30

194 17 2
                                    


Başımı kaldırdım Derman, yanında genç ve oldukça güzel bir kızla masamızın yanına gelmişti.

Bir an içim cız etti. Çabuk toparladım ama.

İhsan konuştu, ben sadece kıza ve Dermana baktım. Yakışmışlardı.

Adama hayatıma girmemesi için her şeyi yapmıştım, şimdi üzülmemin bir faydası yoktu.

"Gizem hanım, asistanımla bir randevu ayarlarsanız inşaat konusunda bazı ilavelerim ve olmasını istediğim bazı değişiklikler var.

Mimarlarınızla ve sizinle konuşmak istiyorum. Sizde BAYAN gözüyle tavsiyelerde bulunursanız sevinirim. Afiyet olsun.

Gel hayatım, acıktım bizde yemeğimizi yiyelim."

Kızın beline sarıldı ve saçlarından öptü. Bunu o kadar doğal bir şeymiş gibi yaptı ki, uzun zamandır tanıştıklarını anladım. 

Uyuz sübyancı. Bayanmış sen baydın bay ego.

Kalkarken üçlü heyetin en genç olanı sanırım otuzlu yaşlardaydı yanıma yanaştı.

"Miss Çetin İstanbul'u tanımamız için yardımcı olursanız sevinirim. Akşam iş çıkışı gelip sizi alabilir miyim?"

Kaşlarımı kaldırıp gözünün içine baktım gülerek,

"Sizin için bir tur rehberi ayarlarım, akşam gelir ve nereye gitmek isterseniz sizi götürü iyi günler."

Yumruklarımı sıktığımı, tırnaklarım etime batınca anladım.

Derman, tüm dikkatini yanındaki kızın gülerek anlattıklarına vermişti yüzü bana dönüktü ama beni görmüyordu.

İhsan, benim geçmem için yana çekildi ve elini belli belirsiz sırtıma dokundurdu.

"Ne dedi o dangalak sana bu kadar sinirlendirecek!?"

"Boş ver gidelim."

Günü sinir içinde tamamlayıp, kendimi kuaföre attım. Sağ olsun Çiğdem ayarlamıştı. Tüm bakımlarımı yaptırdım. 

Saçlarımın arasına daha sık gölge attırdım. Saçlarımın arkasını U şeklinde düzelttirip düz fön çektirdim.

Aynada son halime baktığımda kendimden memnun gülümsedim. Bu akşam spor yok. Gidip şu pislik için yapmaya başladığım programla ilgili biraz çalışmam lazım.

Eve dönerken sahilde gördüğüm bir restoranın önüne park edip içeri girdim. Oldukça şık bir yerdi.

"Yer ayırtmadım ama, tek kişilik bir masanız varsa benim için yeterli olur."

"Tabi ki hanımefendi. Şu köşedeki masa nasıl?"

"Tam bana göre, teşekkür ederim."

Tüm mekanı gören ama benim pek fark edilmediğim bir masaydı ve denizin ortasındaymış gibi bir his yaratmıştı bende.

Siparişimle birlikte bir kadeh kırmızı şarap istedim. Yemeğim gelene kadar yudumladım ve günün analizini yaptım. Kafam çok karışıktı.

Telefonum çaldı. Doğa arıyordu!

"Efendim Doğa ne oldu?"

"Gizem ben, biz hastanedeyiz babam kalp krizi geçirdi. Yarın için.. Ağladığı için konuşamıyordu.

KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin