SAPLANTILI [+18]

52.bölüm "Düğün"

"Seni çok özlemişim." dedi.

"Bende..." dedim. Kısa bir an gözlerimi oynatarak camdan dışarı baktım.
"Bizi izle-."

"Hayır. Dışardan kimse görmüyor." dedi fısıltıyla. "Boş ver gezmeyi, benim eve gidelim. Sabrım kalmadı."

Benimde...

🔗

"Hadi evimize gidelim bebeğim." diye ikinci kez söylendiğinde az önceki yaşadığım transtan çıkarak başımı iki yana salladım.

"Düğünden önce olmaz, her şeyimizi ilk gecemize saklayalım demiştim daha önce." diye uyardığımda dudağını alnıma bastırdı.

"Tamam bebeğim. Her şey istediğin gibi olsun." dedi, sesli nefesini dışarı verdikten sonra geri çekilip kısılan gözleriyle bana baktı.
"İlk gecemizde kurtuluşun yok bilesin."

"Biliyorum." dedim gülümseyerek.

"Güzel." deyip elini belime doğru hareket ettirdi. "Kalkta gidelim."

"Tamam." deyip üzerinden doğrulmak için hamlede bulunduğumda, Gurur sağlam bir küfür savurdu.

"Seni arabada zıplatacağım, tamda burda." dedi. "İki kez boşalana kadar..." deyip kendini sıktığı bariz ortadaydı. Ben hareket ettikçe altımdaki sertliği kasıklarıma baskı yaptı.

Hiçbir şey söylemeden yavaşlıkla üzerinden kalkmaya çalıştım.
"Yavrum bitirdin beni, hadi kalk çabuk." diye boğuk çıkan sesiyle kasıklarım fena halde sızlattı.

Evet onu içimde istiyordum.

Üzerinden kalkıp yan koltuğa oturarak, bacaklarımı birbirine bastırıp sızının geçmesini bekledim. İç çamaşırım bayağı ıslandı, Gurur yüzünden yanımda yedek alt iç çamaşırı taşımaya başladım.

Aracı çalıştırıp yola çıktık.

"Bebeğim bu akşam geri döneceğim. Çok az işlerim kaldı. Ancak düğün günü seni almaya geleceğim, o zamana kadar dikkat et kendine." dediğinde içimi çektim.

"Tamam." diyebildim.
Elimi tutarak erkekliğine bastırdığında elim titredi.
Sert, kalın, uzun...

Giydiği kumaş pantolonundan dışarıya fırlayacak gibiydi.
"Nasıl zonkluyor." dedi.
"Neyse içine girmeme az kaldı." dedi boğuk çıkan sesiyle bedenim alev aldı.

Sızım geçmiyor, aksine arttıkça artıyordu.

Daha fazla dayanamayıp, "Susar mısın artık." dedim. Elimi sertliğinde gezdirmeye başladı.

"Yavrum kabul et, sende beni istiyorsun."

"Evet istiyorum." diye bir anda ağzımdan çıkınca, aracı öyle bir durdurdu ki, neredeyse ön cama yapışacaktım.
"Napıyorsun Gurur?" dedim korkudan nefesim kesilecek sandım. Gurur'dan tarafa doğru döndüğümde, direksiyonu tutan parmaklar boğumcukları beyaz olmuştu.