20

234 15 4
                                    


Yattım üzerime yorganı çekti,

"Doktor geldi, istediğin zaman muayene edecek."

"Şimdi," dedim.

"Hastam iyi görünüyor. Bir sıkıntınız ağrınız var mı?"

Sıkındım yanımdaki yakışıklı diyemeden başımı salladım. Boğazıma baktı, Dermanın yardımıyla sırtımı dinledi. 

Göğsümü dinlerken geceliğimin  yakasını  kendim kaldırdım.

Derman, yumruklarını sıkıyordu, önce anlamadım, sonra doktorum kalbimi dinlemek için stetoskopu sol göğsümün üzerine koyduğunu fark ettim.

Çiğdemin dediği gibi, adam gerçekten taştı.

Muayene bittiğinde, "Ne zaman işe gidebilirim," diye sordum.

Derman ağzının içinde" hiç bir zaman," diye geveledi. Duydum ve gözlerimi gayri ihtiyari devirdim.

"Henüz erken, çok ağır bir enfeksiyon geçirdiniz. Bu hafta sonuna kadar dinlenin. Hafta başında tekrar kontrol edeceğim. Bazı tetkikler yaptıracağım. Sonra bakarız.

Doktor gitti. Derman sövmeye başladı.

"Bu pezevenk pek meraklı insanların her yerine ellemeye. Bir daha ellersin de görelim!"

"Derman bey, kime söyleniyorsunuz?"

"Boş ver, bir şey istiyor musun?"

" Evet. Önce saatin kaç olduğunu sonrada günü öğrenmek istiyorum lütfen."

"Saat beşe geliyor. Günlerden Cuma."

"Aman Allah'ım, benim bir sürü işim var ve ben burada yatıyorum! Lütfen telefonumu ve laptopu verir misiniz?"

"Gizem kadın(!) şimdi biraz yat. Sonra konuşuruz."

Kalkmaya yeltendiğimde yatağıma gelip oturdu. Ellerimi tuttu ve gözlerime baktı,

"Sözümün dinlenmediği zamanlar çok sinirli oluyorum. Düzelince her şeyi toparlayacağından eminim.

Az önce tuvaletin kapısında düşüyordun. Ateşin biraz düştü diye tam iyi olmadın. Sen olmadan da şirketi gayet iyi idare ediyorlar."

Belki daha da söylenecekti ama kapı çaldı.

"Bu şey ettiğimin kapısı ne çok çalıyor. Haber vermeden gelen geçiyor!"

Söylenerek gitmesine güldüm. Aynadaki yüzümü görünce haklı olduğunu düşündüm. Fakat bana neden karışıyor ve evimde işi ne?

Odamın kapısından uzanan kızıl saçları görünce kollarımı açtım. Çiğdem gelip sıkıca sarıldı. Ardından, Doğa ve İlter.

Onları görünce öyle mutlu oldum ki içime çocuk gibi neşe doldu.

"Bak patron, söz verip sonra kaçmak yok. Sen hastasın diye kızlar gecesini burada yapmayı planladık da bir pürüz var gibi!"

Gözleriyle salona baktı. Doğa yine harbiciliğini konuşturdu.

"Bizde Gülin var havan değişir diye düşündük nevaleyi toplayıp geldik. " 

Çiğdem gülüyordu.

" Gizem bu adamın burada işi ne!? Gülin nerede?"

"İltercim bende kendime sen gelmeden bunları soruyordum. Gülin'i evine göndermiş . Sabah gelecekmiş ve üç gündür bana bakmaktan uyumamış da!

KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin