KARA HİLAL

21.Bölüm

Boğazını temizleyen Duru ' Biraz yavaş olun ' dedikten sonra kollarını göğsünde birleştirdi. Sakin kalmaya çabalıyordu ama insafsız adam, tüm benliği ile kendini belli ediyor ve sakin kalmasını imkansız hale getiriyordu. Ali, yandan bir bakış atınca yerinde tepinmemek için kendini zor tutmuştu.

Ali ise kaşları çatık bir şekilde karşıya bakıyordu. Uçak biletlerini üste görevli teğmen almıştı, Masal değil. Peki ya bu neydi şimdi? Kaderin boklu oyunu mu? Ayrıca bu kadının hala Ankara da ne işi vardı? Söylenmesine aldırış etmeden yandan bir bakış attığında, değişen ifadesiyle keyiflenmişti. Onda bu denli etki bıraktığını bilmek başka görmek ise bambaşkaydı.

' Neden hala Ankaradasın? '

Duru, burnundan soluyarak ' İyiyim teşekkür ederim, siz? ' diye sordu.

Akif, koltuğun üzerinden sarkıp ' O da iyi ' dediğinde Duru, başını geri atarak Akif'e aşağıdan bakarken Ali ise ters bir bakış atmıştı. Akif, komutanına göz devirip ' Azıcık nezaket be ağabey ' dedikten sonra yerine sindi.

Ali, homurdanıp ' Bir soru sordum ' dedi.

' Umursamadım '

' Duru ' derken sesindeki tonlama Duruda fırtına başlatmıştı.

' Evet? '

' Neden Ankaradasın? '

' Neden olmayayım? ' derken uçağın kalkışını anons geçen kaptan ile kemerini bağladı.

Ali, sabırlı olması gerektiğini kendine hatırlatırken Akif ' Albayın emri üzerine lojmanda kalmış ağabey ' dedi. Duru, sol eliyle tepesinden bakan Akif'e baskı uygulayıp iterek ' Benim ağzım var Akif ' dedi.

Akif ' Yorulma diye şey ettim '

' İkizler burcuyum ben, yorulmam '

Akif ' aklımda bulunsun ' deyip kemerini bağladı ve gözlerini kapayıp, kulaklarını dikti. Eğlenceyi kaçıramazdı değil mi? Sonuçta özet geçmesi gereken bir adet yengesi vardı.

Ali ' Albay böyle bir şeyi tehdit söz konusu ise yapar. Bir durum mu oldu? '

Duru, umursamaz bir bakış atıp ' Çok şey oldu ama anlayamadığını anladığımdan beri sana bir şey anlatmama kararı aldım ' dedi. Bakışlarını cama doğru çevirip, piste çıkan uçağın kanatlarına bakmaya başladı.

Ali, kendisine her fırsatta laf sokan bu kadın ile ne yapacağını bilemiyordu. İnsan gibi konuştukları görülmemişti ve bunun sebebinin kendi tavrı olduğunu da biliyordu. Odasını baştan aşağı kendi kokusuna bulayıp, kendinden iz bırakan bu kadının, bunların hiçbirini yapmamış gibi davranmasına sinir oluyordu. Asiliği caydırıcı değil cezbediciydi ve bu da sinirini bozuyordu.

' Dikişlerini aldırdın mı? '

Ali'nin sesi kulaklarına dolduğunda neye uğradığını şaşırdı. Onu mu düşünüyordu? Tamam, kendisini düşündüğünü biliyordu ama bunu söze dökeceğini tahmin etmiyordu. Dumar olmuştu ve bu sebeple kekeleyerek konuştu.

' Ha-Hayır, İstanbul'a dö-nün-ce '

' Pansuman? '

' Yapıldı '

' Ağrın var mı? '

Konuştukça açılan Duru çemkirme moduna girip ' Neden benimle ilgileniyorsunuz? Ne bu sorgu sual? ' dedi.

Ali, sakinliğini koruyarak ' Sen de benimle ilgileniyorsun ' deyip ' ağrın var mı? ' diye tekrarladı.

' Var ya da yok sizi ilgilendirmez '