71.bölüm "Düşünce"

35.6K 1.2K 919
                                    


Gözümden akan yaşa engel olamadım. Arayıp sormadı bunca zamandır kalkmış beni keyfine göre götürmeye çalışıyor.

"Sesini kes. İnan çok sinirliyim!"

Pislik!!!

🔗

"Durdurur musun arabayı?" diye kaçıncı kez tekrar etsemde beni dinlemeyip aksine hızını arttırdı. Direksiyonu tutan parmak boğumları beyazla kırmıza çalınmıştı.

Yumruğunu direksiyona geçirmesiyle olduğum yerde sıçradım. Bedenim korkudan deli gibi atmaya başladı. Onu uzun zamandır bu kadar sinirli görmemiştim.

Beni nereye götürüyordu?

Konuşmuyordu benimle ama aldığı nefesleri yetiyordu anlatmak istediğini. Bağırmamın ve çağrışlarımın yetersiz olduğunu düşündüm, ve sessizce akan yolu izlemeye başladım. Üşür gibi oldum, çünkü giyindiğim elbise inceydi. Üşüdüğümü farketmiş olacak ki, arabanın klimasını açtı.

Bedenim ısınmaya başladı. Başımı sağ tarafıma doğru çevirerek cama yasladıktan sonra sessizliğe büründüm.

Sanırım onu kıskandırmakla hata yaptığımı anladım.

Nereye gittiğimizi bilmiyorum ama gözlerime ağırlık çoktan düştü. Ne zaman Gurur'la arabaya binsek eve varmadan çoktan uyuyup kalıyordum. Kokusu bile uyumama yetiyordu.

Yaklaşık bir saattir yoldaydık ve benimle hiç konuşmadı. Artık gözlerimi daha fazla açık tutamayarak kendimi uykuya verdim.

🔗

Sanki yüksekten düşer gibi sıçrayarak uyandım. Henüz sabah olmamıştı. Etraf karanlık ve yanımda kimse yoktu. Yattığım yerden doğrularak oturur pozisyona geçtim. Ellerimle üzerimi kontrol etmeye başladığımda, düğünde giydiğim kıyafetler çıkarılmış yerine rahat edebileceğim elbise vardı. Yani kısa kollu gecelik...

Düşünceli kocam...

Ellerimi hafif yatağa bastırarak doğrulmaya çalıştım. Bir an gözlerim karar gibi oldu ama çabuk toparladım. Pencereye yansıyan loş ışıklarla kapıya doğru ilerledim.

Kalbim duracak gibi atmaya başladı. Kapıyı açmak için uzandığımda elime değen sıcaklıkla çığlık attım.

Arkamdaydı.

Aramızda mesafe varla yok arasıydı. Nefesim kesilmiş, yutkunamıyordum.

Ne çok özlemişim böyle arkamda oluşunu.

Eğilmiş olmalı ki, nefesi saç diplerime değmeye başladı. Aldığı nefesi hızladı. Hızlandıkça benimde heyecanım kat be kat artmaya başladı.

Ona teslim olmayacaktım, her ne kadar özlemiş olsam da. Beni bir günden bir güne aramamıştı.

"Çekil." dedim. Ses yok cevap vermedi ama aldığı nefesi cevabı veriyordu.
"Gitmek istiyorum!" diye benden bağımsız sesimi yükselttiğimde beni kapıya sertçe bastırdı. "Ahhh," deyip inledim.
"Dilini mi yuttun! Konuşsana."

"Evet dilimi yuttum." dedi, boğuk çıkan sesiyle bedenime doğru sıcaklık yayıldı. Ellerimi tutmaya çalıştı. Ellerimi yumruk yaptım. Bileklerimden tutarak başımda sabitledi.
Sertliği çoktan yerini almış, kalp gibi atmaya başlamıştı.

"Bırak beni Gurur, gideceğim dedim sana." diye söylenirken sesim titredi. Heyecanım özlemim sesime yansımıştı. Cevap vermek yerine üzerime daha da eğilerek ılık nefesini boynuma doğru ateş gibi yaydı.
"Sakın!" diyerek bağırdım.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin