"Sen düşünceli kibar ve sevgi dolu birisi olacaksın. Büyüdükçe bu özelliklerin daha da gelişecek ve harika birisine dönüşeceksin. Kerem Can çok şanslı birisi."
"Aytık onu sevmiyom."
"Neden?"
"Saçımı çekti bende onu ittim. Aladı. Öyetmen bana kısdı."
"Haydi, teknede dedikodu için bolca vaktiniz olacak. Kaptan bizi almadan gidecek."
"Bu tekne senin mi Derman?"
"Babamın. Biz daha öncede gezdik dimi baba. Halamda, Can dedemde vaydı."
"Onları özlüyor musun?"
Elif babasına baktı ve bana dönüp başını salladı. Tekneye bindiğimizde bir genç gelip çantalarımızı aldı.
Derman bizi tanıştırdı. Tahmin ettiğim gibi Kadir bey kaptandı.
Oğlu Ekrem, hem tayfa hem aşçımızdı.
Denize hemen açıldık. Kamaralarımıza gidip yerleştik. Kaptan seslendi,
"Kahvaltı hazır."
Öyle acıkmıştım ki, mutluluk beni acıktırmıştı.
Dermana sıkıca sarılıp başımı göğsüne koydum.
"Teşekkür ederim beni daha fazla mutlu edemezdin."
" Bu kadarcık şeyden mutlu oluyorsan ben çok şanslıyım."
"Derman, ben senin yanında mutluyum. Sensiz hiç bir şeyin önemi yok."
Dudaklarımız birleşti. Bir birimize sevgimizi akıttık.
"Kayvaltı hazıymış gençley."
Elif, kapıdan seslendi. İkimizde aynı anda kahkahayı bastık. Derman kızını omuzuna attı.
"Gençler mi? Seni ihtiyar."
Elif kıkırdıyordu. Kahvaltıda kuş sütü eksikti.
Tüm gün güneşlendik, Elifle teknedeki havuzda oynadık. Dünyanın tüm üzüntüleri geride kalmıştı.
Sanki Çiçekle hasret giderir gibi Elifi bir an bile bırakmadan ona sarıldım, öptüm oynadım. Öğlen yemekten sonra ikimizde çok yorulmuştuk.
Derman, kaptanla sohbet etti ama gözünü bir an bile bizden ayırmadı. Tekneyi bizim kahkahalarımız doldurmuştu.
Yemekten sonra ikimizin de gözleri kapanıyordu. Bizim kamaramızda Elifle sarmaş dolaş yattık.
Derman gelip bizi uyandırmasa daha da uyurduk her halde. Temiz hava, oyun bizi yormuştu. Birazda üçümüz yatakta oynaştık.
Dışarı çıktığımızda çok güzel bir koyda demirlemiştik.
"Haydi uykucular giyinin gezmeye gidiyoruz."
Nereye diye sormadık. İkimizde beyaz şort ve lacivert tişört giymiştik. Bu tamamen tesadüftü ve Elif çok mutlu olmuştu.
İkimizin elinde tuttu, kasabanın çarşısında gezdik. Dondurma yedik ufak hediyelikler aldık. Bir ara bizim kaptanı gördüm. Elinde koca bir sepet vardı.
"Derman bizim kaptan bak elindeki sepette ne var gidip bakalım!"
"Hayır, bize sürpriz hazırlıyor. İçine etmeyelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerik
AventuraZERRİN KAMALI yemin etmişti, ailesinin intikamını almadan vazgeçmeyecekti. Ne pahasına olursa olsun. Aşk ve mutluluğu kendine yasaklamıştı. GİZEM ÇETİN Bu iş bitene kadar iki isim, tek kişi olacaktı.