11

271 16 0
                                    


Güzel başlayan gece güzel devam ediyordu. şarapla hafif çakır keyif olmuştum. Yemek gerçekten çok güzel olmuştu ve artanı eve götürmek istediğimi belirten bir arsızlık gösterdim.

"Beni mutlu ettin Gizem."

Koltuklara kurulup sohbete başladık. Gerçekten çok eğlenceli bir insandı.

"Gizem biliyor musun, ben Türkiye de dört ay yaşadım.

"Ne yaptın?"

"Antalya da otelde çalıştım. Yirmi yaşlarımdaydım babama, ben okumayacağım dünyayı gezeceğim dediğimde

"Gez ama kendi paranla," dedi. Bende çantamı sırtlanıp, otostop yaparak, küçük işlerden kazandığım paralarla, önce İstanbul'a gittim. 

Orada Sultan Ahmet meydanında küçük bir dükkanda, döner satan bir yerdi, çalıştım. Fakat dil bilmediğim için çok zorlandım.

Parklarda yattım. Bir gün çok lüks bir restoranın önünden geçiyordum ve karnım çok açtı. İçeri girip yemek istedim, param yok ama çalışıp öderim dedim.

Çalışanlar bana boş boş bakmaya başladılar, sonra içeriden birisini çağırdılar adam oranın patronuymuş çok güzel İngilizce konuşuyor.

 Neyse derdimi anlattım, bana iş verdi yatacak yer verdi. Bir ay sonra çok azda olsa derdimi anlatacak kadar dil öğrendim. 

Sizin insanlarınız çok sıcak kanlı ve iyilik severler.

Patron beni Antalya da bir arkadaşının oteline gönderdi. Orada üç ay çalıştım. 

Gizem nasıl desem, ayaklarımın altı bile su topladı. Babamı arayıp eve dönüp okula gitmek istediğimi söylediğimde uçak biletimi gönderdi.

 Benim dünyayı gezme hevesim de son buldu."

"Babam sana iyi bir ders vermiş anlaşılan. Peki bir şey olog olmaya nasıl karar verdin?"

"Farmakolog. Yani bir çeşit ilaç bilim diyebiliriz. Tıp okumak istediğimde ailem çok sevindi. Ablam ve büyük abim akademisyen. Küçük abim siyasete meraklı ve şu anda Fransa parlamentosunda millet vekili. 

Yani bizimkiler benimde onlar gibi olmamı istiyordu, ama bana baskı yapmadılar. Tıp okurken kimyasallar ve laboratuvar çalışmaları ilgimi çekti. 

Bitirdikten sonra farmakolojiyi seçip bu konuda uzmanlaştım. Doktoramı yaptım. Şu anda daha önce söylediğim gibi bir ilaç firmasında çalışıyorum. 

Yani ilaç içerken beni hatırla onların içindekileri biz hazırlıyoruz."

"Çok karmaşık geliyor bana. Zorlanmadın mı?"

"Başlarda zorlandım tabi, ama sevince o zorlukları kolayca aşıyorsun. Şimdi sıra sende."

"Freman, saat çok geç oldu beni daha sonraya bıraksak. Her şey için, bu güzel sohbet için teşekkür ederim, ben artık gideyim.

 Bu yediklerimi eritmek için sabah fazladan yarım saat daha koşmam gerekecek. Sahi sen neden orada koşuyorsun evine yakın park yok mu?"

"Orası kadar geniş  değil. Birde suyun kenarında koşmak beni dinlendiriyor. Hem iyi ki de orada koşmuşum seni tanıdım."

Çantamı alıp çıkmaya hazırlanırken önümü kesti,

"Sen geldin, ben götüreceğim, saat geç oldu. Hava iyice soğudu. Bekle, montumu alayım gideriz."

KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin