KUSURSUZ İNTİKAM ( ÇOK GÜZEL ) Yetişkin içerik

44

            minnacık bir yorumu neden esirgiyorsunuz be kızanlar:)

"Abla dün gece ne gibi bir oyun oynadın onu anlat. Lafı daha fazla dolandırıp beni çileden çıkartma!"

"Olanları gördün. Kız kalktı ve bağış toplayacağım diye önüne gelenle sarmaş dolaş dans etti. Senin yokluğun onun aradığı fırsatı verdi. Şimdi beni mi suçluyorsun!"

"Abla o bahsettiğin kız, çok iyi bir eğitim almış ve Avrupa'nın en saygın şirketlerinden birinin ceo yardımcısı. Yani sıradan birisi değil! "

"Bu yüzden mi şirkette bile işine konsantre olamıyor onu düşünüyorsun. 

Derman sen bu değilsin! Her bacaklarını sana açana kanıyorsun."

Tahammülüm bitmişti. Ablama karşı ilk kez ,masayı yumruklayarak ayağa kalktım.

"İnsanları tanımadan yargılama Meltem hanım. Ön yargı sana göre değil sen bir yöneticisin.

 Ayrıca eniştemin kuzeni olacak o sahte prensesle ilgilenmiyorum. Bu konu kapanmadı bilesin!"

Kapıyı çarpıp evden çıktım. Motoru çalıştırıp ayrıldım. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Sadece sürüyorum.

Ellerim titriyor. Ablama bağırdığım için yaşadığım vicdan azabı, Gizemin ortada kalçalarını oynatarak salınması, onu bulamama ve olayların ne olduğunu tam manasıyla bilemem. Hepsi beni deli ediyor.

Çok iyi şimdi de yağmur başladı. Nisan yağmuru. Birazdan biter en yakın benzinlikte mola verip kahve alayım.

                                                                     &&&

"Kalk bakalım uykucu. Duşa gir al bunları giy. Sonra yıka ütüle öyle getir."

Gülin, beni neşe ile kaldırmaya çalışsa da sesinde neşeden eser yoktu.

"Saat kaç?"

"On ikiye geliyor. Sen duştan çıkana kadar Emre gelir, bize fırından sıcak gevrek almak için durmuş."

Kahvaltı hazırdı, ama canım bir şey istemedi. Kendime koca kupada kahve yaptım. Gülin elimden aldı ve bir anne edasıyla,

"Önce kahvaltı. Emre abin taa nerelerden bize neler almış," dedi.

Güldüm. Kahvaltıdan sonra olanları ,önce, onlara İhsanla yaptığım konuşmayı yarın cidden istifamı vereceğimi, sonrada çekip dayımın yanına Madrit'e gideceğimi söyledim.

İkisi de hiç bir şey söylemedi, ama Gülin'in dudakları titremeye başladı.

Sonrada gece davette olanları anlattım.

"Emre kalk, gidip önce İhsanı, sonra şu kadını bir güzel dövelim.

 Tam bir pislik gibi davranmış. Zerrin bence sen yanlış bir şey yapmadın. Derman olacak hıyar, seni bırakıp kaybolmuş.

Sen davet edip zorla ikna ettiğin kızı götür, sonrada onu tanımadığı insanların içinde bırak! Kim bilir hangi eski kevaşesini beceriyordu. 

Zerrin, bu zengin zübüklerin hepsi aynı bokun soyu.

Kızım, benim gibi şöyle orta halli birini bul. Evlenelim ben kocamı çalıştırmayacağım zaten. Evinin erkeği olsun. Ben, ona da, çocuklarımıza de bakarım. "