11.bölüm "Gelen Telefon"

31.3K 1.6K 1.3K
                                    

Kerem: Alaz intihar etmiş.

🔗

Bugün daha ne yaşayabilirdim.
Daha kaç parçaya ayrılabilirdim.
Bilmiyorum.

Parmaklarımı sert bir şekilde avucumun içine doğru birleştirirken Gurur'un bacağını çizdiğime eminim. Yumruk olan elimi sıkmaya başlayınca, Gurur bakışlarını dizlerine indirdi, ve iri elleriyle yumruk olan elimi açmaya çalıştı. Hepsi yerinden kalkarak yanıma geldiklerinde sadece bir yere odaklandım, Ayşe'ye.

Ayşe, "Kerem ne demek Alaz intihar etmiş." diye sorduğunda sesinin titreyişiyle bedenimdeki kan akışını durdurmaya yetmişti. Ağlayamıyordum. Ayşe artık hoparleri kapatıp konuşmaya başladı.

Gurur, "Aç avucunu aç!" diye kulağımın dibinde kükredi. Yavaşça ayağa kalktığında beni de kaldırdı. "Yasemin aç avucunu." Bakışlarımı Gurur'a çevirdiğimde gözlerindeki korkuyu endişeyi gördüm. Ben sol elimi sıktıkça, Gurur'da bir o kadar açmaya çalıştı. "Aç!" diye emretti.

Burnumdan gelen ılık kanı hissettim. Başımı yavaşça eğdiğimde, akan kan çenemden Gurur'un elinin üstüne doğru damlamaya başladı.

Gurur, "Siktir!" diye bağırdı. Avucumu açtığında gözlerimi yavaşlıkla kapatıp açtım, yer mi sallanıyordu yoksa bedenim mi?, tekrar gözlerimi kapatıp açtım, üçüncü de gözlerimin önüne perde inmişti. Son duyduğum sözler aynıydı.

"Siktir."

"Yasemin."

🔗

"Gözlerini açıyor." diye kızlardan birisi konuşunca kimin konuştuğunu algılayamadım. Yavaşlıkla gözlerimi açtığımda aldığım dezenfekte kokusuyla yine hastane odasında olduğumu anladım. Yine serum takılmıştı. Ortam aydınlıktı, kaç saattir uyuyordum ben.

Başımı çevirdiğimde sağ tarafımda oturan Serra teyzeye baktım. Yorgunluktan kızarmış gözlerle bana baktı. "Kızım nasılsın?" diye sorunca nasıl olabilirdim ki, cevap vermedim. Hafif yerimden doğrulmaya çalıştım ama başımın dönmesinden dolayı yapamadım. Serra teyzenin yardımıyla doğruldum.

Ayşe, "Yasemin sana anlatacaklarım va-" devamını getiremeden, kaldığım odanın kapısı açılmasıyla Başar içeriye girmişti ve peşinden Alaz.! Ben şok olmuş halde sağ elimi kalbime bastırdım. Ayşe kulağıma eğilerek konuştu. "Tamda bundan bahsedecektim. Bayılayım falan deme. Hortlak görmüyorsun." dedi fısıltılı halde.

Başar, "Yasemin yine yeniden burdasın.?" dedi tek kaşını kaldırıp konuşunca ben daha üzerimdeki şoku atamamıştım. Gözüm arkaya kaydığında Alaz'ın gözlerinde gördüğüm ifadeye bakılırsa ya bişeyden haberi yoktu, ya da bana öyle geldi.

Başar, "Nasılsın?" diye sorunca bakışlarımı Alaz'dan alarak tekrar Başar'a baktım. Cevap veremedim.
"Pekala, burun kanaması sık mı oluyor?" diye sordu.

"Hayır." dedim kısık bir sesle, ama daha kendime gelemedim. Etrafa bakındığımda Serra teyze ve kızlar vardı. Gurur yoktu.

Başar, "Beni hastayla başbaşa bırakabilir misiniz?" diye etrafa bakınıp söylendi. Hepsi yerinden kalkarak odadan çıktılar. Elindeki dosyayı Alaz'a uzatarak, "Alaz sende çık bakalım. 315 numarada kalan hastanın kan testlerini istiyorum." dediğinde Alaz bana son kez bakıp, "Tamam hocam." diyerek arkasını dönüp çıktı. Başar'la tek kalmıştım.

"Yasemin nasılsın?" Burnunun kanamasına sebep olan nedir.?"diye bir doktor gibi değilde bir arkadaş gibi sormuştu. Cevap vermedim. Ne anlatacaktım?

"Başar bey bildiğiniz gibi işte." diye geçiştirmek istedim.

"Bilmediğim şeyler olmuş. Anlatacak mısın?Bu soruyu bir doktor olarak sormuyorum, bir arkadaş olarak soruyorum lütfen." dedi gözlerindeki endişeyi görüyorum. İsim vermeden dünkü geçen olayları anlattım.

"Sevdiğin çocuğun ismini öğrenebilir miyim? Sakıncası yoksa?" deyince başımı iki yana salladım.

"Yase-" konuşacaktı ki kapı sert bir şekilde açılıp kapanınca Gurur içeriye girip tam karşımda dikildi. "Ulan nasıl dalıyorsun içeriye. Özel konuşuyoruz dışarıya çık." diye sert bir dille uyardı. Gurur çıkmak yerine annesinin oturduğu yere oturdu. "Soktuğum çocuk kime diyorum ben." diye tekrar konuştu.

"Çıkmayacağımı biliyorsun. O yüzden nefesini tüketme." dedi oralı olmamış gibi. Bakışlarımı Gurur'a çevirdiğimde göz altlarında hafif morluk vardı. Saçları özensizce savrulmuştu.

Başar, tekrar bana bakınca kaşlarını çatmıştı. "Yasemin sağ elini sıkıncada kanama oluyor mu?" diye tekrar eski ifadesine bürünerek sordu.

"Denemedim, ama genelde sol elimi sıkınca oluyor." dedim

"Hımm, o zaman bazı tetkikler ve testler yapmam gerekiyor. Yarım saat sonr-" diyecekti ki çalan telefonumla devamını getiremedi. Ayşe mi telefonumu getirip şarja takmıştı?

Gurur şarjda olan telefonumu çıkartıp bana uzatmasıyla ekrandaki yazılı olan isme şokla bakmıştım.

"Mithat Amcam arıyor."

yazıyordu. Ellerim titremeye başladı. Evlendiğimi duymuş olamazdı değil mi?

🔗

Bölüm sonu...

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin