34.bölüm "Yüreğim yangın yeri"

35.7K 1.6K 3.4K
                                    



<Alaz'dan devam...>

Şimdi benden cevap bekleyen Yasemin'in yüzüne dahi bakamıyordum.

"Alaz susma! Anlat! Bana bunların yalan olduğunu söyle." diye bağırdığında, üst üste yutkundukça, boğazımda yanma hissettim.

"Evet evliyim." dediğimde, oturduğu yerden ayağa kalkarak, gelip tam önümde durdu. Sağ eliyle yüzüme çarpan tokatıyla, bir kez daha anladım hatalarımı.

Onu dinlemediğim için, onu bıraktığım için kendime lanetler yağdırıyorum. Oysa yarım saat öncesinde, tıpkı eski günlerimizdeki gibiydik.

Bizi ayıranı, bize bu oyunu oynayanı bulup öldüreceğim. Yemin ederim!

Aslında ona inanmayarak her şeyin sorumlusu bendim. Sahi ona nasıl bu kadar çabuk inandım. Ya da Gurur itiyle birlikte olduğu için mi? kıskandığım için mi?

"Yasemin." dediğimde başını iki yana salladı, devamını kaldıramayacak kadar halsiz ve yorgun görünüyordu.

"Madem evlisin. Neden bu oyunu sürdürdün? Beni bırakma sebebin neydi?"

Oyunu sürdürdüm, çünkü seni çok özlemiştim.

Git gide bedenimi saran belirsizlikle, yok olmak üzereydim.

"Beni neden bırakıp, Esma'yla evlendin?" diye tekrar sordu. "Ben seni beklerken, sen nasıl olurda başkasıyla evlenirsin."

"Beni aldattığını düşündüm."

"Düşündüm de ne demek?" dedi inanamayarak.
"Seni aldattığımı nasıl düşünebilirsin Alaz!" diye bağırırken boğazı yırtılacak kadar yüksek çıktı sesi.

"Senin sürekli her gün otele gidişini, sürekli aynı adamla buluşup, otel odalarınd-." Yarım keserek dilim varmadı o iğrenç sözleri söylemeye.

"Ben," deyip eliyle kendini işaret etti.
"Ben otel odalarında biriyle buluştum öyle mi?" deyince, başımla aşağı yukarı hareket ettirdiğimde, ikinci kez yanağıma gelen tokatla sarsıldım.

"Lanet olsun. Her gün aynı adamla otel köşelerinde yattın!" diye bağırdığımda öfkeme hakim olamadım.

"Sen bunları nasıl dile getirebiliyorsun. Sen beni hiç mi tanımadın Alaz!" diye o da bana bağırdı.

"Her gün öğleden sonra otele kimin yanına gidiyordun!" diye bağırdım. O günler tekrar gözümde canlandı.

"Sen beni mi takip ediyorsun?"

"Evet! Telefonuma önce mesajlar geldi inanmadım. Sonra fotoğrafların gelmeye başladı." deyince hala telefonumun galerisinde sakladığım fotoğrafları açıp gösterdim.

İnanamadı. Tek tek hepsini inceledikten sonra, telefonu bana uzattı.
"Ama bu ben değilim. Elif'le buluşmak için her gün otele gittim."

"Elif?" diye sordum.

"Üniversitesi de yeni tanıştığım kız." dedi,
"Söyle bakalım. O odaya girmek aklına gelmedi mi ? Nasıl ben olduğuma inandın?" dedi fısıltıyla.

"Eğer, odaya girseydim seni öldürürdüm!" diye bağırdım.
"Kim katlanırdı sevdiğini bir başkasının yatağında görmeyi!" diye bağırdığımda yerinde sendeleyerek yatağın kenarına oturdu.

Aniden kapının açılmasıyla, Hakan içeriye girdi. Üstü başı dağınık haldeydi, göz altları halka şeklinde morarmış olduklarını gördüm.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin