25

201 14 6
                                    


                           Bir yorum yok mu? sadece bir tane bile beni mutlu edecek bilesiniz.

Kapı çalındığında çay demlenmiş sofra hazırlanmıştı. Lacivert tayt, Şeker pembesi boğazlı kazak giymiştim.

 Ayağımda siyah babetlerim vardı. Rimel ve allıktan oluşan makyajımı yapmıştım. Dudağımın kenarına pomat sürdüm. Baya bir açıklık vardı. Yemek yerken beni rahatsız etse de belli etmemeye çalışacaktım.

"Dizem bis deldik. Babam sana simit alalım dedi. Bak içinde çikolatalı kurabiyede vay."

Boynuma sarıldı bende sıkıca sarılarak kucağıma aldım.

"Ne güzel kokuyorsun sen. Şeker gibi. Yoksa şeker mi yedin?"

Boynunu ve gıdısını koklayarak öpmeye başladım. 

"Bende geldim birisi benimle ilgilense artık kapıda kaldım."

"Şu anda şeker yiyiyorum Derman, kendin gir içeri."

Elif kahkahalarla gülüyordu. Bir çocuğun gülüşü için dünyaları vermez mi insan. Onlar saf mutluluk. 

Elifi bırakıp Dermana elimi uzattım.

"Hoş geldin."

"Hoş geldim tabi, sabahın köründe bu güzelliklerle yoğrulursa insan çok hoş gelir hem de. Dudağına ne oldu?"

Elimi es geçip sarıldı. Elif, mutfağa gidip masaya kurulmuştu.

"Uçuk çıktı malum kış ayındayız."

Dudağıma daha dikkatle baktı sanki yalanıma inanmamış gibiydi.

"Haydi çay kararmadan içelim."

Başını salladı. Elife süt koydum ve onun gevezelikleri arasında neşe içinde kahvaltımızı yaptık.

"Uzun zamandır bu kadar güzel ve neşeli bir pazar kahvaltısı yapmamıştım iyi ki geldiniz teşekkür ederim."

"Bis yine delelim mi baba?"

"Gizem ablan olur derse geliriz. "

Maviş gözlerini bana çevirdi.

"Tabi ki gelebilirsiniz minnoşum. Sadece bazen işlerim oluyor veya ablama gidiyorum o zaman söylersem bana gücenmezsin değil mi?"

Gülerek boynuma sarıldı her kollarıma atıldığında canım yanıyordu ve ben gülümsüyordum.

"Ben kahveleri yapıyorum. Türk kahvesi yapacağım Dermen nasıl içersin?"

"Sade lütfen."

"Bu erkeklerin sade kahve içme merakını da hiç anlamış değilim.  ığğ."

Derman gülerek sarıldı.

"Dizem bana ne aldın?"

"Elif, ayıp kızım hiç öyle sorulur mu?"

Elif utanarak önüne baktı.

"Baban haklı, başkalarına sorma gerçekten ayıp olur. Fakaat bana sorabilirsin. Şu kapıyı aç odada paketler var hepsi senin için. Biz de kahvelerimizi içelim."

O arada kahve makinesindeki kahve köpürmeye başlamıştı.

İçeriden gelen çığlıkla bir birimize baktık ve o anda Elif koca pandayı çekerek yanımıza geldi. Öyle heyecanlıydı ki..

KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin