Main nehrinin kıyısındaki modern mimarisi ile önümde yükselen gökdelene baktım.
Yarın burada işe başlayacağım ve yüksek topuklularımın tıkırtısında geniş, sessiz ve parlak mermer döşeli zeminde yürüyerek o pisliğin odasına gidecek,
"Heyy pislik zaman doldu," diyerek yüzüne tüküreceğim.
Her insanın mutlaka zayıf bir yönü vardır, ben onlarınkini bulup canlarına okuyacağım ve seve seve onların mezarını kazacağım.
Tabi ki, benim ki şimdilik hayal. Biraz daha, geniş caddelerde ve nehir kıyısındaki parkta dolaştım.
Karnımı doyurup, cadde üzerindeki gözüme kestirdiğim büyük mağazaya girdim.
Kıyafetler pahalı, ama çok kaliteli ve güzeldi. Maddi sıkıntım olmamasına karşın eskiden beri tutumluyumdur.
Dayım ve Emre'nin el birliği ile İzmir deki evler satılmış, parası hesabıma yatırılmıştı. Sadece yazlığa dokunmamalarını rica etmiştim ve öyle yapmışlardı.
Babam ve annemin, babamın çocukluk arkadaşı Cemil amcayla kurdukları güvenlik şirketi küçük çaplıda olsa bizlere yetiyordu.
Büyük binaların ve alış veriş merkezlerinin güvenlik işlerini yapıyorlardı. Yazlıklara kamera ve site güvenliği ile ilgili işleri vardı.
Gittikçe tanınmış işleri hızla büyümüştü.
Babam bana hep elektronik mühendisi veya yazılım mühendisi olmamı söylerdi. Şirketi sonra bana devredecek annemle ikinci bahar yaşayacaklardı.
Tüm ısrarlarıma karşın Cemil amca benim hissemi de işleterek, bana her ay belirli miktarda ( Hatırı sayılır bir miktar) para gönderiyor.
Kendime koyu mavi bir etek ceket takımı aldım. Dökümlü kumaşın ceketi yakasızdı ve tek düğme ile belime oturuyor.
Etek diz üzerinde biten dar kesimdi ve dizlerimin üzerinde minik yırtmaçlar daha rahat yürümemi sağlamıştı.
İçine çingene pembesi ince askılı büstiyer aldım. İnce topuklu lacivert üzeri bantlı sandalet ve aynı renk çanta ile kıyafetim tamamlanmıştı.
Bana yardım eden güney Koreli kız, bir kolye getirdi. Taktığımda kıyafetin asıl şimdi tamamlandığını anladım.
Ödemeyi yaptım ve kalacağım pansiyona geldim. Gelmeden önce yer ayırttığım için hiç bir zorlukla karşılaşmadım. İnternet sağ olsun.
Gece yine kabuslarım beni fazla uyutmadı. Kulağımda Çiçeğimin çığlıkları vardı. Daha fazla dayanamayıp kalktım saat sabahın beşiydi.
Koşucu taytımı ve tişörtümü, spor ayakkabılarımı giydim. Nehir kıyısında bir gün önce keşfettiğim koşu pistine gidip İpotun kulaklığını takıp müzik açtım ve koşmaya başladım.
Esneme hareketleri için ara verdiğimde tam bir saattir koştuğumun farkına vardım.
Yanımda esneyen birisi daha vardı ve evet tahmin ettiğiniz gibi bu, Brayn (İhsan) alçağının ta kendisiydi.
Öyle çok resimlerine bakmıştım ki.. canlısını karşımda görünce bir an nabzım koşmanın etkisini de katarsak iki yüze yaklaşmış gibi geldi. Hemen en yakın banka oturdum.
Bana dönüp şöyle bir baktı. " Guten morgen" dedi. Şöyle bir bakıp başımı salladım ve dediğini tekrarladım.
Kalktım, onun aksi istikametinde koşarak kaldığım yere geldim. Kapıyı açıp içeri girdim ve olduğum yere oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerik
AventuraZERRİN KAMALI yemin etmişti, ailesinin intikamını almadan vazgeçmeyecekti. Ne pahasına olursa olsun. Aşk ve mutluluğu kendine yasaklamıştı. GİZEM ÇETİN Bu iş bitene kadar iki isim, tek kişi olacaktı.