10.Bölüm

52.8K 2.5K 198
                                    

Yaklaşan tim ile araçtan çıkan gözcüler sessizdi. Çünkü yaklaşık yarım saat önce Albay uslu durmalarını belirten bir konuşma yapmıştı. Yapmıştı yapmasına ama atladığı bir şey vardı; bu görev aslında yoktu.

Yüzbaşı Kuzey ' Bir karar vermemiz lazım komutanım, buluşma yerine dört saat sonra helikopter gelecek '

Yüzbaşı ' Yapılacak şey belli Yüzbaşı '.

Akif ' Komutanım farz edelim ki biz aptalız ve – ' derken Kuzey lafını keserek ' aptalsın zaten ' dediğinde onun sallamadan devam etti ' ne yapacağımızı anlamadık o sebeple diyorum net bir şekilde söyleseniz ' .

Akif ' Komutanım farz edelim ki biz aptalız ve – ' derken Kuzey lafını keserek ' aptalsın zaten ' dediğinde onun sallamadan devam etti ' ne yapacağımızı anlamadık o sebeple diyorum net bir şekilde söyleseniz '

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüzbaşı Ali ' Merak etme Üsteğmen bu bir emirdir ve tüm sorumluluk tarafıma aittir '

Akif ' komutanım ben onu mu diyorum ya '

Seyit ' Ya ne diyorsunuz komutanım '

Akif ' sen çeneni kapa ' derken Yüzbaşıya dönüp ' bazen kurala uyuyoruz bazen de uymuyoruz ya bu hangisi? ' dedi.

Kuzey ' Burada değilsek ve gereken olduysa suç bize mi kalır Üsteğmen? '

Akif ' Kalmaz komutanım '

Kuzey ' Aferin yüz puan '

Yüzbaşı Ali ' Telsizleri kapatın '

Emir herkesi hazır ola geçirirken yüzlerine de cani bir gülümseme yerleştirmişti. Telsizler kapatılınca harekete geçen tim, sabahın ilk ışıklarıyla gökyüzünü güneş yerine aydınlatmayı istiyorlardı. Kısıtlı zaman yüzünden olabildiğince hızlı ve sessiz hareket ediyorlardı. Durmadan katledilen otuz beş kilometreyle şafak sökmeden çukurları kazıp, yerlerini için biraz daha ilerlediler. Normalden fazla yakın bulundukları için konuşma gerçekleşmiyordu. Yüzbaşı eliyle timi dağıtırken, tek kurşun ile başlayacakları emrini verdi ve silahını kayanın ardına çantasıyla birlikte bıraktı. İçeriye sızıp kodları girecekti çünkü etrafta sivil yoktu ve bu iş bitecekti. Adeta bir rüzgâr gibi içeriye sızan Yüzbaşı, beraberinde dört ceset götürmüştü. Füzenin bulunduğu odaya girerken kasaturasını kabına geri koydu ve ezberlediği kodları yazmaya başladı. Ezberlemişti çünkü olası bir durumda kodlarla yakalanmak normalden fazla bela demekti ve Yüzbaşı halihazırda bir bela ile yeni tanışmıştı. Büyük bir baş belasıyla hem de. Kodları hızla yazarken nefes dahi almamaya özen gösteriyordu çünkü bu füze oldukça yaşlıydı. Zarar görmüş gövdesiyle içindekini tetiklememek için bu gerekliydi. Kod yazılımı bittiğinde dışarıda silah sesleri yükseldi. Füze iki dakika geriye doğru sayarken, Yüzbaşı çoktan yok olmuştu. Kuzey, kendilerini fark eden gözcü ile mecbur kalarak sıcak temasa planlanandan erken başlamıştı. Yanına gelen Yüzbaşı Ali' ile seri atışa başladılar. Yaklaşık otuz saniye kadar süren seri atışın ardından hızla kademeli olarak geri çekilmeye başladılar. Karşı taraftan yükselen çığlıklarla zafer kazandıklarını zannedenlerle gülümseyen tim, kazdıkları çukurlara girerek patlamadan kıl payı kurtulmuştu.

KARA HİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin