SAPLANTILI [+18]

22.bölüm "Söz ver"

"Sen!"

"Evet, benim bebeğim." dediğinde yumruk olan ellerim hareketsiz kaldı.

"Neden beni evine getirdin?"

"Evimize."diye tekrar etti. Bir hırsla ona doğru döndüğümde çıplak göğsünden başlayarak, yukarıya doğru kaydığımda kararan gözlerinde bakışlarımı sonlandırdım. Boyunun uzunluğundan dolayı eğilerek yüzünü yüzüme doğru eşitledi.

Verdiği nefes yüzüme ateş gibi çarpıp dururken, bana olan yakınlığı sebebiyle kalbim yine yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlaması hiç normal değildi. Gözlerini yavaşlıkla kapatıp açtığında, bakışları aralanan dudaklarıma kaydı.

Sertçe yutkunduğunda bu seferde benim bakışlarım titreyen adem elmasına kaydı.

"Neden beni evine getirdin?" diye ikinci kez kesik çıkan sesimle sorduğumda elinin birini kapıdan çekip, işaret ve orta parmağıyla çenemi tutarak ona bakmamı sağladı. Baş parmağını dudağıma bastırdı.

"Sadece bir gece?" dedi fısıltılı ve boğuk çıkan sesiyle.

"Sadece bir gece derken?"

"Sadece bir gece kalacağız bu evde. Yarın arkadaşım nişanlısıyla birlikte gelecek." deyince kaşlarım benden bağımsız olarak çatıldı.
"Ne zamandır seni görmek istiyorlardı."

"Bunun için mi getirdin?" diye sorduğumda dudakları yukarıya doğru kıvrıldı.

"Başka şeyler için getirmeyi çok isterdim ama daha zamanı var." deyince neyi ima ettiğini çözmeye çalıştım.

"Daha açık konuş." dedim.

"Açık konuşmamı hiç istemezsin." diye gülümsemesini yüzünden silerek, kulağıma eğilip fısıldadı.

"İnan bana açık konuşursam durduramazsın beni." dediğinde gözlerim kapandı. Sıcak nefesi boynumu yakmaktan ziyade kavurdu. Sertliğini kasıklarımda hissedince, nefes alıp verirken zorlanmama sebep olmuş, sanki bastığım zemin buzun üstündeymişim gibi kayıyordu. Yoksa bana mı öyle gelmişti.

"Beni mi takip ettin?" diye düzensizleşen nefesimle konuyu değiştirmeye çalıştığımda yine güldüğünü dudaklarının gerilmesinden anladım.

O beline sardığın havlu düşerse eğer, seni o havluyla boğarım PiSLİK!

"Evet."

"Sadece bir gün." diye yeni cümlelerini ekledi

"Sadece bir gün derken?" diye titreyen sesimle sordum.

"Sadece bir gün karım gibi davranmanı istiyorum." deyince yüzünü boynumdan çekerek bana baktı.

🔗

Gurur'dan devam...

Telefonu minik eline tutuşturduktan sonra, sırtımı asansöre dayayıp, kızaran yanaklarına son kez baktığımda dışarıya kendini güç bela atmıştı. Peşinden çıkmadım, çünkü gider ayak benim kızımı zor duruma düşürmek istemiyordum. Hoş amcası öğrense de sikimde bile olmazdı.

Aşağı kata inmeye başladığım sırada kulağımı tırmalayan telefon sesiyle cebimden çıkartıp ekrana baktım. Kaşlarım çatıldı. Siktir!

"Söyle!" diye sesim sert çıkmıştı.

.....

"Kapat lan geliyorum." siktiğimin işi çıkacak zamanını buldu. Bir sinirle asansörden nasıl çıktığımı, arabaya nasıl bindiğimi bilemeden sürmeye başladım.