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA HİLAL
RomanceKOD ADI: AYŞE TATİLDEN DÖNDÜ. ' ADALET, NAMLUNUN UCUNDA ' +18 +++++ AĞIR Küfür ve Şiddet içermektedir.